Endüstri 4.0’da hem farkındalık oluşturup hem de dijital dönüşüm olgunluğu ile ilgili servis, hizmet ve ürün ailesi olarak çözüm sağladıklarını kaydeden Doruk Otomasyon Yöneticileri, Artırılmış Gerçeklik (AR) uygulamaları, gözlükleri, AR’ın bütün smart client (akıllı istemci) ile uygulaması ve hayatımıza ne katılacağı gibi her türlü enstrümanı hi-tech olarak herkese kullandırmak istediklerini vurguladıkları röportajda, Endüstri 4.0 Uygulamaları Zirvesi'nde sunacakları çözümleri anlattılar. Başta Doruk Otomasyon Uluslar arası Genişlemeden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Aylin Tülay Özden ve Doruk Otomasyon Genel Müdürü Gönül Kamalı olmak üzere Doruk Otomasyon Proje ve Kalite Yönetimi Direktörü Selma Mertel ve Doruk Otomasyon Ar-Ge Direktörü Dr. Mustafa Can Öztürk ile Doruk Otomasyon Satış ve Pazarlama Direktörü Halil Çınarlı ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. 

•    Ürünlerinizin ve çözümlerinizin dijital üretim ortamlarına, sanayiye olan katkısından bahsedebilir misiniz? 

Aylin Tülay Özden- Sanayicilerimizin her şeyden önce üretim operasyonları yönetimi işlerini, dijital araçlarla yaparak ilk aşamada operasyonel işlerinde dijitalleşmelerini hedefliyoruz. ERP’nin bir alt segmenti olan “Manufacturing Execution System” (MES / Üretim Yürütme Sistemi) konulu çok bilinmeyen, pek kullanılmayan, üzerinde çalışması zor olduğu için ihmal edilen bir alanda faaliyet gösteriyoruz. MOM (Manufacturing Operations Management) neleri kapsıyor konusunda dünyada standartlar tanımlanmış. MOM kapsamında production operations management, maintenance operations management, quality test operations management ve inventory operations management. Her bir operasyonel yönetimin içinde; kaynak planlaması, yapılacak işlerin tanımlanması, işin planlanması, üretimden-hattan veri toplanarak takip edilmesi, geri izlenebilirlik ve operasyonel olarak yerine getirilmesi konusundaki pratik destekler yer alıyor. Dolayısıyla biz Doruk Otomasyon olarak uluslararası standartlardaki fonksiyonlar nelerse, bu bağlamda yerine getiren sistemler kuruyoruz. ERP’nin altında olan bu aşama ile işletme zamanında müşterinin istediği miktarda ürünü çevik biçimde, beklemeler, duruşlar, kalite problemleri, arızalar yaşamadan işleterek herhangi bir durumda geriye ya da ileriye doğru izleyerek her türlü kabiliyete sahip oluyor. Bizim yaptığımız, özetle benim yerime sistem gözlesin. Verileri toplasın ama yalnız veri toplama sistemi olarak kalmasın, öğrettiğim KPI’lar ve standartlara göre akışı sürekli takip etsin. Bir sorun varsa ilgili kişileri göreve çağırsın. İlgililer de gerekeni yapmıyor ve durum daha kötüye gidiyorsa beni sonra arasın. Bizim ana sisteme sahip olan kullanıcılarımız bile basitte olsa Data Analytics kullanıyorlar. Çünkü sistem kendisine öğretilmiş parametrelerle size dönüyor. Sistem bir şeyleri iyileştirmiyor ama öğrendiklerini sizinle paylaşıyor. Tanımlardan farklı durumlar gerçekleşiyorsa bilgi veriyor. Örneğin, sen bu hızla çalışacağını öngörüyorsun ama genelde hızın daha yüksek. Ancak farklı bir şey gerçekleştirdi, buna göre hareket edeyim kısmına girmiyoruz. Bu kısmı bir sonraki aşamaya bırakıyoruz. Kullanıcının olgunlaşmış olması gerekiyor. Bu konuda deneyimi olmayan kullanıcıda karmaşa yaratacağı için kullanıcının bilgisi, inisiyatifi olmadan sistemin kendi kendine bir şeyleri değiştirmesine izin vermiyoruz. Dolayısıyla biz ilk aşamada üretim operasyonları yönetiminde kullanıcıların günlük, haftalık, aylık işlerini kolaylaştırıcı sistemler kuruyoruz. Günlük işleri kolaylaşıp performansları yüksek biçimde çalışmaya başladıktan sonra machine learning’i (makina öğrenimi) de devreye alıyoruz. 

