Çalışma hayatına 17 yaşında başlayan Arçelik’in ilk kadın mühendislerinden ve yöneticilerinden, internetin “Türkiye’deki annesi” olarak bilinen Müjgan Çetin, Türkiye’ye interneti getirme hikayesini şöyle anlattı: “TÜBİTAK’ta Daire Başkanlığı yaptığım dönemde ODTÜ’nün Daire Başkanı ile birlikte 1996 yılında Türkiye’ye interneti getirerek 10 milyon dolara üniversitelere ULAKNET adı altında altyapısını kurduk. Ayrıca dijital bilgi merkezi sistemi ULAKBİM’i (Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi) devreye aldık.”

Sistem Yönetim Danışmanlığı firmasını 1996 yılında kurarak Ar-Ge ve inovasyon alanında çalışmalara başladığını belirten Çetin, AB’nin Improve projesinden, Küresel İnovasyon Ödülünü nasıl kazandıklarını ve Türkiye’nin akrediteli tek İnovasyon Yönetimi Danışmanı olması sürecinden bahsetti.

Çetin, Uluslararası Standartlar Teşkilatı’nın (ISO) teklifiyle 2015 yılından beri Türkiye delegesi olarak İnovasyon Yönetimi standardı yazdığını ve tamamlanan dört standardın 140 ülkenin delegesi tarafından oylanmasının ardından yayınlanacağı bilgisini verdi.  

“FAYDAYA DÖNÜŞTÜRMELİYİZ”

“Günümüzün rekabet ortamında sürdürülebilir bir gelişme için hep inovatif, yenilikçi yaklaşmak gerekiyor.” diyen Çetin, inovasyonun sosyal fayda sağlayan bir sonuç ürettiğini kaydetti.

Türkiye’nin Küresel İnovasyon Endeksi (Global Innovation Index / GII) sıralamasında iyi bir konumda olmadığına değinen Çetin, ancak deneyimlerine dayanarak Türkiye’nin iyi olduğunu fakat bunu faydaya dönüştüremediğini vurguladı.

BİLİM KIZLARI PROJESİ İLE GENÇ KIZLARA BURS VERİYOR

Genç yaşında vefat eden oğluna ithafen hayata geçirdiği ve maddi imkanı olmayan kızlara burs verdiği ya da mentörlük yaptığı “Bilim Kızları” projesinden bahseden Çetin, “Projemin stratejik hedefi, 10 yıl sonra bir Türk kızının Yaşam Bilimleri alanında Nobel Ödülü kazanması. Genç kızlara bilimi sevdirmek, bilim alanında çalışma yapmaları için merak uyandırmak, konu ile ilgili farkındalık yaratmayı amaçlıyorum.” şeklinde konuştu.

Çetin, girişimciliğin, kişinin yapabileceği, kişiliğinin kaldırabileceği bir çeşitliliği var ise sürdürülebilir hale geldiğini belirterek, bunun bir tercih meselesi olduğunun altını çizdi.

RADYO PROGRAMINI DİNLEYİN