Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ve Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD), beş sektörel çalıştay gerçekleştirerek "Sektörler İstanbul Depremine Ne Kadar Hazır?" başlıklı kapsamlı bir rapor yayımladı. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, depreme hazırlık başta olmak üzere doğal felaketlerin yol açacağı olumsuzlukları azaltmak için tüm paydaşların birlikte koordineli hareket etmesi ve kentsel dönüşümde gerekli hazırlıkların en kısa sürede tamamlanması gerektiğini ifade etti. 

“DEPREME HAZIRLIĞI MEMLEKET MESELESİ OLARAK GÖRÜYORUZ”

Beklenen depremin İstanbul özelinde yaratacağı riskin, insani ve sosyoekonomik açıdan bir memleket meselesi olduğunu belirten TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ise, afetlerde devletin imdada yetişeceği beklentisinin yanıltıcı bir güvence oluşturduğunu, yerel yönetimler, sivil toplum, özel sektör ve iş dünyası olarak bu sürece etkin bir mekanizma ile katılınmasının, depremin olası yıkıcı sonuçlarını önlemek için tek geçerli yol olduğuna inandıklarını söyledi. Turan, "Ekonominin ana gücü olan KOBİ'lerin dayanıklılığının artırılması, olası bir afet veya kriz durumunda yaşanabilecek risklerin azaltılması ve sektörlerin hızlı toparlanması, her zamankinden daha büyük önem taşıyor. Bu sonuç hızlı ve kolektif bir dizi eylemi, hareketi ve iş birliğini zorunlu kılıyor" diye konuştu. 

ENERJİDE ÖNCELİK İLETİM, DAĞITIM HATLARI VE TRAFOLARIN GÜÇLENDİRİLMESİ

Enerji sektörün en kırılgan ve en önemli konusu elektrik iletim ve dağıtım hatları ile trafoların güçlendirilmesi gerekliliği. Bununla birlikte elektrik iletim ve dağıtım ağı ile ilgili bilgi ve veri eksikliği, iş sürekliliği ile afet ve acil durum planlarının olmaması, deprem anında yaşanabilecek olası kesintilere karşı iş birliğinin yetersizliği ve yüksek maliyetli yatırım nedeniyle altyapının güçlendirilmesi alanında eksikler tespit edildi.

ULUSLARARASI YAPAY ZEKA ZİRVESİ İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI ULUSLARARASI YAPAY ZEKA ZİRVESİ İÇİN GERİ SAYIM BAŞLADI

BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİNDE BAZ İSTASYONLARI ZAYIF VE YETERSİZ

Depremde iletişimin sürekliliği için kritik öneme sahip baz istasyonlarından özellikle fay hatları üzerinde olanları güçlendiren bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün en ciddi kırılganlığını ise depremde yaşanabilecek enerji kesintileri oluşturuyor. Sabit baz istasyonlarının direncinin zayıflığı, mobil baz istasyonlarının etkinliğinin yetersiz oluşu, yolların zarar görmesi durumunda teknik personelin ulaşımının zorluğu, afete karşı sektörel iş birliği ağı olmaması, toplumsal acil durum bilincinin düşüklüğü, siber güvenlik riskleri ve kapasite artırma maliyetleri, sektörün diğer kırılganlıkları ve güçlendirmesi gereken alanları olarak öne çıkıyor.

ULAŞTIRMA VE LOJİSTİKTEKİ BÜYÜK RİSK YOLLARIN VE VİYADÜKLERİN DURUMU

Arama kurtarma ekiplerinin transferinden afet bölgesinin tahliyesine kadar pek çok kritik rol üstlenen ulaştırma ve lojistik sektörünün yeni durumlara hızla uyum sağladığı Covid-19 döneminde de net bir şekilde görüldü. Bu sektör için en önemli riski İstanbul'un yollarının, viyadüklerinin çok önemli bir kısmının büyük bir deprem sonrasında çökmesi ihtimali oluşturuyor. 

TARIM VE GIDA İÇİN DEPREMDE ENERJİ VE LOJİSTİK SEKTÖRLERİNİN ÖNEMİ BÜYÜK

Yalnızca afet zamanlarında değil her dönemde en stratejik öneme sahip sektörlerden biri olan tarım ve gıda sektöründe depremde enerji ve lojistik sektöründe yaşanabilecek sorunlar, yağmalama gibi afet sonrası güvenlik riskleri, sektörel iş birliğinin yetersizliği, mağazalar, üretim tesisleri, dağıtım merkezleri ve depoların mevcut tahliye planlarının gerçekçi olmaması gibi konular, kırılganlıklar ve güçlendirilmesi gereken alanlar olarak tespit edildi.