Gönül Kamalı- Üretim tesisleri, makina parkurundan oluşan, bunları kullanan operatörler ve yöneten yöneticilerle birlikte tipik yapılan işler hammaddeler (envai çeşit olabilir, üretim metodu ve şekilleri çok farklı olabilir) girişleri ile ya yarı mamul ya da tam mamul çıktısından oluşan sanayi kuruluşları ve üretim merkezleridir. Biz üretim merkezlerinde altyapının operatör performansını ve hammaddenin minimum maliyet-maksimum performans ile çalışmasına imkan sağlayacak sistemler kuruyoruz. Var olan makinaların daha performanslı, daha iyi planlanarak kullandıkları bütün kaynakların bilgilerinden yola çıkarak en avantajlı nasıl kullanılması gerekliliği, kullanılan yöntemin yeterliliği ve daha etkili kullanılması için yol gösteriyoruz. Bununla birlikte, insan kaynağı ve hammaddeyi diğer kaynak bölümüne koyuyoruz. Altyapı ve kaynaklar maliyetlerimizi oluşturuyor. Kaynaklarda da performansı artırıcı, iş kolaylığı ve yöntemlerini gösterecek tavsiyelerde bulunuyoruz ama bunun haricinde de “ne yaparsan, ne olursun”u tavsiye eden bir yazılım sağlıyoruz. Hammadde girişlerini, eldeki kaynaklar ve altyapı ile en faydalı biçimde performansı maksimize, maliyetleri minimize edecek şekilde nasıl yaparsın reçeteleri hazırlıyor ve bunu yapma biçimini oluşturuyoruz. Bunları yaparken kullandığımız altyapıdan, her yerden bilgi alarak derlediğimiz bilgileri endüstri standartlarında metot mühendisliği, endüstri mühendisliği ve kalite sağlayacak birtakım metotlarla özellikle Japon ve Alman felsefeleriyle bir araya getirip tavsiyelerde ve reçetelerde bulunuyoruz. Söz konusu girdileri kullanarak belirli metotlar uyguluyoruz. Bu metotlarla uluslararası standartlarda bir çalışma yapıyoruz; MIS, MES, MOM, ISA-95 denilen standartlarda çalışıyoruz. Üretim Yönetim Sistemi dünyada nasıl devam ediyorsa, bütün güncellemelerini yazılımımıza uygulamak suretiyle entegre ettik. Ek olarak, iş yapma biçimde oluşturduğu sonuçlar ve birtakım disiplinler var. Ben bu metotları en iyi hangi felsefeyle kullanırsam en iyi hammadde kullanımı, en iyi reçeteleri, en iyi altyapıyı, en faydalı fabrika ortamını sağlarım diyen Kaizen, TPM, 6 Sigma, Just in sequence, Just in time gibi disiplinlerle entegre edip hazır hale getiriyoruz. Bu konuda ortaklarımız yıllarca Japonya’da eğitim almış kişilerden oluşuyor. 2006’dan beri uluslararası standartlarda ürettiğimiz yazılımlar, SGI Survey denilen bizim tarzımızdaki ürünleri standart olarak üreten firmaların yetkinliklerini kıyaslayan uluslararası bir raporda yer alıyor. Bütün dilleri destekleyen, standartlar ve referanslar doğrultusunda global kullanıma açık bir yazılım. Eğer üretim ortamları dijital ise, doğrudan bilgiyi alıyoruz yoksa kendi donanımlarımız var. Donanımları ilgili yerlere koyuyor entegre ediyoruz, kapalı network kuruyor ve bilgileri alıyoruz. Üreticiler maliyetlerini minimize, performanslarını maksimize edecek şekilde bir gelir avantajı elde ediyorlar. Üretimlerini daha efektif ve bütün kaynaklarını daha faydalı hale getiriyorlar. Dolayısıyla gelirlerini maksimize ediyorlar. Üretim Yönetim Sistemlerini işletmenin ölçeğine göre 4 ila 8 hafta içinde teslim ediyoruz. Bizde kişiselleştirme tamamen standartlar çerçevesinde olduğu için firmaların makina bilgileri gibi basit konfigürasyonel değişikliklerle hızlı entegre oluyor. Aslında  daha çok bu yazılımın kullanılmasını, MES/MOM standartlarında bir işletme yönetimini öğretiyoruz. Doruk Akademi markalarımızdan biri. Uygulama sürecinde 5 büyük eğitim sunuyoruz. Üçüncü eğitimi üst yönetim sunumu haline getiriyoruz. Operatörler ve anahtar kullanıcılar sistemi 1 ay kullanıyorlar. Ardından maliyetlerini minimize, performanslarını maksimize edecek şekildeki kilit unsurları özellikle OE parametresini 1 ayda minimum yüzde 10 artırıyorlar. Sistemimiz kendini 2 ay içinde amorti eden bir sistem. İşletmelerimize dürbünle kuşbakışı ama istediklerinde her köşeyi görebilecekleri şeffaflıkta üretim yönetim sistemi veriyoruz. Aynı zamanda anında bir maliyet ve gelir avantajı sağlıyoruz. Ayrıca modernize oluyorlar. Dijital dünyada değişen, bunlara entegre olacak ekipmanlar bu standartlarda oluşuyor. Endüstri 4.0’a geçiyorum dediğinizde baz Üretim Yönetim Sistemidir. Rekabette, krizde, yatırım yapmak, büyümek istiyorsanız kontrol altında tutmanız gereken şey maliyet. Eğer bir işletme büyüyerek geleceğini güvence altına almak istiyorsa, dürbünle bakarak işletmenin her köşesinden anlaması, bilmesi ve bu doğrultuda karar vermesi çok önemli.    


