Türkiye’de yerel bilişim sektörünün önde gelen markası Technopc’nin hedefi yıllık 100 milyon dolar ciroya ulaşmak. Technopc’nin Yönetici Ortağı Murat Yücel, “Şu an 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz ve bir dünya markası olmak istiyoruz” dedi. Yerli üretimin önemine dikkat çeken Yücel, özellikle son 5 yıldır yabancı hiçbir markayı satışa sunmadıklarına işaret etti.

Yerel ve kurumsal bilgisayar üretimi ile medikal ve endüstriyel çözümler alanında pazar lideri Technopc’nin Yönetici Ortağı Murat Yücel, “Gücümüzün, başarabileceklerimizin farkındayız. 1998’den beri bilişim sektöründe hizmet veriyoruz ve hız kesmeden yolumuza devam ediyoruz” dedi. Bu yola çıkarken kurdukları hayallerin henüz sadece yüzde 10’luk kısmını gerçekleştirme fırsatı bulduklarını belirten Yücel, “Ülkemiz için en iyisini istiyoruz. Önümüzde daha yüzde 90’lık bir yol var. Yıllık ciromuz 100 milyon TL ancak şu an hedefimiz 100 milyon dolar. Şu an 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz ve bir dünya markası olmak istiyoruz” diye konuştu.

Yabancı hiçbir ürün satmıyoruz

Yücel, 20 yıllık geçmişlerinin ilk 10 yılında yabancı markaların ürünlerini sattıklarını fakat daha sonra yerli üretime önem verdiklerinin altını çizdi. Technopc olarak yerli üretime önem vermeleri nedeniyle de kendi ürünlerini müşteriye sunduklarını ifade eden Yücel, özellikle son 5 yıldır yabancı hiçbir markayı satışa sunmadıklarının bilgisini verdi. Yücel, “Zamanla ürün gamımız ciddi bir portföye ulaştı. Şu an 6 kategoride 80 çeşit ürünümüz var. Bu ürün portföyünde yerli başka bir marka yok. Kataloğumuzda bulunan ürünlerin yüzde 50’den fazlası rakiplerimizde yok. Hatta şunu çok net söyleyebilirim ki bütün markaların ürünlerini bir araya getirsek bizde olan tüm ürünler yine olmaz. Sahada çok tecrübe kazandığımız için ihtiyaca yönelik hareket ediyoruz ve ‘Biz ne yapmalıyız?’ sorusunun cevabını çok iyi biliyoruz. Yurt dışında belki de 100’den fazla fuara katıldık. Biz, diğer markalardan farklı olarak özel üretime odaklandık” ifadelerini kullandı.

Potansiyelimizin altındayız

Dünya bilişim pazarının 4.1 trilyon dolar, Avrupa bilişim pazarının 1.2 trilyon dolar, Türkiye bilişim pazarının ise yalnızca 31.2 milyar dolar olduğunu söyleyen Yücel, Türkiye’nin bilişim sektörü ihracatının ise sadece 1.02 milyar dolar olduğunu açıkladı. Bu rakamlara bakıldığında çok negatif bir noktada olunduğunu anlatan Yücel, “Bunu pozitife çevirebilmek için yerli ve milli üretime dikkat çekmemiz gerekiyor. Dünyada ticaretin yüzde 14’ü bilişim sektöründe dönüyor. Bizim bilişim sektöründeki ihracatımızın da en az bu oranlarda olması şart. Hedefimiz içeriye sattığımız kadar dışarıya satabilmek. En azından yüzde 50’sini ihraç ediyor olabilmemiz gerekiyor. Şu an potansiyelimizin çok altındayız” değerlendirmesinde bulundu.

Markalaşmak şart

Türkiye’de ilk yerli malı belgesi alan şirket olduklarını anımsatan Yücel şunları kaydetti: “Türkiye’deki yasa gereği bir şirketin ‘Made in Turkey’ olması için yüzde 51 yerlilik oranına sahip olması gerekiyor. Bizde çok yüksek olan bu oran örneğin Tayvan’da yüzde 39. Yüzde 20’lerde olması daha uygun olur.” Ayrıca, üretmekle birlikte ülke olarak markalaşmaya da önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Yücel, “Mesela bazı markalar üretimini Vietnam’da yapıyor diye 70 TL’ye satmıyor ürününü, yine 500 TL civarında etiketle satışa çıkartıyor” dedi. Yücel, bu markalaşma yolunda devlet desteğinin önemine dikkat çekti.