Enerji verimliliği, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 75’inden sorumlu olan enerji sektörünün karbon nötr hale gelmesi için gerekli olan en temiz ve düşük maliyetli çözüm olarak kabul ediliyor. Atık ısının geri kazanımı, soğutma, iklimlendirme, pompa ve fan gibi yoğun enerji tüketen sistemlerin modernizasyonu ve otomasyonu ile enerji tüketimini azaltmayı sağlayan enerji verimliliği hem ülkelerin hem de şirketlerin enerji ve iklim değişikliği alanındaki öncelikli gündem maddelerinden birini oluşturuyor. Türkiye’de de geçtiğimiz ocak ayında açıklanan 2024-2030 Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’nın ardından 2 Mayıs’ta önemli bir gelişme daha yaşandı ve enerji verimliliği alanında da düzenlemeler içeren Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Enerji verimliliği alanındaki çalışmalara hız kazandırması beklenen kanunu, Türkiye'de enerji hizmet şirketlerini temsil eden tek sivil toplum kuruluşu olan Enerji Verimliliği ve Yönetimi Derneği’nin (EYODER) Yönetim Kurulu Başkanı Onur Ünlü değerlendirdi.

“Bilgi eksikliği ve finansmana erişimdeki zorluklar aşılabilir”

Türk sanayisindeki yüksek enerji potansiyelini vurgulayan ve kamudaki çalışmaların özel sektördeki enerji verimliliği çalışmalarını artıracağını söyleyen Ünlü, “Enerji yoğunluğunu 2021 ve 2022’de iki yıl üst üste düşüren iki ülkeden biriyiz. Ancak enerji yoğunluğumuz AB ülkelerinden yaklaşık yüzde 28 daha fazla. Bu da enerji yoğun sektörlerimizin fazlalığını ve enerji verimliliği potansiyelimizi gösteriyor. Yapılan analiz çalışmalarına göre de sanayide tüketilen bu enerjinin, enerji verimliliği ve tasarruf çalışmalarıyla yüzde 32 azaltılabilme potansiyeli var. Türk sanayisi bu konuya önem veriyor ve yatırıma hazır. Bu alandaki en büyük zorluklar ise bilgi eksikliği ve finansmana erişim olarak karşımıza çıkıyor. Ancak özellikle 2024-2030 Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı ve geçtiğimiz hafta kabul edilen kanun ile birlikte bu iki zorluğun aşılması noktasında önemli bir aşama kaydedileceğini düşünüyoruz” dedi.

“Yeni kanunla birlikte finansal destekler artıyor”

Ünlü, yeni kanunla birlikte enerji verimliliğine yönelik finansal desteklerin arttığını ifade ederek şunları kaydetti; “Yeni kanunla birlikte Verimlilik Artırıcı Projeler (VAP) kapsamında enerji verimliliğini artırmak amacıyla hazırlanan projelerde üst limit 15 milyon TL oldu. Yatırım bedeli bu miktarı geçmemek koşuluyla yüzde 30’a kadar desteklenecek. Bakanlık tarafından belirlediği kriterler çerçevesinde enerji yoğunluğunu azaltmayı hedefleyen şirketlerin başvurabildiği gönüllü anlaşmalar kapsamında da üst limit 10 milyon TL’ye çıkarıldı. Bu madde gereğince de başvuru sahipleri, belirlenen yıla ait enerji giderlerinin en fazla yüzde 30’u oranında destek ödemesi alabilecek. Finansmana erişim zorluğunu konuştuğumuz dönemde bunlar çok önemli destekler. Ayrıca tasarruf potansiyeli yüksek, teknolojik, yenilikçi ve dijitalleşmeye katkı sağlayan yatırımların destek kapsamına alınması, enerji yoğunluğunu, karbon yoğunluğunu veya enerji tüketimini azaltan şirketlerin desteklenmesi, VAP’taki sektörel kısıtlamaların kaldırılması gibi önemli maddeler bulunuyor.”

“Yönetmelikler çıkıncaya dek kamudaki altyapı güçlendirilmeli”

ENERJİ DEPOLAMADA KÜRESEL GÜÇ OLMA HEDEFİ ENERJİ DEPOLAMADA KÜRESEL GÜÇ OLMA HEDEFİ

 Yeni kanun kapsamında kamu ve özel sektördeki çalışmaların başlaması için yönetmeliklerin en kısa zamanda hazırlanması gerektiğine de dikkat çeken Ünlü, “2024-2030 Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı’na göre ülkemizde bu süre zarfında sadece enerji verimliliği ile enerji tüketiminin yüzde 16 düşürülmesiyle 100 milyon ton emisyon azaltımı hedefleniyor. Bu hedefe ulaşma doğrultusunda işletmelerin harekete geçmesi için ilgili yönetmeliklerin en kısa sürede çıkmasını bekliyoruz. Biz de EYODER olarak bu sürece destek vermeye hazırız. Bir diğer önemli konu da bu yönetmelikler çıkıncaya yani süreç hızlanıncaya dek kamudaki altyapının güçlendirilmesi. Özellikle VAP gibi alanlardaki başvuruların sürekli olarak alınabilmesi, yoğunluk nedeniyle başvuruların dondurulmaması için kadro artırımı gibi çalışmaların tamamlanması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.