Enerji verimliliği konusunda sanayinin birçok önemli firmasına çözüm üreten Escon Enerji, yurt dışındaki pazar payını artırmayı hedefliyor. Yeni dönem hedefleri ve hayata geçirdikleri uygulama örneklerini konuştuğumuz ESCON Enerji Genel Müdürü Onur Ünlü, “Türkiye’deki liderliğimizi sürdürürken yurt dışındaki pazar payımızı ve operasyonlarımızı büyütmeye odaklanıyoruz. Yurt dışındaki ilk ofisimizi geçen yıl Dubai’de açtık, aktif olarak çalıştığımız Ukrayna ve Rusya’da da ofis açmaya yönelik değerlendirme sürecindeyiz. Diğer taraftan, 2020 yılında ciro olarak yüzde 100 büyüyen şirketimizin istikrarlı büyümesini sürdürmek istiyoruz” dedi. 

Sanayide önemli bir verimlilik potansiyeline sahibiz. Enerji verimliliği konusunda gelişen yeni teknolojiler hakkında bilgi verebilir misiniz? 

Ülkemizdeki sanayi kuruluşlarının toplam enerji tüketimindeki payı yüzde 32. Araştırmalar, endüstriyel işletmelerde enerji verimlilik potansiyelinin yüzde 8 ila yüzde 44 arasında olduğunu gösteriyor. Eğer bu verimliliği sağlarsak halihazırda yüzde 75 civarında olan enerji ithalatımızı hızla azaltabiliriz. Üstelik yapılan uygulamaya göre değişmekle birlikte enerji verimliliği yatırımlarının kendilerini en fazla 2-3 yıl sürede amorti ettiklerini söylemek mümkün. Dolayısıyla bu verimlilik potansiyelini iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Ayrıca enerjide dışa bağımlı olan ülkemizde enerji talebinin hızla arttığını da göz önünde bulundurursak birçok gelişmiş ülkenin en yeni yenilenebilir enerji kaynağı ve emisyon azaltma hedeflerine ulaşmada ilk yakıt olarak gördüğü enerji verimliliği elimizdeki en büyük fırsat. 

Bu süreçte dijital dönüşüm, bir başka deyişle iş modellerini kökten değiştiren ve verimliliği zirveye çıkartan dijital teknolojilere geniş çaplı uyum, endüstriden evlerimize kadar her alana entegre olmaya başladı. Sektörel zorlukların üretim tesislerini daha verimli, güvenilir ve sürdürülebilir olmaya zorlaması, firmaları bu konuda trendleri takip edip yatırım yapmaya ve iş süreçlerini kolaylaştıran, izlenebilirliği mümkün kılan, gerçek zamanlı veriye erişip farkındalık oluşturan ve duruş sürelerini azaltan çözümleri kullanmaya itiyor. Bilgi teknolojileri ve otomasyon dünyasını bir araya getiren dijitalleşme projelerinde temel amaçları; firmanın ürettiği her ürüne harcanan tüm kaynakları izleyebilmesi ve gerçek maliyetlerin hesaplanması; vardiyalar, operatörler ya da hatlar arasında verimliliklerin karşılaştırılması; toplanan geçmiş verilerin ve olayların yorumlanarak bakım süreçlerinin daha verimli programlanması ve duruş sürelerinin azaltılması; operasyonel süreçlerinin dijital ortamda gerçekleştirilmesi ve bilgilendirme; onay süreçlerinde zaman tasarrufu sağlanması ve üretime daha çok vakit ayırabilme olarak özetleyebiliriz. Dolayısıyla dijitalleşme, enerji verimliliği ile elde edilmesi planlanan sonuçlara daha hızlı ulaşma ve doğrulama konusunda büyük fırsatlar sunuyor. ESCON Enerji olarak bizim de bu doğrultuda geliştirdiğimiz Energy Eye adında bir IoT platformumuz bulunuyor. Energy Eye ile işletmelerin enerji ve proses verimliliği sürekli gözetim altında tutuluyor. Sahadan eş zamanlı toplanan bilgiler arşivleniyor, analiz ediliyor ve karşılaştırmalı raporlanıyor. Böylece verimsizlikler ve arızalar oluşmadan önleniyor, uygulanan projelerin getirileri doğrulanıyor, anahtar performans göstergelerinin ve toplam ekipman etkinliklerinin takibi sağlanıyor. Benzer sistemlerden farklı olarak Energy Eye ile toplanan verilerle kanunen zorunlu enerji etüt raporlarını da oluşturabiliyoruz.

Enerji verimliliği konusunda devletin sunduğu önemli destekler var. Siz bu destekler konusunda yatırımcıları yönlendiriyor musunuz? Nasıl fırsatlar bulunuyor? 

