Jeotermal Enerji Derneği (JED) tarafından Başkan Ali Kındap'ın ev sahipliğinde, yenilenebilir ve jeotermal enerji sektöründeki gelişmeleri aktarmak ve hedefleri paylaşmak üzere bir basın toplantısı düzenlendi.

İklim değişikliği ve Paris Anlaşması’nın dünyada enerji dönüşümünü hızlandırdığını belirten JED Başkanı Kındap, şöyle konuştu:

"PARİS ANLAŞMASI'NDAKİ HEDEFLER İÇİN YENİLENEBİLİR ENERJİ ŞART"

“Global arenadaki enerji arzı sorununu hepimiz görüyoruz. Petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki artış devam ediyor. Bununla birlikte iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında bütün ülkeler yenilenebilir enerjiye yatırımlarını artırarak sürdürüyorlar. Küresel ölçekte gelecek beş yıldaki yatırımların yüzde 95’inin yenilenebilir kaynaklar olması bekleniyor. Finans kuruluşlarının da neredeyse tamamı artık sadece yenilenebilir enerji projelerini destekliyor. İklim değişikliğine karşı Paris Anlaşması kapsamında beklenen ‘sıfır emisyon’ hedefine ulaşmak için enerjimizi yenilenebilir kaynaklardan sağlamamız şart. Özetle enerjide bağımsız bir ülke konumuna gelebilmek, enerji arz ve güvenliğinin sağlanması ve ülkemizin de taraf olduğu Paris Anlaşması hedeflerine ulaşabilmek için en büyük kozumuz yerli, milli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olan jeotermal.” 

"YATIRIMLARLA GERÇEK POTANSİYELİMİZE ULAŞABİLİRİZ"

Kındap konuşmasında Türkiye’nin jeotermal enerjideki potansiyeline dikkati çekerek, “15 MWe’lık kurulu güçten 1.676 MWe kurulu güce ulaştık. Kaynak keşfinden kurulu güce kadar önemli bir deneyim kazandık. Bununla birlikte, kullanıma hazır 2.000 MWe potansiyelin keşfini yaptık. Bu potansiyeli hayata geçirerek jeotermal enerji kurulu gücümüzü 5.000 Mwe’ye çok hızlı bir şekilde çıkartabiliriz. Bugüne kadar Maden Tetkik Arama (MTA) ve özel sektörün katkısıyla jeotermal enerji potansiyelimizi 60.000 MWt’e ye çıktı. Ülke olarak yatırımlarımızın devam etmesi halinde bunu daha yukarılara çıkarmak ve gerçek potansiyelimize ulaşmak işten bile değil." ifadelerini kullandı. 
 
Jeotermal enerjinin bilinirliğini arttırmak ve kullanım alanlarını genişletmek için dernek olarak çalışmalarını sürdürdüklerini dile getiren Kındap, “Jeotermal enerjide kendimizi kanıtladık. Hem kurulu güç hem de entegre kullanım anlamında kısa sürede önemli başarılara imza attık. Jeotermal enerji santralleri baz yük yani kesintisiz üretim santrali olarak çalıştıkları için mevsim şartlarından bağımsız, 7 gün 24 saat aynı verimlilikle çalışarak en verimli yenilenebilir enerji kaynağı konumunda bulunuyor. Bu nedenle keşfi yapılmış jeotermal kaynakların hayata geçirilmesi son derece kritik bir önemde.” dedi.

ASSAN PANEL’İN YÜKSEK PERFORMANSLI ÇÖZÜMLERİ ASSAN PANEL’İN YÜKSEK PERFORMANSLI ÇÖZÜMLERİ

“ESKİ YEKDEM’DEKİ DESTEKLERE İHTİYACIMIZ VAR” 

Söz konusu yatırımlarda özel sektörün desteğiyle oldukça ciddi başarılar elde ettiklerini ifade eden  Kındap, konuşmasına şöyle devam etti:

“Mevcut jeotermal enerji kurulu gücümüzle 10 milyar kilovatsaatin üzerinde baz yük katkısı sağlıyoruz. Keşfedilen ve hali hazırda çıkartılmayı bekleyen 2 bin MWe’lık potansiyelin hayata geçirilmesiyle yıllık 25 milyar kilovatsaat katkı sağlayabiliriz. Bu katkıyı sağlamak için bir önceki YEKDEM’deki gibi başarısı kanıtlanmış teşvik mekanizmalarına ihtiyacımız var. Bir yandan ülkemiz büyümeye devam ediyor diğer yandan komşumuz Avrupa sıfır karbon emisyon vergisini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Bu nedenle ülke büyümesini destekleyen enerji sektörünün önünü açacak uygulamalara ihtiyacımız var. Yeni YEKDEM modeli ile maalesef faaliyete geçecek yeni bir jeotermal enerji santrali bulunmuyor. Jeotermal enerjide yatırım iştahının yeniden oluşması için hem YEKDEM’in süresi 5 yıldan 10 yılın üzerine çıkmalı hem de yeni teşvikler oluşturulmalı.” 

"İLERİ TEKNOLOJİ UYGULAMALARIYLA DÜNYA LİDERİ OLABİLİRİZ"

JED Başkanı Ali Kındap, Türkiye’de jeotermal enerji potansiyelinin oldukça yüksek olduğunun altını çizerek, Türkiye'nin halihazırda jeotermal enerji kurulu gücünde dünyada dördüncü, Avrupa’da ise ilk sırada olduğunu, jeotermal seracılıkta ise dünyada ikinci sırada bulunduğunu söyledi.

Yerli yatırımcıların gerek söz konusu enerjide gerekse entegre kullanımlardaki tecrübeleri sayesinde dünyada önemli bir konuma ulaştıklarını dile getiren Kındap, "Endonezya, Kenya, Hırvatistan gibi ülkelerde saha kuran ve işleten, arama ve sondaj çalışmaları veya keşif çalışmaları yapan firmalarımız var. Biz biliyoruz ki jeotermal enerjide ileri teknoloji uygulamalarla potansiyelimizi çok daha ileriye taşıyabiliriz." diyerek konuşmasını tamamladı.