•    Endüstri 4.0 Uygulamaları Zirve ve Sergisi’nde hangi konulara odaklanacaksınız, okuyucularımızla detaylıca paylaşır mısınız?

Gönül Kamalı- Biz üç konuya değinmek istiyoruz. İlki dijital dönüşümün bazı. Dijital dönüşüm olgunluğu ve dijital dönüşüm fazları. Öncelikle Endüstri 4.0 Zirvesi’nde sanayicilerimizi, müşterilerimizi bu konuda bilgilendirmek istiyoruz. Endüstri 4.0 nedir ve siz Üretim Yönetim Sistemleri ile Endüstri 4.0’ın neresinde yer alıyorsunuz? Bir üreticinin ya da bir fabrika sahibinin, Endüstri 4.0 denildiğinde ilk önce hatırlaması gereken; “Ben dijital üretim yönetimi yapıyor muyum?” Bu her şeyi kapsıyor. Biz bütün konvansiyonel sistemlerden 20 yıllık makinalardan da dijital bilgiler alıyoruz, dijital dönüşüm yapıyoruz. Ben yönetim için gerekli olan KPI’ları, bilgileri her noktadan toplayabiliyorum. Söz konusu bilgileri IoT dediğimiz sistemler veriyor. IoT sistemleri, ki bizim üretim yönetimi yapabilmek için gerekli olan bütün bilgileri toplayabileceğimiz cihazlar var. Biz bunlarla ilgili danışmanlık verebiliyoruz.  Özetle ortamları dijitalleştirebiliyoruz, bilgileri dijital hale çevirebiliyoruz. Çevrilen dijital bilgiler size böyle bir sistemle dijital üretim yönetim sistemi sağlıyor. Öncelikle bu farkındalığı vermek istiyoruz. Var olan müşterilerimize ve temel müşterilerimize dijital dönüşüm danışmanlığı sunuyoruz. Diğer müşterilerimiz bizden bu hizmeti satın alabiliyor. Endüstri 4.0’da hem farkındalık hem de dijital dönüşüm olgunluğu ile ilgili servis, hizmet ve ürün ailesi olarak çözüm sağlıyoruz. Artırılmış Gerçeklik (AR) uygulamaları, gözlükleri, AR’ın bütün smart client (akıllı istemci) ile uygulaması ve hayatımıza ne katılacağı gibi her türlü enstrümanı hi-tech olarak herkese kullandırmak istiyoruz. Bizden yazılım güncellemeleri alan bütün firmalarımıza içerisinde hizmet olarak veriyoruz. Yapay Zeka ile lansmanı yapmadığımız için yalnızca farkındalık oluşturacağız. Yapay Zeka 2019’da gelecek. Ama siz önce üretim yönetiminizi nasıl dijital hale çeviriyorsunuz, bu yolculuk nedir önce oradan başlayalım.

