Gebze Teknik Üniversitesinde (GTÜ) dikey tarım yöntemiyle toprak ve gün ışığına ihtiyaç duyulmadan 20 çeşit bitkinin bir arada yetişmesi sağlanarak birim alanda 10 kat daha fazla verim elde edildi.  

Üniversite-sanayi iş birliği kapsamında akıllı tarım uygulamalarına yönelik GTÜ kampüsünde kurulan LED Destekli Dikey Tarım Laboratuvarı'nda (LAVFARM) 20 farklı türde bitki, herhangi bir pestisit (zararlı organizmalara yönelik maddelerden oluşan karışım) ve herbisit (yabani ot ilacı) kullanılmadan üretildi.

Proje kapsamında, taban alanı 20 metrekare olan 2 konteynerde üçer katlı dikey üretim alanı oluşturularak, bitki yetiştirme alanı 120 metrekareye çıkarıldı.

Toprak ve gün ışığına ihtiyaç duymadan su ve LED ışığı kullanılarak yapılan deneme üretimleri sonucunda bitkilerin hasada gelme süreleri kısalırken, daha yüksek verim elde edildi.

“BİTKİLERİ SEVDİKLERİ ORTAMDA YETİŞTİRİYORUZ”

Üniversite-sanayi iş birliği çerçevesinde 20 metrekarelik bir konteyner içinde LED ışıklar kullanarak dikey tarım prototipi oluşturduklarını söyleyen GTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Bitki Biyoteknolojisi Grubu Sorumlusu Prof. Dr. Yelda Özden Çiftçi, LAVFARM adını verdikleri LED Destekli Dikey Tarım Laboratuvarı'nda 20 farklı bitkiyi hidroponik (toprak kullanmadan su içinde mineral besin çözümleri kullanarak bitki yetiştirme yöntemi) ortamda yetiştirdiklerini belirtti.

Çiftçi, toprak yerine su ve bitkilere destek sağlamak için kaya yünü kullandıklarını dile getirirken, suyun içine belli miktarda bitki besin solüsyonu eklediklerini de söyledi.

Hidroponik ortamda herhangi bir yabani ot olmadığı için herbisit, böcek olmadığı için insektisit kullanmıyoruz. Dolayısıyla bitkileri tamamen sevdikleri bir ortamda yetiştiriyoruz diyen Çiftçi, “Aydınlatmada floresan yerine LED ışık kullanıyoruz. LED ışık floresan ışığına göre hem enerji tasarrufu sağlıyor hem daha uzun ömürlü. Burada 12 veya 16 saat ışık altında bitkilerimiz. Bitkilerin fotosentez için en çok kullandıkları kırmızı ve mavi ışıkları LED ile sağlayarak üretim yapıyoruz. “ dedi. 

“TIBBİ VE AROMATİK BİTKİLER DAHA ÇOK TERCİH EDİLİYOR”

Bitkilerin sevdikleri bir ortamda bulunmasının dikey tarımın en önemli avantajı olduğunu bildiren Çiftçi, "Yani dışarıda kar yağdı, don oldu, birden bire hava soğudu veya ısındı gibi çevresel değişkenlere maruz kalmadıkları için daha kısa sürede yetişiyorlar. Bu sürenin kısalması kaliteyi de etkiliyor. Özellikle tıbbi aromatik bitkilerde etken maddeyi artırıcı birtakım manipülasyonlar da yapabiliyoruz. Dikey üretim yaptığımız ve herhangi bir strese maruz kalmadıkları için bitkilerimiz daha hızlı yetişiyor. 10 kat daha fazla üretim elde ediyoruz. 20 metrekarelik bir konteynerdeyiz ama 200 metrekarelik bir üretimimiz var." dedi.

Çiftçi, süs ve tıbbi aromatik bitkilerinden oluşan 20 çeşit için sistemi optimize ettiklerini, farklı reyhan çeşitleri ile biberiye, ekinezya, İngiliz çimi, fesleğen, roka, sarı gül, biber ve domates üzerinde çalıştıklarını anlattı.

Yeşil yapraklı olan her şeyi çalışabileceklerini söyleyen Çiftçi, "Besin solüsyonlarını ve ışığı manipüle ederek ilaçta kullanılan etken maddeyi artırabildiğimiz için tıbbi ve aromatik bitkileri daha çok tercih ediyoruz." dedi.

Çiftçi, şu an nihai hedeflerine ulaştıklarını belirterek,bu üretimi daha büyük bir alana taşımak, en az bir dönümlük bir alanda yapmak istediklerini söyledi.(AA)