Enerjisini Üreten Fabrikalar Zirvesi “Yeşil Mutabakat Nedir? Türkiye’ye Neler Getirecek” başlıklı ilk panel ile kapılarını açtı. Panelin moderatörlüğünü üstlenen ST Endüstri Radyo Programcılarından Çetin Ünsalan üstlenirken 5 önemli başlık ele alındı. 

YENİLENEBİLİR ENERJİDE DEPOLAMA TEKNOLOJİSİ YENİLENEBİLİR ENERJİDE DEPOLAMA TEKNOLOJİSİ

ENERJİ VERİMLİLİĞİ DESTEKLERİ NASIL AVANTAJLAR SAĞLIYOR? 

Panel programında ilk sunumu Enerji Verimliliği ve Çevre Dairesi Başkanlığı Grup Koordinatörü Burhan Güldibi gerçekleştirdi. Yeşil Mutabakat; Enerji Verimliliği Destekleri ve Kojenerasyon başlıklı sunumda destekler konusunda kapsamlı bilgiler veren Güldibi, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı sorumluluğundandaki enerji verimliliği konulu eylemlerin arasında 4 önemli başlık yer alıyor. İlk başlık Ulusal Enerji Verimliliği Finansman Mekanizmasının geliştirilmesinin değerlendirilmesidir. Bu başlık altında Enerji verimliliği finans mekanizmasının geliştirilmesine yönelik bir rapor hazırlanıyor. İkinci başlığımız Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği çalışmalarımıza dair açıklık analizi yapılarak, varsa gelişim alanlarının değerlendirilmesidir. Ülkemizin yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği çalışmalarının, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında getirilen değişikler çerçevesinde açıklık analizine tabi tutularak ihtiyaç olması halinde geliştirilmesine yönelik çalışmalar gerçekleştiriliyor. Üçüncü başlık konumuzu Enerji verimliliği konusunda Organize Sanayi Bölgelerinde faaliyet gösteren işletmeler başta olmak üzere sanayi tesisleri yetkililerine yönelik bilinçlendirme ve farkındalık eğitimlerinin verilmesi oluşturuluyor. Bu başlık altında Organize Sanayi Bölgelerinde faaliyet gösteren işletmeler önceliklendiriliyor ve enerji verimliliği konusunda farkındalığın artırılıyor. Dördüncü başlıkta ise Enerji verimli ve düşük karbonlu ısıtma ve soğutma sistemlerinin yaygınlaştırılması için ulusal strateji belgelerinin, kılavuzların ve yol haritasının hazırlanmasına yönelik çalışmalar gerçekleştiriliyor. Enerji verimli ısıtma soğutma yol haritasının hazırlanması için çalışmalar gerçekleştiriliyor, enerji verimli ısıtma ve soğutma strateji belgesinin hazırlanması süreci yürütülüyor, enerji verimli ısıtma ve soğutma sistemlerine yönelik kılavuz ve şablonlar hazırlanıyor.” dedi. 

ENERJİ VERİMLİLİĞİNDE KOJENERASYON SİSTEMLERİNİN ÖNEMİNİ VURGULADI  

Programın devamında söz alan Barış Teknolojik Kurucu Ortağı Hamdi Hoplamaz, “Yeşil mutabakat ve enerji verimliliğinde kojenerasyon” başlıklı sunumunda kojen sistemlerin avantajlarına değindi. Hoplamaz, “27 ülkeden oluşan AB, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 6'sını teşkil etmesine karşın dünyanın en büyük ekonomileri ve ticaret aktörleri arasında yer alıyor. Yaklaşık 453 milyonluk tüketici kapasitesi ve 44 bin 436 dolarlık kişi başı geliri ile dünyanın en büyük ekonomileri arasında olmayı sürdüren AB, 17,1 trilyon dolarlık GSYH ile (ABD'nin ardından) dünyanın en büyük ikinci ekonomisi konusunda bulunuyor. Tek bir blok olarak düşünüldüğünde, dünya ihracatından yüzde 15,2, dünya ithalatından ise yüzde 14,7 pay alan AB, dünya mal ihracatında ve ithalatında ikinci sırada yer alıyor. Türkiye ile AB arasındaki ticaret hacmi geçen yıl 143 milyar dolar olarak gerçekleşti.  Türkiye, 2020'de AB'nin ihracatından aldığı yüzde 3,4 pay ile 6. sırada yerini aldı.  AB ise geçen yıl 69 milyar dolar ile Türkiye'nin ihracatında yüzde 41,3 pay alarak ilk sırada olmaya devam etti. AB'nin toplam ithalatında yüzde 3,7'lik payla 6'ncı sırada bulunan Türkiye, geçen yıl ithalatının 73 milyar dolarlık kısmını (% 33,4) AB'den gerçekleştirdi. Türkiye, yenilenebilir enerji konusunda önemli bir potansiyele sahip. Özellikle Ko (Trı) jenerasyon sistemi seçilerek birçok önemli avantajlar elde ediliyor. Örneğin, elektrik ve ısı enerjisi kullanım verimini toplamda yüzde 90’a kadar çıkarılabiliyor. Maliyeti düşük elektrik ve ısı üretiminden dolayı kullanıcıların rekabetini kuvvetlendiriyor. Tesisin karbon ayak izi küçülüyor. Diğer santrallara göre daha hızlı üretilebilirliği ile kısa devreye alma süresine sahiptir” dedi. 