•    Hizmet ve çözümlerinizde önceliğiniz hangi sektörler? 

Gönül Kamalı- Öncelikle bütün sektörlere hizmet sunuyoruz. Parçalı üretim yapan, beyaz eşya ve otomotiv ağırlıklı olmak üzere ilaç, gıda ve hızlı tüketim ürünleri gibi bütün dikey sektörlerde varız. Maliyetleri rekabetçi olmayı gerektiren, çok küçük marjlarla karlılıkla çalışan firmalar bizi öncelikle tercih ediyor. Dolayısıyla en güçlü olduğumuz, yaygınlaştığımız sektörler otomotiv ve beyaz eşya. Ölçümler doğrultusunda marka değerimiz ve yaygınlaşmamız dolayısıyla bütün bulunduğumuz sektörlerde bir numaralı markayız. Rakiplerimize göre aksiyon almıyoruz. Lider marka olarak örnek model olmaya çalışıyoruz. Marka değeri olmak için yatırımlar yapıyoruz. Hedefimiz, Türkiye’deki liderliğimizi sürdürmek ve uluslararası alanda marka yaratmaktır. 

•    Endüstri 4.0 Uygulamaları Zirve ve Sergisi’nde hangi uygulamaları göstereceksiniz?

Gönül Kamalı- Bahsettiğimiz uygulamaları göstereceğiz. 400 bin raporun nereye gideceğini göstermek istiyoruz. Boyutlarıyla, korelatif görüntüleri bu sistemden nasıl hızlıca görebilirsiniz? Kuşbakışı nasıl bakabilirsiniz, uzakları nasıl yakın edersiniz? Bunun üzerine artırılmış bilgileri nasıl görürsünüz? Dijital dünyanın konseptlerinde güvenli ve sonsuz bilgi depolama, bundan analitikler ve raporlar üretme ile bunları nasıl okuyorsunuz gibi konular anlatacağız.     


•    Türkiye endüstrisine ve dijitalleşme noktasında büyümesine Zirve'nin ne gibi katkıları olmasını beklersiniz?

Gönül Kamalı- Günümüz, maliyetlerin ve yapılan yatırımların geri alınması, üstelik döviz karşılığı giren hammaddenin ve kullandığınız kaynak girdilerin en verimli şekilde kullanılmasını gerektiren bir dönem. Küçük kazanımlar, büyük yatırımlara olanak sağlar. Biz bu kavramların en değerli olduğu zamanda kısa süre içerisinde üreticilerimize, sanayicilerimize, yatırımları yapan fabrikatörlerimize minimum girdilerle maksimum çıktıları sağlayacak şekilde avantaj sağlıyoruz. Yarattığınız maliyet avantajı, ayda kullandığınız 1 milyon Euro size yılsonunda 1.2 milyon dolar avantaj getiriyor. Size 1 yıllık avantajı ise geri ödemesinin yaklaşık 20 katı. Ciddi bir maliyet avantajı ve verimlilikle bir gelir avantajı sağlıyorsunuz ki, size geleceği güvence altına almayı ve en önemlisi de size geleceğin teknolojisini  vaat ediyoruz. Biz işletme sahibine diyoruz ki; “İşletmeyi sadece Endüstri 4.0’a göre değil, biz bunu geleceğin teknolojisi, artırılmış gerçeklikle yapıyoruz.” Bu da bize dijital dünyada hızlı karar verip daha iyi görmemizi sağlıyor. 2019’da da Yapay Zeka ile daha doğru karar verme, karar destek sistemimizde bizim aklımızın üzerinde bir akıl veriyor. Doruk Otomasyon’da kaliteli ve üst düzey bir yönetim kadrosu, Ar-Ge’si, yüzde 98’i mühendis olan ekibi ile yüksek teknolojileri sanayicimize sunuyoruz.  

