Depremde can kayıplarını azaltılmak adına çözümün kentsel dönüşümden geçtiğine dikkat çeken Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, yapılacak denetimler ve değişiklerde bu konunun baz alarak yapılması gerektiğini vurguladı.


Yeni Zelanda’da yaşanan 7.8 büyüklüğündeki ardından ülkede iki kişinin hayatını kaybetmiş olması Türkiye’deki büyük deprem olasılığını akıllara getirdi. Ağustos 1999 tarihinde gerçekleşen 7,5 şiddetindeki Marmara Depremi’nde resmi raporlara göre; 17 bin 480 kişi hayatını kaybetti. 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 işyeri de hasar gördü. “Deprem değil bina öldürür” gerçeğinin bir kez daha gözler önüne serildiğini vurgulayan Çukurova Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Son, ülke genelinde kentsel dönüşüm çalışmalarının acil olarak hızlanması gerektiğini söyledi. Türkiye’de yaklaşık 18 milyonu aşan yapı stoğunun yüzde 67’sinin ruhsatsız ve kaçak, yüzde 60’ının ise 20 yaşın üzerindeki konutlardan oluştuğunu hatırlatan Son, 1999 depreminden sonra güvenilir firmaların inşa ettiği konutlara taşınması ve binalarını yenilemek için harekete geçilmesi gerektiği mesajını verdi. Geçtiğimiz günlerde 6306 Sayılı Kentsel Dönüşüm Yasası’nın uygulama yönetmeliğinde yapılan radikal değişikliklerle bina yenileme sürecinin çok daha hızlı ilerleyeceğine dikkat çeken Son, sürecin sağlıklı işlemesi için bina sahipleri ve firmaların kentsel dönüşüm fırsatını rant yarışına çevirmeye çalışmak yerine çözümcül bir yaklaşımla ilerlemeleri gerektiğini söyledi. 


Güvenli ve sürdürülebilir binalar için doğru seçim
Deprem ülkesi Türkiye’de insanların huzur içinde yaşayabilecekleri, dayanıklı, uzun ömürlü, güvenli ve sürdürülebilir projeler inşa edilmesi gerekliliğinin altını çizen Tamer Son, şunları aktardı; “Kentsel dönüşümle birlikte Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak kaliteli malzemeler ve en son inşaat teknolojileri ile inşa edilmiş binaların sayısı hızla artacak. Zemin etüdünden projelendirmeye, malzeme kalitesinden yapım faaliyetine kadar bina üretim sürecinin her aşamasında alınacak mühendislik hizmeti yapıların güvenli ve sürdürülebilir olmasının en önemli teminatı.”