Yaskawa, Endüstri 4.0 sürecinde hayata geçirdiği ürünleriyle ve çözümleriyle sanayicilerin yanında yer alıyor. 

Yaskawa’nın yeni teknoloji üreten bir tedarikçi olmasının yanında sanayide değer üreten tüm mekatronik ürün gamına sahip olduğunu belirten Yaskawa Türkiye Uzman Uygulama Mühendisi Fatih Gündoğan ve Güney Marmara Bölgesi Satış Sorumlusu Ramazan Yıldız, “Partnerlerimiz, bizimle çalıştığında tek bir tedarikçi ile muhatap olacaklar. Teknolojinin her alanında yenilikleri müşterilerimizle birlikte yakalayacağız ve bugünün ötesine geçeceğiz.” diyorlar. 

Yaskawa olarak satış sonrası destek konusunda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Fatih Gündoğan: Satış sonrası desteğimizi 3 farklı kümeye ayırarak eğitim, servis ve devreye alma, yedek parça ve tamir olarak sıralayabiliriz. Bünyemizde bir tamir atölyemiz bulunuyor. Dolayısıyla sahada çalışan bir sistemin olası arızalarında tamiratını doğrudan kendi atölyemizde yapıyoruz ve bununla ilgili yedek parça için stok tutuyoruz. Müşterimizi mağdur etmeden mühendislik bölümün belirlediği şartlar dahilinde ürünün tamirini yapıp en kısa sürede teslimatını yapıyoruz. Yedek parça tedariki konusunda Japonya ve Almanya ile olan güçlü bağlantılarımız dolayısıyla eski seri ürünlerimizin de temini noktasında çok hızlı aksiyon alabiliyoruz. Türkiye’de yedek parça stoğumuz olduğu için çok hızlı bir biçimde yedek parça temin edebiliyoruz. Müşterilerimiz kendi makinalarına revizyon istediği zaman veya bizden otomasyon hizmeti almak istedikleri zaman hizmet vermeye hazır bir entegratör ağımız var ve bu ağ her geçen gün gelişiyor. Gerek entegratörlerimiz gerekse biz doğrudan ürün ve proje desteği verebiliyoruz. Biz müşterilerimizi iş ortaklarımız olarak görüyoruz, bu vizyon ile çalışıyoruz. Bu çerçevede iş ortaklarımızı bir adım ileriye taşıyacak her noktada yer almaya gayret ediyoruz. 

Son dönemde ürün grubunuzda yaşanan teknolojik yenilikler, gelişmelerden bahsedebilir misiniz?

Ramazan Yıldız: Kendi uzmanlık alanım olan invertörlerde şu an yeni çıkan ürünlerimiz var. Mesela bunlardan biri GA500! GA700 ise halihazırda satılıyor ama yeni ürünlerimizden sayılır. Onun dışında R1000, D1000, U1000 Serisi rejeneratif ve matrix invertörler seçeneklerimiz bulunmaktadır. 

Fatih Gündoğan: GA700, günün ruhuna uygun, Dijitalleşmeye odaklanmış bugünün ruhunu yakalayan bir ürün. GA700’ün bluetooth özelliği var. Panoyu açmadan, makinaya çok yaklaşmadan... Riskli alanlar olabilir veya işte temiz oda benzeri yerler olabilir... Makinanın içerisine girmeden uzaktan bağlanıp işlem yapabiliyorsunuz. İçindeki parametreleri bulut sistemlerine yükleyip, bulut sistemlerinde yedekleyebiliyorsunuz. Bu doğrultuda hem bulut sistemi hem de bağlanabilirlik anlamında bluetooth ile zamanın ruhuna yanıt veren bir ürün. GA500 yine genel amaçlı bir cihazımız. Bu ürünümüz de aynı şekilde GA700 gibi günün ruhunu yakalayan ürünlerimizden. D1000-U1000, vizyonumuzda var olan enerji tasarrufuna ve enerji verimliliğine uygun ürünler. Mesela U1000 total harmonic distortion diye tabir edilen harmonik bozulumu yüzde 5’in altında olan bir ürün. Matrix konvertör olduğu için sinüs filtreye de ihtiyaç duymuyor, direk sinüs çıkışı olan bir cihaz. Gerek yüzde 30, gerek yüzde 50, gerekse tam yükte bu dataları verebiliyor. Yeni ürünlerimizden HC20 ise kolaboratif robot alanında hem tasarımıyla hem de teknik yeterlilikleriyle ön plana çıkan 20 kg taşıma kapasitesine sahip ve bu sene Hannover Messe Fuarı’nda tanıttığımız ürünlerimizden. 

i3 Mechatronics nedir, kullanıcısına neler vadediyor?

