Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği TÜREB, ‘Rüzgar Bize Yeter’ sloganı altında yapılan “TÜREK@home” paneller zinciri etkinliğinde konuşan Türek@home Başkanı Hakan Yıldırım, sektörde oluşabilecek sorunlara dikkat çekti ve çözüm önerilerini paylaştı. 

“İKİ SENELİK DURAKLAMA YAŞANABİLİR”

Sektörde yaşanabilecek sorunlar hakkında bilgi veren Yıldırım, konuyla ilgili görüşlerini şu sözlerle anlattı: “Kovid-19’un hayatımıza girmesiyle birlikte iş dünyasındaki en düşmanın belirsizlik olduğunu hep birlikte gördük. Bu sebeple yeni dönemde rüzgar sektörü özelinde bir belirsizlik oluşmasına izin verilmemesi gerektiğini düşünüyoruz. 5 senelik iş yüküne baktığımız zaman şöyle bir manzara görüyoruz. 2021 yılının ilk ayında Kovid-19 kaynaklı süre uzatımını kullanan YEKDEM projeleri devreye girecektir. Asıl amacı teknoloji transferi olan YEKA projelerinin ise 2022 yılında kurulumun başlanacağı öngörülmektedir. Bununla birlikte büyük kısmı eksi fiyatlı çıkan yaklaşık 3 bin MW’lık bugünkü koşullarda finanse edilmesi mümkün olmayan projelerin 2023 yılına kadar iş yükü oluşturması beklenmemektedir. YEKA ve eksi fiyatlı projeler ile 5 bin MW’lık proje stoğu kağıt üzerinde olmakla birlikte 2022 yılının sonlarına kadar aktif stok olarak değerlendirilmemektedir. Bu durum 2021 ile 2023 yılları arasında iki senelik ciddi bir duraksamaya yol açabilir. Böyle ani bir duraksama sektörde faaliyet gösteren özellikle imalat ve hizmet sektörü oyuncuları için çok büyük bir problem olarak gelecek senenin ikinci yarısından itibaren karşımıza çıkacaktır.” 

“2021 MEKANİZMASI NETLEŞTİRİLMELİ”

Yıldırım, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “2021 – 2023 yılları arasında öngörülen duraksama dönemini yaşamamak için kapasite artışı başta olmak üzere eksi fiyatlı projelerin daha kolay finanse edilebilmeleri için birtakım düzenlemeler yapılabilir. Öngörülebilirliğin sağlanması için 2021 mekanizmanın bir an önce netleştirilmesi ve 5 senelik paketler halinde ihale takvimlerinin belirlenmesi ve yayınlanması gerektiği düşünülmektedir. Kısa vadeli proje stoğunun artırılması içinse düzenlemelerin yapılması, orta vadeli finanse edilebilir mekanizma oluşturulması ve 5 yıllık ihale yol haritasının çıkarılması sektörün geleceği açısından belirleyici olacaktır. Aksi durumda sektörde proje geliştirici danışmanlardan başlayarak vinç, nakliye, montaj, mühendislik şirketleri, küçük imalatçılar ve nihayetinde ihracat yapan büyük imalatçılar açısından 2021 yılının ortasından itibaren sorunlar başlayabilir. Bu sorunları ilerleyen aşamadaki geri çevirmek çok daha zor olabilir.”  

“TÜRKİYE’Yİ ÜRETİM ÜSSÜ OLARAK GELİŞTİRMELİYİZ”

Yıldırım, önerilerini şu sözlerle anlattı: “Son 10 yıl boyunca bu sektöre ülke olarak çok büyük emek verdik ve bugünkü başarılı noktaya hep birlikte getirdik. İyi durum ve kötü durum senaryolarını çalışarak sektördeki oyuncuların başına kısa ve orta vadede neler geleceğini öngörerek bu kadar üst düzey atılımın yapıldığı sektörün elimizden kayıp gitmesini önlemek istiyoruz. Öngörülerimizi içtenlikle sizinle paylaşmak istedik. Rüzgar tersine dönmeden finanse edilebilir mekanizmaları ve yatırım için cezbedici olabilecek proje stoğunu ortaya koymalı ve ülkemizi rüzgar sanayisi alanında bölgenin üretim üssü olarak geliştirmeliyiz.”