Enerji verimliliği uygulamalarının hızlanmasında devlet destekleri ve teşvikler büyük rol üstleniyor. Örneğin Verimlilik Artırıcı Proje (VAP) desteği ile her ölçekten işletme yüzde 30 hibe desteğinden yararlanabiliyor. Biz özellikle performans garantili hayata geçirdiğimiz projelerin tamamına bu destekten faydalanılması için danışmanlık desteği veriyoruz. Öte yandan endüstriyel işletmeleri, geri ödeme süresini kısaltan ve nakit akışını direk olumlu etkileyen bu destekten faydalanmaya yönlendiriyoruz.

Bu yıl 15 Nisan’da yayımlanan Kamuda Enerji Performans Sözleşmelerine İlişkin Tebliği ile de artık kamu kurum ve kuruluşlarının enerji verimliliği yatırımlarının bütçesi enerji hizmet şirketleri (ESCO) tarafından karşılanıyor. Bu yönetmelik her ne kadar kamuya yönelik olsa da özel sektördeki farkındalığı artırması yönünden de son derece önemli. Çünkü kamuda olduğu gibi özel sektörde de bir kuruş yatırım yapmadan işletmeleri verimli hale getirmek mümkün. İlki 2008 yılında olmak üzere toplam 25 başarılı projeye imza atan ESCON Enerji olarak, bu alanda müşterilerimize farklı kontrat imkanları ile sınırsız çözüm fırsatı sunuyoruz. 

Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji yatırımları sürdürülebilirlik kapsamında ele alındığında finans kuruluşları da daha uygun şartlarla finansman desteği sağlıyor. Ancak önümüzdeki dönemde finansmanın koşullarının değişmesi bekleniyor. Karbon nötr olma yolunda atılan adımlar, çevreye, sürdürülebilirliğe, döngüsel ekonomiye yönelik yatırımlar işletmelerin yalnızca ticaretini değil finansman başvurularını da etkileyecek. Finans kuruluşları bu yönde çalışmalar yapan işletmelere öncelik verecek, çeşitli avantajlar, faiz indirimleri sağlayacak. Bu şekilde çalışmayı hedefleyen uluslararası finansman kuruluşlarından örnek olarak Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nı (EBRD) ele alırsak, 2021-2025 yılları arasında dünya genelinde yapacakları yatırımların yüzde 50’sinin yeşil ekonomiye geçiş, karbonsuzlaştırma, iklim değişikliği ve yeşil finansman projeleri olmasını hedefliyorlar. Bir başka örnek, Dünya Bankası 2016 yılında kamu bankaları üzerinden ESCO projelerine, proje sözleşme bedelinin yüzde 10’u oranında hibe destek sağladı. Biz de ESCON Enerji olarak altı projemizi 2016 ve 2017’de bu finansman ile hayata geçirdik. 

Enerji verimliliği konusunda son dönemde yer aldığınız projelerden kısaca bahsedebilir misiniz? 

ESCON Enerji olarak hem işletmelerimizin enerji yönetimine destek olmak hem de ülkemizin enerji verimliliğinde dünyanın üst sıralarında yer almasına katkı sunmak üzere hizmetlerimizi sürekli geliştiriyor, işletmeleri enerji verimliliği çözümleri ile tanıştırmaya odaklanıyoruz. Bugüne kadar yapmış olduğumuz 1.100’ün üzerinde enerji etüdü, 1.300’ün üzerinde sistem çözüm uygulaması, 400’ün üzerinde danışmanlık-projelendirme hizmeti ve 25 Enerji Performans Sözleşmesi (EPS) ile sürece katkıda bulunduk. Yaptığımız EPS sayısı itibarıyla sektörde açık ara lider konumdayız.

Özellikle uluslararası kuruluşların Türkiye’deki işletmelerinde gerçekleştirdiğimiz sayısız başarılı verimlilik artırıcı projenin referansı ile yurt dışındaki hizmetlerimizi artırmaya başladık. Dünyanın lider süt ve süt ürünleri üreticisi Lactalis firmasının Ukrayna Mykolaiv fabrikasındaki soğutma sisteminin revizyonunu tamamlayarak fabrikanın toplam enerji tüketiminin yüzde 12 azaltılmasını sağladık. 