Fatih Gündoğan: i³; integrated, intelligent ve innovative kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltma. Bizim için, “mekatronik” kavramını oluşturduğumuz gibi bunu bir adım ötesini ifade ediyor. Dolayısıyla mekatroniğin bir yeni versiyonu diyebiliriz. Biz burada mekatroniğin akıllanmasından, zekileştirilmesinden ve bütün cihazların birbirine bağlanabilirliğinden bahsediyoruz. Ek olarak, Endüstri 4.0 kapsamında tetikleyici teknolojiler olarak anılan teknolojiler de var. Burada bulut sistemler, yapay zeka, görselleştirme, kestirimci bakım çeşitli teknolojileri i³ Mechatronics ismiyle somutlaştırıyoruz. Bu teknolojileri bir araya getiriyoruz ve bunu özellikle üretime dönük katma değer yaratan çeşitli iş modelleri üzerinde uygulamaya çalışıyoruz. Firmamız önümüze çıkan IT devrimini, otomasyon teknolojileri ve bilişim teknolojilerinin bir araya geldiği bu çağı, i³ Mechatronics ismiyle, markasıyla kavramsallaştırıyor, somutlaştırıyor ve önümüze iş modeli olarak koyuyor. Aslında ortaya koyduğumuz model son kullanıcılara değer yaratan uygulama örneklerini ön plana çıkartmak. i³ Mechatronics’i en güzel anlatan bu konsept dahilinde somutlaştırdığımız ürünümüz Yaskawa Cockpit. 

Yaskawa Cockpit üretim süreçlerinde verimliliği artırmaya nasıl yardımcı oluyor? 

Fatih Gündoğan: Gerek WIN Eurasia gerek SPS gerekse Hannover Messe fuarlarında ön plana çıkarttığımız, büyük dokunmatik ekranlarla gösterdiğimiz bir ürün. Burada genel olarak yaptığımız şey görselleştirme. İnsanlar Cockpit’e baktıkları zaman fabrikayı görüyorlar. Arka plan ise bunu mümkün kılan farklı teknolojiler var. 4 ana kademede görselleştirme olarak ele alabiliriz. Birinci kademe ürün kademesi, burada ürünle ilgili bilgileri gösterebiliyoruz. İkinci kademe; makina kademesi. Makina da ürünlerden oluşuyor. Dolayısıyla biz makinayı da gösteriyoruz. Bir üst kademe fabrika kademesi ve bir üst kademede fabrikaların bir alanda bulunduğu bir üretim kompleksi olarak düşünebilirsiniz. Bu 4 seviyede Yaskawa Cockpit görselleştirme olanakları sunabiliyor. Mekatronik ürün gamının tamamına sahip olan bir firma olarak, bu ürünlerde herhangi bir üçüncü parti modele, bir yapay zeka modeline ihtiyaç duymadan ürünlerle ilgili kestirimci bakım datalarını elde edebiliyoruz. Çünkü ürünlerimiz bunu zaten üretiyor. Örnek olarak, bir robotun rulmanının değişme zamanını biliyoruz. Bunda motorların yüklenmesinden, redüktör sıcaklığından gibi mevcut parametreleri kullanarak matematiksel bir model üzerinden bu ömür hesaplanıyor. Cihazlarımız, bir yapay zeka modeline ihtiyaç duymadan analitik modeller üzerinden bu hesaplamayı gerçekleştirebiliyor. Cockpit, Yaskawa’nın kendi cihazlarından bu dataları direk alabiliyor. Üçüncü parti cihazlar için bulut sistemlerinde yer alan makina öğrenmesi modellerini kullanabilirsiniz. Cockpit, üçüncü parti cihazlar için de bir ara yüz sunuyor. Ürünlerimizi kullanan, üçüncü parti ürünleri kullanan bir hücrede gerekli dataları alıp görselleştirme sağlayabiliriz. Öncelikle talebin oluşması gerekiyor. Örneğin eğer amacınız makinanızın performansını iyileştirmekse, önce makinanızın hangi şartlarda nasıl performans gösterdiğine dair elinizde bir veri olması lazım ve nereye gitmek istediğini bilmesi lazım. Bu veriyle giderken belki sadece redüktör değiştirerek o hıza ulaşacaksınız. Belki Cockpit uygulayarak hedeflediğiniz duruş rakamlarını azaltacaksınız. Dolayısıyla yaratmaya çalıştığımız bir değer var. Bir fayda üretmeye çalışıyoruz. 

Sunduğunuz çözümler sanayicileri rekabette nasıl öne çıkarıyor? Yeni sunacağınız son teknolojilerin eğitiminden bahsedebilir misiniz?