 
•    Yakın dönem ile ilgili eklemek istedikleriniz var mıdır?

Gönül Kamalı- Biz büyük atılımlarla şirketimizi büyütüyoruz. Bu bizim açımızdan başarının olmazsa olmaz fazlarından biridir. Büyüme ile ilgili ciddi bir yatırım yapıyoruz. Pazarımızda lider, uluslararası pazarlarda önümüzdeki dönem içinde lider olma pozisyonunda bugün bilinçli şekilde hazırlıklar yapıyoruz. Öncelikle şirketimizi zenginleştirme, şirketimizi kurumsal kültür içerisinde pekiştirmek amacıyla büyük bir atılım yaptık. Yönetim kadromuza, uluslararası çalışma prensiplerinde ve kalitesinde deneyim kazanmış ve bunları bize aktaracak ülkemizin en değerli yöneticilerini dahil ettik. Bu arkadaşlardan Selma Hanım, Mustafa Can Bey ve Halil Bey'i tanıştırmak isterim. 


•    Elbette, memnun oluruz.

Selma Mertel- Elektronik ve Haberleşme Mühendisiyim. Doruk Otomasyon’ da 6 aydır Proje Uygulama ve Yönetimi birimi ile İş Mükemmelliği Yönetimi birimlerinin direktörlüğünü yapmaktayım. Daha önce yazılım geliştirme projeleri yönettim. Netaş firmasının Ar-Ge bölümünde 20 yılı aşkın süre çalıştım. Orada Telekom sektörü için yapılan projelerde, yazılım mühendisliği ile başlayıp, proje yönetimi ve Ar-Ge Direktörlüklerinde bulundum. Doruk Otomasyon’ da ekibim ile birlikte Proje Uygulama Yönetimi’nde, endüstrideki dijitalleşme konulu uygulama, geliştirme ve rehber olarak ürün ve hizmet sunuyoruz. Ekibimizde Endüstri Mühendisleri, Elektronik ve Mekatronik Mühendisleri var. Yazılım ve donanım uygulamalarının yanı sıra, konularımız arasında bunların nasıl kullanacağına dair yol göstermek, eğitimler vermek ve danışmanlık sunmak bulunuyor. Projeyi uygulamanın haricinde müşteriden gelen birtakım eğitim istekleri oluyor. Bunlardan ilki yerinde eğitim. Müşterinin talep ettiği konu neyse, ekibimiz o doğrultuda hazırlanıp gidiyor ve eğitimi veriyor. Uygulamada bir sorun varsa, onu gideriyor ve anlatıyor. İkincisi Doruk Akademi markası altında Doruk’ta verilen eğitimler. Bu eğitimlerde yine aynı ekibimiz tarafından sunuluyor. Ofisimizde bulunan eğitim odasında belli dönemlerde sınıflar açıyoruz. Sınıf eğitimlerinde, temel kullanıcı eğitiminden ileri seviye kullanıcı eğitimine kadar seviyeler oluyor. Üçüncü konumuz da danışmanlık vermek. Dijitalleşme yolunda ilerleyen endüstri firmalarına bu konuda yol gösterecek dijitalleşme yol haritalarını çıkartıyoruz. Ürünlerimizi kullanan müşterilerimizden birtakım verileri otomatik olarak çekebiliyoruz. Aldığımız verilerle, dijitalleşmeyi nasıl kullandıklarının fotoğrafını çekmiş oluyoruz. Nihayetinde onlara “işlerinizi ne yaparsanız daha iyiye götürürsünüz” şeklinde bir danışmanlık hizmeti veriyoruz. Dolayısıyla proje ekibi olarak hem uygulamada hem eğitimde hem de danışmanlıkta müşterilerimize destek oluyoruz. İş Mükemmeliyeti birimimiz de ise, müşteri memnuniyeti anketleri yaparak, müşterilerimize ziyaretlerde bulunarak memnuniyetlerini en üst seviyeye çıkarmaya çalışıyoruz. Ayrıca ekip ve şirket içerisindeki işleri daha iyi nasıl yaparız noktasında odaklanıyoruz. Doruk Otomasyon süreçlerle yönetilen bir şirket. İşlerimiz süreçlere dayanıyor ve birim olarak bu süreçleri takip ediyoruz. Gerek çalışan gerek müşteri memnuniyeti gerekse toplumsal algıyı üst seviyeye taşımak için çalışmalar yapıyoruz.

