"Geleceğe Etki" temasıyla çevrim içi olarak başlayan ve yarın da devam edecek olan "imece summit" zirvesinde, "Değişim öncüsü birey ve kurumların dönüşümü yönetmesi ve hızlandırmasını nasıl sağlayabiliriz?" ve "Bu amaçla sektörler, kurumlar, bireyler arası bilgi aktarımı ve iş birliğini nasıl kolaylaştırabiliriz?" temel soruları çerçevesinde birçok soruya yanıtlar aranıyor.

“DEĞİŞİMİN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI”

Zorlu Holding CEO'su  Ömer Yüngül, panelde yaptığı konuşmada, değişmeyen hiçbir şeyin sürdürülebilir olmadığını ve Holding olarak 2016'da "Akıllı Hayat 2030" başlığıyla bazı hedefler belirlediklerini kaydetti.
Koronavirüsü salgını ile birlikte değişimin ne kadar önemli olduğunun ortaya çıktığını vurgulayan Yüngül, "Şimdi bu işleri, bu değişimi daha hızlandırıcı hale getirmemiz lazım. Gıdanın, temiz havanın, aklınıza ne geliyorsa ne kadar önemli olduğu bu pandemi döneminde ortaya çıktı. Biz zaten bunların üzerinde duruyorduk ama şimdi daha hızlı ve kalıcı bir şekilde bunları kendimize hedeflememiz lazım." açıklamasında bulundu.

Yüngül, değişimde eğitimin önemli olduğuna vurgu yaparak "Ben eğitimi de 2'ye ayırıyorum. Birincisi okul zamanındaki eğitim. Bu yeterli mi? Çok önemli ama diplomayı aldıktan sonraki eğitim, sürdürülebilirliğin hızlanmasına çok büyük katkı yapmıyor. Sadece diplomayla sınırlanmış eğitimler sürdürülebilirlikte engeller teşkil ediyor." dedi.

GENÇLERİN ÜRETTİĞİ PATENT SAYISI SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BÜYÜME İLE DOĞRU ORANTILI

İşin özü ve sözü bilim ve eğitim diyen Yüngül, “Bilim ve eğitimi merkeze koymadan ve zihniyeti bu odağın üzerinde değiştirmeden hiçbir yere gidemezsiniz. Yalnızca bunu düşünmek değil, yaptıklarınızla da düşüncelerinizi paralel hale getirmeniz lazım. Ondan sonra kurumları mutlaka bu bilinçle bilinçlendirmeniz lazım.” dedi.

‘Gençler çok önemli’ sözünün lafta kalmaması gerektiğine işaret eden Yüngül, ülke ve şirket yönetiminde gençlerin var olması gerektiğini ve bu şekilde işin sürdürülebilir olacağını vurguladı. 
Yüngül, “Türkiye'nin her konuda yapacağı çok şey var. Önemli olan şu bilinçte olmamız lazım; gerçekten büyümek istiyorsak her konuda mevcut işlerimizi daha farklı yapmamız lazım. Bunun odağına eğitim ve bilimi koyacağız." ifadelerini kullandı.

BUGÜN İÇİN NE YAPMALIYIZ KONUSU ÖNEM KAZANDI

Boyner Grup Yönetim Kurumlu Üyesi Ümit Boyner de salgın öncesinde var olan düzeni iyileştirmeye, düzeltmeye ve sürdürülebilir geleceği inşa etmeye odaklandıklarını ancak salgınla birlikte durumun bireysel, toplumsal, sektörel ve global olarak hayatta kalma mücadelesine dönüştüğünü söyledi.

Her şeyin çok hızlı değiştiğini ifade eden Boyner, "Peki pandemiden sonra neden değişmeli, nasıl değişmeli? Daha iyi bir yaşam için, insanın ve insanlığın devam etmesi için, iyilik için, geçmiş kuşakların ve bizlerin hatalarının tekrar etmemesi için, hayat öyle gerektirdiği için değişmeli. Değişmemenin maliyeti iyi yönde değişmekten çok daha fazla olduğu için değişmeli. Başka şansımız olmadığı için değişmeli." şeklinde konuştu.

Değişimin hızıyla ilgili algısının çok değiştiğini belirten Boyner, "Ekoloji ve çevreyle ilgili konular 5 yıl öncesine kadar gelecek nesillerle yaşanabilir bir dünya bırakmak paranteziyle ele alınıyordu. TÜSİAD'da da yaptığımız çalışmalarda hep '2030'a, 2050'ye nasıl hazırlanacağız, çevreyi, yeni nesli nasıl hazırlayacağızı' çalışıyorduk. Pandeminin hemen öncesinde artık iklim krizi olarak tabir ettiğimiz şeyin 5-10 yıl içinde benim de hayatımı kökten etkileyeceğinin farkındaydım. Şu anda ise 'ekolojik yıkım ve iklim krizinin bugünkü etkilerinden nasıl korunabiliriz, bugün için ne yapmalıyızı' konuşmaya başladık." ifadelerini kullandı. 
Salgının, aynı zamanda bir insan sağlıklı ve güvende değilse 7 milyar insanın da çeşitli ölçülerde risk altında olduğunu gösterdiğini vurgulayan Boyner, "Hem ülkemizde hem de dünyada kapsayıcı bir gelişmeyi, ilerlemeyi hedeflemek zorundayız. Aslında 2015'te tüm devletlerin kabul ettiği 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi'ne uygun olacak şekilde tüm sektörlerin kendini yenileyebilmesi gerekiyor." dedi.

“DİPLOMA SİZİ 25 YILLIK KARİYER BOYUNCA TAŞIMAZ” 

UNDP Türkiye Ülke Ofisi Mukim Temsilci Yardımcısı Sukhrob Khojimatov ise insanların telaş içinde olduğu bir atmosferde bunca belirsizlikle başa çıkarak savaşmaya ve yolunu bulmaya çalıştığını belirtti.

Khojimatov, "Eğitimden bahsediyoruz ancak üniversite diplomamızı aldıktan sonra eğitim hayatı devam etmeyince bu büyük bir sorun oluyor. O diploma sizi 25 yıllık kariyer boyunca taşıyamaz. Eğitimde de teknolojiden bahsediyoruz. Örneğin, uzaktan eğitimde belki altyapımız yeterliydi ancak felsefemiz ve mentalimiz yeterli değildi. Yapılması gereken, tüm bu belirsizliğin içinde telaşa kapılmadan iş birliği ortamı oluşturmak ve çözüm aramak. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri için de gerçekten harekete geçmemiz gerekiyor. Milli geliri artırmak yerine sosyal önceliklere odaklanmalıyız." ifadelerini kullandı.