Fatih Gündoğan: Yaskawa şimdiye kadar her zaman komponent bazında en iyi ürünler sloganıyla ürün sattı. Servo ve invertör alanında uzun yıllara dayanan ciddi bir tecrübemiz var. Yaskawa’nın zaten komponent alanında çok iyi bir marka bilinirliği ve kalite algısı var. Fakat Avrupa’da sistem anlamında da bu yeni yeni oturmaya başladı. Yeni dönemde sistem çözümleri noktasında bir adım ileriye gitmeyi planlıyoruz. Partnerlerimizle ve müşterilerimizin sistemlerini daha ileriye taşıyabilmek için, onlarla birlikte aynı masaya oturup, sistemlerini birlikte inceliyor, onlara mühendislik hizmeti veriyoruz. Sınıfında en iyi olan ürünlerimiz aynı zamanda müşterilerimizin sistemlerini de ileriye taşıyacak ürünler. Yaskawa Türkiye olarak mühendislik anlamında biz globalde, özellikle Avrupa’da mühendislikte de öncü konumdayız. Dolayısıyla gücümüz aynı zamanda Avrupa’da oluşan teknolojileri de buraya getirme anlamında çok ciddi fayda sağlıyor. Genel Müdürümüz şu anda Avrupa Satış Organizasyonunun da başına geçti. Bu güçlü ilişkiler dünyadaki organizasyonlarımızın sahip olduğu bilgi birikimini buraya transfer etmeye ve buradaki iş ortaklarımızı bir adım ileriye taşımaya yardımcı oluyor. Bir eğitim programımız var fakat düzenli gerçekleşen bir eğitim programı yerine ihtiyaca dönük bir planlama yapmayı tercih ediyoruz. Eğer bölgesel olarak bir eğitim talebi varsa, bölge satış mühendislerimiz ve bölge sorumlularımızdan bölge için faydalı olacağını düşündüğümüz eğitim talepleri geliyorsa, muhakkak ihtiyaca özel planlama yapıyoruz. Eğitimlerle ilgili bir listemiz var, talep ederseniz paket eğitim de satın alabilirsiniz. Ek olarak müşteriden gelen talebe göre özelleşmiş gerek uygulama anlamında gerek ürün anlamında eğitimlerimiz oluyor. Örneğin bir uçan testere kodlama eğitimi. Bu gibi talepler için bölge satış mühendislerimize ulaşabilirsiniz.

Yaskawa Türkiye Akademi ne zaman kuruldu, bu çatı altında ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? 

Fatih Gündoğan: Türkiye’de 4 sene önce Yaskawa Türkiye Akademi’yi kurduk. Akademi bünyesinde gerek robotik alanında gerekse servo motor ve invertör alanında uzman mühendisler tarafından eğitimler veriliyor. Yaskawa Akademi aslında sektörü ileri taşıma misyonumuzun bir yansıması diyebilirim. Bugün sizin bir kolaboratif robot ile demo yapmaya ihtiyacınız varsa, robotik bölümümüzle görüşürsünüz. Yaskawa Akademi’ye gelip onun eğitimini alabilirsiniz veya herhangi bir hat simülasyonu ya da hat imalatı projeniz varsa, gelirsiniz simülasyonu yapılır. Yine simülasyon üzerinde akademide bunun çalışmalarını inceleyebiliriz. Ayrıca müşterilerimizin ihtiyacı olan eğitimleri, akademimiz bünyesinde sağlayabiliyoruz. 

Yeni teknolojilerle beraber müşterileriniz farklı bir boyut kazanacak sanırım. Yeni dönemde Yaskawa müşterilerini neler bekliyor? 

Fatih Gündoğan: Yaskawa’yı dijital dönüşüm sürecinde daha fazla duyacaksınız. Çünkü yeni teknolojileri hem üreten hem de sanayide kullanan bir firma olarak Yaskawa’nın çok güçlü bir alt yapısı var. Yaskawa I/O’lardan, kontrolcülere, PLC’lere, invertörlerden servo motorlara, kontrol ünitelerine ve robotlara kadar, mekatronik ürün gamının değer yaratan bütün ürünlerine sahip yegane firma. Dolayısıyla iş ortaklarımız bizimle çalıştığı takdirde bu anlamda tek bir tedarikçi ile muhatap olacaklar ve teknolojinin her alanında yenilikleri yakalama imkanına sahip olacak. Özetle, dünyada gördüğümüz uygulamaları müşterilerimizle birlikte hayata geçireceğiz ve bugünün ötesine geçeceğiz. Bu bizim için şahsi bir konu.