Ambalajın ekonomi yaratan malzemeler olduğunu söyleyen Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD) Başkanı Zeki Sarıbekir, Türkiye’de atık yönetimi ve geri dönüşüm sektörü 5 milyar Euro’luk bir pazar haline gelmiş durumda. Ancak geri dönüşümde hala yüzde 50’ler seviyesindeyiz. Yani gidilecek bir hayli yolumuz var” dedi.

Türkiye’de ambalaj sanayinin gelişmesine katkıda bulunan ve sektöre kimlik kazandıran Ambalaj Sanayicileri Derneği (ASD), '5 Haziran Dünya Çevre Günü' nedeniyle ambalaj kullanımının önemine dikkat çekiyor. ASD Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sarıbekir, ambalajların çevreye geri dönüştürülmesiyle ekonomik kazanç elde edildiğini ve çevre kirliliğinin önüne geçildiğini vurguladı.
"Toplum olarak ambalaj atıklarının geri dönüşüme kazandırılmasına özen göstermemiz gerekiyor" diyen Sarıbekir, ambalajların ürünleri el değmeden, sağlıklı ve temiz bir biçimde tüketicilere ulaşmasını sağladığını belirtti. Hiçbir ambalajın çöp olmadığının altını çizen Sarıbekir, çevre sorunlarına karşı kamuoyunun dikkatini çekmek, halkı bilinçlendirmek için dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanan Dünya Çevre Günü’nde, ambalajın ve geri dönüşümünün aslında çevreye yük olmadığını, tam tersine ambalajların ekonomi yaratan malzemeler olduğunu söyledi.


“SÜRDÜRÜLEBİLİR AMBALAJ ÜRETİMİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Ambalaj üretiminde iki önemli noktanın büyük önem taşıdığını dile getiren Zeki Sarıbekir, bunları 'sürdürülebilirlik' ve 'çevre' olarak sıraladı. Bugün mümkün olan minimum malzeme kullanılarak, ambalaj üretimi için çok detaylı çalışmalar yapıldığı bilgisini veren Sarıbekir, sözlerine şöyle devam etti: “Ambalajı çöpe atmak sadece dünyamızın geleceğine değil ülkemize, ekonomimize de zarar veriyor. Bugün 1 alüminyum içecek kutusunu geri dönüştürdüğümüzde bir televizyonu üç saat çalıştıracak enerjiyi kazanmış oluyoruz. Ya da 1 ton kağıdı geri dönüştürerek 17 ağacı kesilmekten koruyoruz. 

Türkiye’de atık yönetimi ve geri dönüşüm sektörü 5 milyar Euro’luk bir pazar haline gelmiş durumda. Ancak geri dönüşümde hala yüzde 50’ler seviyesindeyiz. Yani gidilecek bir hayli yolumuz var.”