Artyol Mühendislik A.Ş. İnşaat Mühendisi Mustafa Arı ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Türkiye’deki yapı stokunun güçlendirme ihtiyacı tüm boyutlarıyla ele alındığı söyleşide, 1999 öncesi binaların yüksek risk taşıdığını vurgulayan Arı, yeni nesil güçlendirme tekniklerinin sunduğu avantajları ve sektördeki güncel gelişmeleri de bizlerle paylaştı.

“Türkiye’nin Güçlendirme Seferberliğine İhtiyacı Var”
“Türkiye’nin Güçlendirme Seferberliğine İhtiyacı Var”
İçeriği Görüntüle

FOTO: Artyol Mühendislik A.Ş. İnşaat Mühendisi Mustafa Arı

Güçlendirme nedir? Türkiye'de yapı stokunun güçlendirme ihtiyacı açısından genel durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Binalarda güçlendirme, mevcut yapıların dayanıklılığını ve güvenliğini artırmak amacıyla yapılan mühendislik çalışmalarıdır. Genellikle eski binaların, doğal afetler veya zamanla aşınan yapısal elemanların zayıflaması nedeniyle güçlendirme yapılır. Bu işlemler, binanın güvenliğini sağlamak ve kullanım ömrünü uzatmak amacıyla gerçekleştirilir.

1999'dan önce inşa edilen binalar, eski deprem yönetmeliklerine göre yapılmış ve çoğu günümüz deprem şartlarına karşı güvensiz. Bu yapıların güçlendirilmesi gerekiyor. Kullanılan yapı malzemeleri de deprem güvenliği açısından yetersiz.

Türkiye'nin çoğu deprem kuşağında yer alıyor. Büyük şehirlerde ve aktif fay hatlarına yakın bölgelerde güçlendirme ihtiyacı daha fazla. Zayıf zeminlere yapılan binalar ise ülkemizdeki riski daha da arttırıyor.

Sonuç olarak, Türkiye'deki yapıların büyük kısmı deprem güvenliği açısından güçlendirilmeli. Farkındalık artırılmalı, finansal destek sağlanmalı ve güçlendirme teknolojileri geliştirilmeli.

Güçlendirme uygulamalarını yılın ilk 6 ayı ile ikinci 6 ayı arasında değerlendirecek olursak, talep, uygulama hacmi veya yatırım miktarı açısından nasıl bir değişim gözlemliyorsunuz? Bu değişimde etkili olan başlıca faktörler nelerdir?

İlk 6 ay genellikle daha soğuk ve yağışlı bir dönem olduğundan, inşaat ve güçlendirme işlerinde bazı aksamalar olabiliyor. Kötü hava koşulları, dış mekân çalışmalarını zorlaştırabiliyor. Bu nedenle, güçlendirme projelerinin daha düşük bir hızla ilerlemesi söz konusu olabiliyor. Bu da ilk 6 ayda talep ve uygulama hacmini küçültebiliyor. Özellikle okullar, yurt binaları gibi yapılarda yaz aylarında güçlendirme çalışmaları daha da hızlanıyor. Yılın başında, yeni bütçelerin oluşturulması, yasal düzenlemelerin takip edilmesi ve proje onaylarının alınması gibi idari süreçler zaman alabiliyor. Bu da ilk 6 ayda uygulama hacminin sınırlı kalmasına yol açabiliyor.

İkinci 6 ay genellikle daha verimli bir dönem olarak göze çarpıyor. Kentsel dönüşüm ve riskli yapı incelemeleri bu dönemde yoğunlaşıyor. Ayrıca bu dönemlerden bağımsız olarak yaşanan depremler sonrası talep ve uygulama hacminde artışlar yaşanıyor. Bu sektöre yapılan yatırımlar ise bu etkenlere bağlı olarak artıp azalabiliyor. Şu an içinde bulunduğumuz dönemin devamında daha fazla yatırım yapılacak, projeler daha hızlı ilerleyecek ve güçlendirme talebi artacaktır.

23 Nisan’da meydana gelen İstanbul depreminden sonra vatandaşlardan gelen güçlendirme taleplerinde bir artış gözlemlediniz mi? Bu talep artışı daha çok hangi yapı tiplerinde ve bölgelerde yoğunlaştı?

23 Nisan’da meydana gelen İstanbul depremi, özellikle İstanbul’da taleplerin artmasına sebep oldu. Depremin ardından, vatandaşlar güçlendirme için daha fazla başvuru yapmaya başladı. Hem inşaat firmalarına hem de kamu kuruluşlarına konuyla alakalı başvurular arttı. İnsanlar binalarının depreme karşı dayanıklılığını daha fazla sorgulamaya başladı. Binalarında gözle görülür çatlaklar hakkında birçok soru sormaya başladılar.

Özellikle 1999 öncesi yapılan binalardan çok fazla talep geliyor. Eski yönetmeliklere göre inşa edilmiş yapılar günümüz standartlarını sağlamadığından çoğu bina yetersiz çıkıyor. Depremden sonra tedirgin olan insanlar doğal olarak binalarını inceletmek istiyorlar. Yalnızca konut sahipleri değil, büyük şirketler, okullar, hastaneler, kamu kuruluşları da depremden sonra bu konuda daha hassas davranıyor.

Röportajın tamamı ST İnşaat Yapı & Malzeme Dergisi'nin Haziran Sayısında!