YEŞİL MUTABAKAT’IN TÜRKİYE’YE ETKİLERİNİ ANLATTI 

Asaş Alüminyum fabrikasında yapılan uygulama örneklerini ve elde edilen verileri Asaş Alüminyun Enerji ve Otomasyon Müdürü Hasan Basri Taşkın dinleyicilerle paylaştı. Taşkın, “Küresel ısınma, Yeşil Mutabakat ve verimlilik çalışmaları Türkiye’ye neler getirecek?” başlıklı sunumunda birçok konuya değindi. Taşkın: “Karbon ayakizi üretim, hizmet, işleme gibi faaliyetler sonucu oluşan birim CO₂ cinsinden sera gazları ile çevreye verdiğimiz zararın ölçüsüdür. Birincil Karbon Ayakizi (Doğrudan Sera Gazı Emisyonları): Kuruluşun sahip olduğu, raporladığı ve denetlediği kaynaklardan gelen emisyonlardır. İkincil Karbon Ayakizi (Enerji Dolaylı Sera Gazı Emisyonları): Kullandığımız ürünlerin tüm yaşam döngüsünde (ürünlerin imalatından sonunda bozulmasına kadar geçen süreçte) dolaylı olarak dahil olan emisyonlardır. Kyoto Protokolü kapsamında sera gazlarının birim karbon dioksit (CO₂) olarak hesaplanmasına karar verilmiştir. ASAŞ Alüminyum AB Yeşil Mutabakatı’na adaptasyon sürecinde, karbon ayakizi hesaplaması, mevcut enerji tüketimlerinin azaltılması, karbon ayakizinin küçültülmesini sağlayan uluslararası projelerde yer alınması ve desteklenmesi, yenilenebilir enerji tüketiminin belgelendirilmesi (I-REC), yeşil enerji üretimi (GES) çalışmalarına başlamıştır.

KARBON AYAK İZİ HESAPLAMA ÇALIŞMALARINA DİKKAT ÇEKTİ  

Panel programında sunumunu gerçekleştiren SGS Türkiye ve Irak Endüstri ve Çevre Bölüm Müdürü Erhan Aydın, karon ayak izi hesaplamalarına dikkat çekti. “Avrupa Yeşil Mutabakatı Kapsamında karbon ayak izi hesaplama çalışmaları” başlıklı sunumunu gerçekleştiren Aydın, “SGS olarak hizmetlerimiz paralelinde özel sektör firmalarının binalarından ve üretim faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının hesaplanmasıdır. Bu çalışmalarını raporlayıp halkla paylaşıp, erken ve gönüllü girişimleri sayesinde markanızı ve tanınabilirliğini arttırabilir. Neticesinde rekabete dayalı bir iş ortamında uzun dönem başarıyı garanti altına alabilirsiniz. ISO 14064 kapsamında hazırlanan envanter hazırlama ve doğrulama çalışmalarımızı Sürdürülebilirlik Raporlaması konusunda dünyadaki standartlar GRI (Global Reporting Inititiative) ve CDP (Carbon Disclosure Project) için sunduğunuz raporlarda kullanabileceğiniz gibi Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinden İklim Eylemi Konusunda nerede olduğunuzu görebilmenizi sağlayacaktır. Bu bağlamda ISO 14064 standardları’na uygun olarak belirlenen kapsamlarda çalışmaların yürütülmesi tavsiye edilmektedir. İyileştirme faaliyetleri kapsamında Karbon Nötralizasyon/Karbon Ticareti, Enerji Verimliliği Uygulamaları, Yenilebilir Enerji Üretiminin Desteklenmesi, Ormanlaştırma ve Sosyal Sorumluluk Örgütlerine Finansman Sağlamak gibi adımlar yer alıyor. 


GES YATIRIMLARININ ÖNEMİNE VURGU YAPTI 

GES yatırımlarının önümüzdeki dönemde Avrupa ihracatındaki kilit rolü – (Yeşil Mutabakat ve karbon vergisi” başlıklı sunumunu gerçekleştiren Tureco Genel Müdürü Nurullah Yalçın, birçok başlık konusunu ele aldı. Yalçın, “Yeşil mutabakat, temiz enerji, sürdürülebilir endüstri, yenilikçi yaşam alanları, besin zinciri, kirliliğin ve atıkların kontrolü ve sürdürülebilir mobilite alanlarını kapsıyor. Öncelikli hedefler arasında, 2030 Yılına kadar yüzde 55 karbon azaltımı, 2050 yılına kadar karbon nötr, daha fazla yenilenebilir, CABS Sisteminin yeni sektörlere uygulanması, CABS sisteminin sıkılaştırılması yer alıyor. Özellikle karbon vergisi konusunda öncelikli sektörler bulunuyor. Bunlar arasında çimento, demir çelik, elektrik, gübre ve alüminyum yer alıyor. Alınması gereken önlemlerin arasında; karbon politikaların belirlenmesi, enerji sektöründe AB uygulamaların takip edilmesi, yeşil mutabakat için kolay finansman sağlanması, HORİZON v.b AB fonların takip edilmesi ve Türkiye’nin yeşil üretime geçişinin reklamının yapılması gibi adımlar sayılıyor.” dedi.