Yine yurt dışında, Katar Çevre ve Enerji Araştırma Enstitüsü için geleneksel yöntemlere göre yüzde 45 daha az enerji harcayarak, deniz suyunu arıtan bir sistem kurduk. “Absorbsiyonlu ısı pompasıyla verimi artırılmış çok kademeli distilasyon sistemi” projemiz aynı zamanda birim su maliyetini de yüzde 30 azaltıyor. 10 ayda tamamladığımız projenin ilk etabında sistemin simülasyonlarını oluşturup, hesaplamalarını yaptık. Bu veriler ışığında seçilip tasarlanan ekipmanların üretimi gerçekleştirildi. Senkron çalışması için otomasyon ve kontrol algoritmalarının tasarlanmasının ardından da sistemi tesis sahasında devreye aldık.

Yurt içi projelerimizden bir örnek verecek olursak, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki yatırımcıların enerji verimliliği ve bu konudaki devlet destekleri hakkında farkındalığının artması için Fırat Kalkınma Ajansı ile iş birliği yaptık. Bu kapsamda Bingöl, Elazığ ve Malatya’daki toplam 10 fabrikada enerji verimliliği çalışmaları yürüttük. Çalışmaların sonuçlarını bu alandaki fırsatları ve başta Verimlilik Artırıcı Proje (VAP) olmak üzere devlet destekleri hakkında bilgileri, düzenlenen seminerler ile bölgedeki diğer yatırımcılarla da paylaşacağız. 

Kaynakları doğru kullanmak ve enerji tüketimimizi azaltmak için bu gibi yüksek teknolojileri kullanmak zorundayız. Bu kapsamda projeler üretip yurt içinde ve yurt dışında kullanmaya devam edeceğiz. 

Avrupa Yeşil Mutabakat konusunda neler söylemek istersiniz? Fabrikalar bu konuyla ilgili araştırma yapıyor mu? Sahadaki görüşmelerinizden görüşlerinizi aktarabilir misiniz? 

Özel sektöre baktığımızda özellikle global markalar ve rekabet ortamında globalleşmeye her geçen gün daha fazla önem veren Türk markaları enerji verimliliği alanında ciddi adımlar atıyor. Yeşil Mutabakat kapsamındaki Sınırda Karbon Düzenlemesi (SKD) mekanizmasının da etkisiyle işletmelerin bu dönüşümü öncelikli gündem maddelerinden biri haline getirdiklerini görüyoruz. 2022 yılı itibarıyla çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre ve elektrik gibi enerji yoğun sektörleri kapsayacak olan yeni düzenlemeler, 2026 yılı itibarıyla tüm sektörler için geçerli olacak. Sistem dahilinde Avrupa’ya ithal edilecek ürünlerde CBAM sertifikası aranacak ve haftalık olarak belirlenen ortalama Euro/tonCO2 bedeli üzerinden fiyatlama yapılacak. Dolayısıyla düzenleme kapsamında özellikle karbon yoğun sektörlerde faaliyet gösteren ihracatçılar, ek vergi ve çeşitli maliyetlerden etkilenecekler.  Bunun önüne geçmenin yolu ise fabrikaların, işletmelerin enerji verimli hale gelmesinden geçiyor. İşletmelerin de bu konuda duyarlı olduklarını görüyoruz. Bu yıl itibarıyla işletmelerden ilk kez kömür ve doğal gaz gibi fosil yakıtlardan çıkmaya yönelik talepler almaya başladık. Bu işletmeler enerji verimliliğini maksimize ederek tüketimlerini azaltmayı, tamamen elektrik kullanmayı, bunu da yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamayı hedefliyor.

Yıl sonu hedeflerinizi paylaşabilir misiniz? 

ESCON olarak ülkemizin yanı sıra bugüne kadar Avrupa’dan Güney Asya’ya uzanan bir coğrafyada, toplam 12 ülkede hizmet verdik, yurt dışında açtığımız ve açmayı planladığımız ofislerimiz ile de buna devam ediyoruz. Sağlıktan gıdaya, beyaz eşyadan otomotive kadar pek çok farklı sektörde faaliyet gösteren endüstriyel işletmeler için proje üretiyoruz. PepsiCo ve Lactalis’in global tedarikçisi konumundayız. Aynı şekilde ülkemizin gururu Şişecam’a da hem yurt içi hem de yurt dışı fabrikalarında hizmet veriyoruz.

Önümüzdeki dönemde Türkiye’deki liderliğimizi sürdürürken yurt dışındaki pazar payımızı ve operasyonlarımızı büyütmeye odaklanıyoruz. Yurt dışındaki ilk ofisimizi geçen yıl Dubai’de açtık, aktif olarak çalıştığımız Ukrayna ve Rusya’da da ofis açmaya yönelik değerlendirme sürecindeyiz. Diğer taraftan, 2020 yılında ciro olarak yüzde 100 büyüyen şirketimizin istikrarlı büyümesini sürdürmek istiyoruz.