Üretim tesislerinde meydana gelen arızaların önemli bir bölümü, bileşenlerden toplanan verilerin analiziyle önceden tahmin edilebiliyor. Bu noktada servo sürücülerde gerçekleşen gelişmiş analizler, çevredeki makine parçalarındaki potansiyel sorunların otomatik olarak teşhis edilmesini sağlıyor. Frekans inverterleri, arızaların temel nedenlerini saptamak için yapay zekâ algoritmalarından yararlanırken; endüstriyel robotlar da gerçek zamanlı rota optimizasyonları sayesinde hem üretkenliği artırıyor hem de kaliteyi iyileştiriyor.

Bu yaklaşımın en önemli avantajlarından biri, ekipmanlarda meydana gelen anormalliklere anında yanıt verme ya da bunları önceden öngörebilme yeteneği olarak öne çıkıyor. Yapay zekâ ile donatılmış akıllı bileşenler, verileri gerçek zamanlı olarak analiz ederek gerekirse parametreleri hızla ayarlayabiliyor veya büyük bir arızanın önüne geçmek adına sistemi devre dışı bırakabiliyor.

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon EMEA Dijital Pazarlama Direktörü Piotr Siwek, “Farklı ölçeklerdeki üretim tesislerinde gözlemlediğimiz ortak nokta, yapay zekâ destekli bileşenlerin plansız duruş sürelerini önemli ölçüde azaltması. Bu sistem, tamamen otomatik olarak çalışmasıyla avantaj sağlıyor. Veri bilimi bilgisine ihtiyaç duymadan, analizler arka planda kendiliğinden gerçekleşiyor” dedi.

AKILLI BİLEŞENLERDEN DİJİTAL FABRİKALARA

Bileşen düzeyinden başlayarak üretim hattına yayılan bu yaklaşımın sunduğu ölçeklenebilir yapı, yapay zekâ uygulamalarını devreye alırken genel bulut çözümlerine kıyasla çok daha düşük maliyetle hareket etmeyi mümkün kılıyor. Bileşen düzeyinde başlayan zekâ uygulamaları, üretim hattına entegre edilen PLC kontrol sistemleriyle birleşerek bütünsel veri analizine zemin hazırlıyor. Veri ihtiyacının arttığı günümüzde, uç düzeyde (edge) çözümlerle tüm verilerin fabrika içinde işlenmesi mümkün hâle geliyor. Bu yerel işleme yaklaşımı, veri güvenliği açısından da önemli bir avantaj sağlıyor. Özellikle hassas teknoloji ve verilerle çalışan üretim tesislerinde verilerin dışa çıkmaması, siber saldırı ve veri ihlali riskini de azaltıyor.

Klimasan’ın ProManage Dönüşümü: Yüzde 35’e Varan Kapasite Artışı
Klimasan’ın ProManage Dönüşümü: Yüzde 35’e Varan Kapasite Artışı
İçeriği Görüntüle

Siwek, bu stratejinin sahadaki uygulamalarına ilişkin bir örneği şöyle özetliyor: “Avrupa’daki bir fabrikada kaynak uygulamalarında yapay zekâ analizlerini başlattık. MaiLab ile yapılan uç düzey analizler, neredeyse yüzde yüz oranında doğru arıza tahmini sağladı. Bu başarılı sonuçlar sayesinde, müşteri projeyi tüm üretim hattına yaymaya karar verdi. Başarıya giden yol, küçük ve ölçülebilir projelerle başlamak.”

HİBRİT YAPAY ZEKÂ MODELLERİNİN ÖNEMİ ARTIYOR

Sektör uzmanları, gelecekte hibrit yapay zekâ çözümlerinin daha fazla öne çıkacağını öngörüyor. Bu yaklaşımlar, bileşen düzeyinde yapılan analizleri seçici bulut kullanımıyla birleştirerek üreticilere esneklik ve derinlemesine analiz imkânı sağlıyor. Çok sayıda tesisi kapsayan geçmiş veri analizleri ya da tedarik zinciri optimizasyonu gibi konular söz konusu olduğunda, bulut çözümleri ideal bir altyapı sunuyor.

Büyük veri analitiği ve makine öğrenimi gibi ileri düzey uygulamalarda bulut teknolojisi benzersiz yetenekler sağlıyor. Özellikle birden fazla lokasyonda üretim yapan global şirketler için süreçleri eş zamanlı olarak karşılaştırmak ve iyileştirmek, bulut üzerinden çok daha etkin biçimde yürütülebiliyor.

Siwek, bileşen düzeyinden başlayarak dijital temelleri sağlam atan müşterilerinin, hangi süreçlerin bulut desteğine ihtiyaç duyduğunu bilinçli şekilde seçebileceğine dikkat çekiyor.

DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜN GELECEĞİ: ÖLÇEKLENEBİLİR YAPAY ZEKÂ

Bileşen düzeyinden başlayan bu evrimsel yapay zekâ yaklaşımı, sadece teknolojik değil aynı zamanda stratejik olarak da sürdürülebilir bir çözüm sunuyor. Yüksek yatırım riskleri olmadan dijital yetkinliklerin adım adım geliştirilmesine olanak tanıyan bu model, aynı zamanda hızlı geri dönüşler sağlıyor. Zamanla organizasyonun ve analiz ihtiyaçlarının büyümesiyle sistem, yeni katmanlarla genişletilebiliyor; bu genişleme sürecine seçici bulut çözümleri de entegre edilebiliyor.