SAKARYA (AA) - Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Başkanı olan  Şerafettin Nezih Kuleyin, "Kendimize özgü bir kalkınma modeli geliştirmemiz gerekir diye düşünüyoruz. Çıkışımızın rekabetçi yerli üretim olduğunu düşünmekteyiz. İstiyoruz ki yerli üretimi rekabetçi kılalım." şeklinde konuştu

TOSYÖV, KOSGEB ve Kredi Garanti Fonu iş birliğinde gerçekleştirilen "KOBİ'lere, Girişimcilere Sağlanan Destekler ve Finans Olanakları" panelinde konuşma yapan Başkan Kuleyin, TOSYÖV'ün Türkiye'de girişim ve KOBİ kavramını yaygınlaştırdığını belirtti.

KOBİ'lere yönelik sorunları sürekli dile getirdiklerini ve ilgili kesimlerle tartıştıklarını vurgulayan Kuleyin, "Yerli ve milli üretim ülkede hakim olsun istiyoruz. Bununla ilgili olarak da ortaya çıkan sorunları çözmeye çalışıyoruz." şeklinde konuştu.

Bir kalkınma modeli geliştirilmesi gerektiğinin altını çizen Kuleyin, "Endüstri 4.0" kavramının Almanya'ya, "Toplum 5.0" kavramının da Japonya'ya ait olduğunu söyledi.

Türkiye'nin bu ülkelerden farklarından bahseden Kuleyin, konuşmasını şöyle sürdürdü.

"Bu ülkelerde dış ticaret fazlası var. Bu ülkelerin nüfusu yaşlı, bu ülkelerin nüfusu artmıyor. Son olarak, sanayinin tüm aşamalarından geçerek bugüne gelmişler. Biz de ise karmaşık bir yapı var. Kendimize özgü bir kalkınma modeli geliştirmemiz gerekir diye düşünüyoruz. Çıkışımızın rekabetçi yerli üretim olduğunu düşünmekteyiz. İstiyoruz ki yerli üretimi rekabetçi kılalım. Yerli üretimi rekabetçi kılmak demek sadece yerli üretimin teknolojik olarak dönüşmesi anlamına gelmiyor, kültürel olarak da gelişmesi anlamına geliyor. İş etiğinin konusunun sanayiye ve üretime hakim olması gerektiğini düşünüyoruz. 'Yapabilirim' fikrinin hakim olmasını istiyoruz. 'Yapamaz' kültürünü değiştirmek zorundayız."

Kuleyin, Türkiye'nin bir kültürel dönüşüme ihtiyacı olduğunun altını çizerek, Türk endüstrisinin yerli ve rekabetçi bir güçle tüm dünyadaki endüstrilerle mücadele eder hale getirebileceğini dile getirdi.

KOSGEB Başkan Yardımcısı Ahmet Akdağ da ülkedeki işletmelerin yüzde 99,83'ünü KOBİ'lerin oluşturduğunu anımsatarak, "Ülkemizde oluşan istihdamda yüzde 74,4, ciroda yüzde 60,4, yatırımlarda yüzde 58,3, ihracatta yüzde 55,4, katma değerde 52,5, ticari kesim tarafından gerçekleştirilen Ar-Ge harcamalarında yüzde 34,4 ve kullanılan kredilerde yüzde 24'lük paya sahip. Bu temel verilerden ortaya çıkan yadsınamaz somut gerçek şu; KOBİ'ler ülke ekonomisinin bel kemiğini, omurgasını oluşturuyor."  dedi.

KOBİ'lere destekolmak maksadıyla çok sayıda ülkedeki uygulamaları incelediklerini belirten Akdağ, şöyle devam etti:

"Özellikle yeni ortaya koymuş olduğumuz ve bundan sonra koyacağımız tüm destek modellerinde şunu çok net olarak göreceksiniz; imalat artık KOSGEB için ağırlık ve öncelikli sektör. Bununla birlikte teknoloji seviyelerine dikkat etmeden bir destek modeli kurgularsak bize emanet edilmiş olan kaynakları çok doğru bir şekilde kullandığımızı söyleyemeyiz. Dolayısıyla destek modellerimizde teknoloji seviyesine göre farklılaşan programlar uygulayacağız."

Akdağ, milli ve yerli teknolojiye sahip işletmelerin sayısının artırılmasını, bilhassa stratejik öneme haiz ürünlerin KOBİ'ler vasıtasıyla üretilmesini önemli gördüklerini söyleyerek üst limiti 5 milyon lira olarak belirlenen Stratejik Ürün Destek Programı'nı hayata geçirdiklerini aktardı.

SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ da KOBİ'lerin üretime ve istihdama olan katkıları, değişen pazar koşullarına hızla uyum sağlayan esnek ve dinamik yapılarıyla ekonomilerin vazgeçilmez parçalarından olduğunu belirtti.

KOBİ'lerin her manada desteklenmeyi sonuna kadar hak ettiğinin altını çizen Altuğ, "Verilere baktığımızda Türk ekonomi yapısının yüzde 99,83'ü küçük veşeklinde konuştu.

Altuğ, bu kadar önemli bir kesimin dünyadaki değişimi iyi izlemesi, doğru teşhis etmesi ve bunların ötesinde uyum sağlamasının zorunlu olduğuna dikkati çekerek, bunun için finansman, iş gücü becerisi ve düzenlemelere erişimde gelişimlerinin daha fazla desteklenmesi gerektiğini bildirdi.

Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir'in de katıldığı programda, Denizbank KOBİ Bankacılığı ve Kamu Finansmanı Grubundan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Kulaksız da bankanın KOBİ'lere yönelik çalışmaları hakkında bilgi verdi.