BURSA (AA) - Bursa Ticaret ve Sanayi Odasının (BTSO) kent ekonomisine ışık tutan en önemli saha çalışması olan "Bursa İlk 250 Büyük Firma Araştırması 2019" sonuçları açıklandı.

Türkiye ekonomisinin lokomotif kentlerinden Bursa'da net satışlarına göre listenin zirvesinde bir önceki sene olduğu gibi 2019'da da 24,6 milyar liralık değerle OYAK Renault yer aldı. OYAK Renault'u 19,7 milyar lirayla TOFAŞ izledi. Bosch firması ise 6,9 milyar lira ciroyla üçüncü sırada yer aldı.

Bu 3 firmayı ise sırasıyla Borçelik, Limak, Sütaş, Bursa Eczacılar Kooperatifi, Pro-Yem, Özdilek AVM ve Beyçelik Gestamp izledi.

Sıralamada yer alan firmalardan 67'si otomotiv yan sanayisi, 50'si tekstil, 26'sı gıda, tarım ve hayvancılık, 22'si perakende ticareti, 16'sı makine ve teçhizat, 14'ü metal, 8'i hazır giyim, diğerleri de çeşitli sektörlerde faaliyet gösteriyor.

167 ÜLKEYE İHRACAT

Açıklamada görüşlerine başvurulan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, "İlk 250 Büyük Firma Araştırması"nın Türkiye'nin bu alanda en önemli çalışmalardan olduğunu bildirdi.

Geleneksel hale gelen araştırmanın Bursa ekonomisinin profilini ortaya çıkardığını dile getiren Burkay, "Bursa, 187 ülkeye gerçekleştirdiği ihracatla dünya ticaretinde söz sahibi şehirler arasındaki konumunu her geçen yıl daha da sağlamlaştırıyor." şeklinde konuştu.

Burkay, BTSO'nun gerek katma değerli üretim ve ihracat gerekse kent ekonomisindeki nitelikli dönüşümünü gerçekleştirmek üzere çalışmalarına devam ettiğini belirtti.

Küresel ölçekteki ekonomik gelişmelere de dikkat çeken Burkay, şöyle devam etti.

"Birçok firmamız Türkiye ve dünya ekonomisinde büyüme, talep ve finansal istikrar konusunda yaşanan gelişmelerden etkilendi ancak firmalarımız, 'Bursa büyürse Türkiye büyür' inancıyla üretim, istihdam ve ihracatla Türkiye'nin kalkınma hedeflerine büyük bir özveriyle omuz verdi. Yaşadığımız olağanüstü süreçler, yapısal reformları hızla hayata geçirmemiz, değişen koşullara karşı uyum yeteneğimizi artırmamız, özel sektör firmalarımızı finansal açıdan rekabetçi hale getirmemiz ve daha da önemlisi yerli ve milli üretimle ekonomimizi güçlendirmemizin gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu."