Ali Can Duran, “Aslına bakarsanız endüstriyel kısımda karton geri dönüşümünü yüzde 50’den fazla paya sahip geleneksel kağıt hurdacılığından ayrıştıracak ve endüstriyel atıkların geri dönüşümünü hızlandıracak yasal mevzuat, tesislere yönelik teknik altyapı gibi çözümlerin derinleştirilmesi gerekiyor” dedi. 

Günümüzde karton ambalajların toplanması ve geri dönüşümü konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlar geri dönüşüm faaliyetlerini yürütüyor. Bu geri dönüşüm çalışmaları sayesinde B1* kapsamında piyasaya sürülen ambalajların yüzde 103’ü geri dönüştürülürken, depozitolu olarak piyasaya sürülen ambalajların ise 53 bin 428 tonu geri dönüşüyor.

Sektörün geneli değerlendirildiğinde ise Türkiye’de karton ambalaj dönüşüm ortalaması yüzde 52 olurken Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2020 yılında bu oranın yüzde 60’a yükseltilmesi öngörülüyor.

Türkiye’de 2 milyon 979 bin 101 ton karton ambalaj üretiliyor ve bu oranın 1 milyon 530 bin 578 tonu B1 kapsamında piyasaya sürülüyor. B1 kapsamında piyasaya sürülen kısmında gerçekleşen geri kazanım oranı yüzde 103 olarak kayıtlara geçerken depozitolu olarak piyasaya sürülen ambalajların ise 53 bin 428 tonu geri dönüştürülüyor. 

REFORM NİTELİĞİNDE YASAL MEVZUATLAR GEREKLİ
Uluslararası raporlara göre 2018 yıl sonunda geri kazanılmış karton ambalaj pazarının küresel büyüklüğünün 139 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. Bu alanda AB ülkelerinin, özellikle Almanya’nın önemli bir görev üstlendiğini söyleyen Mobilya, Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği, Karton Ambalaj’dan sorumlu Başkan Yardımcısı Ali Can Duran, İsveç, Danimarka Kanada ve Japonya gibi gelişmiş ülkelerin geri dönüşüm konusunda önemli mesafeler kat ettiğini söyledi. Duran, “Bu ülkelerde gerek yerel otoriteye gerekse dönüşüm için yetkilendirilmiş kurumlara dönük güçlü bir yasal mevzuat, geri dönüşümü mümkün kılacak teknik altyapı ve kamuoyunda geri dönüşüme ilişkin farkındalık ve güçlü ve sürdürülebilirlik üzerinden inşa edilmiş ‘geri dönüşüm’ kültüründen bahsedebiliriz” dedi.

GERİ DÖNÜŞÜMÜNÜN ‘FARKINDALIK’ VE ‘KÜLTÜRLE’ İLİŞKİSİ ÇOK YÜKSEK
Türkiye’de geri dönüşümü yaygınlaştırmak için endüstriyel ve sosyal olmak üzere iki boyutlu bir düşüncenin olması gerektiğini belirten Duran, “Aslına bakarsanız endüstriyel kısımda karton geri dönüşümünü yüzde 50’den fazla paya sahip geleneksel kağıt hurdacılığından ayrıştıracak ve tehlikeli olmayan endüstriyel atıkların geri dönüşümünü hızlandıracak yasal mevzuat, tesislere yönelik teknik altyapı, sertifikasyon vb. çözümlerin daha da derinleştirilmesi gerekiyor. Diğer yandan, Türkiye’de karton ambalaj tüketiminin itici faktörleri olan perakende ve dışarıda yeme-içme sektörü devasa bir hızla büyüyor. Dolayısıyla, B2C segmentinde tüketiciyi bilinçlendirecek uygulamalara ihtiyacımız söz konusu. Karton ambalaj ayrıştırma ve sisteme kazandırma kültürünün yaygınlaştırılmasına yönelik ulusal düzeyde kampanyaların oluşturulması gerekiyor.  Özellikle İskandinav ülkelerinde karton ambalaj geri dönüşümünün ‘farkındalık’ ve ‘kültürle’ ilişkisi çok yüksek. Doğru karton-kağıt ambalaj kullanımını merkeze alan ‘gıda ziyanına’ yönelik programlar söz konusu olup, özellikle karton ambalajın tasarımı burada rol oynuyor.” diye açıkladı.