Dr. Mustafa Can Öztürk- 2002 yılında ODTÜ Elektrik Elektronik Bölümü’nden mezun oldum. 11 yıl ABD’de yaşadım. Önce Florida Üni.’de 2004 yılında Yapay Zeka üzerine master, ardından da 2007 yılında doktora yaptım. Bilgisayarların hard diskini üreten Seagate Teknoloji firmasında 6 yıl çalıştım. Ardından birkaç firmada çalıştım ve Doruk Otomasyon’da 2,5 aydır Ar-Ge Direktörü olarak görev yapıyorum. Müşteri tarafına bakan yazılım ekibi olarak yeni Ar-Ge projeleri, Yapay Zeka, Artırılmış Gerçeklik, web uygulamalarımız gibi yeni, farklı teknolojiler geliştiriyoruz. Kendi IoT cihazları ya da verileri olmayan üretim cihazlarına, IoT cihazları bağlayarak bunlardan üretim ve proses gibi verileri topladığımız kendimize ait donanımlarımız var. Bunların tasarımlarını yapıyoruz. Ayrıca tasarlanmış ürünlerin üretim süreçlerinin takip edilmesi, kalite kontrollerinin ve testlerinin yapılması gibi konular ile ilgili çalışıyoruz.  Bizim makina geçmişi, duruşlar, arızalar, neler üretilmiş, ne kadar kaliteli gibi birçok verimiz var. Sonuçlara sebep olan proses ve sensör verileri ile ilgili de verilerimiz mevcut. Duruşun, arızanın nedenini geçmiş verilere bakarak öğrenebiliyoruz. Sonrasında bir makina arıza yapmadan önce, arızaya neden olan etkenleri bulduysak, arıza yapmadan “makina arıza yapacak, önlem al” diyebiliyoruz. Böylelikle duruşları, arızaları ve kalite problemlerini azaltıyoruz. İki aşama var. Birincisi elimizdeki dijital verilerle ileriye dönük tahminler ve yorumlamalar yapmamız. Örneğin, “1 ya da 3 ay sonra makinanın arıza yapma olasılığı yüzde 99” diyeceğiz. İkincisi ise, bununla ilgili otomatik olarak aksiyon almak. İleriki aşamada bu aksiyonları biz alacağız. Makina ile ilgili hangi aksiyonlar alınması gerekiyorsa otomatik olarak kimsenin haberi olmadan tahmin edip düzelteceğiz. Bu yolla duruşları azaltacağız, makinaların ve fabrikanın genel verimliliğini artıracağız.

    
Halil Çınarlı - 2000 yılında İTÜ Elektrik - Elektronik Fakültesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Askerlik öncesi  2 yıllık proje deneyimi sonrasında 15 yılı aşkındır Satış ve Pazarlama alanında çalışıyorum. 4 yıl Phoenix Contact ve 11,5 yıl Honeywell Teknoloji A.Ş. firmasında satışın çeşitli kademelinde çalıştıktan sonra Haziran 2018'de Doruk ailesine Satış ve Pazarlama Direktörü olarak katıldım. 20 yıldır MES-MOM sektöründe faaliyet gösteren ve sahip olduğu teknoloji ile pazara yön veren bir firma olan Doruk Otomasyon'un samimi olmak gerekirse geçtiğimiz birkaç yıla kadar profesyonel bir satış ekibine ihtiyacı yokmuş. Sunmuş olduğu MES çözümleri o kadar güçlü ki ürün kendisini satmış ve pazarlamış. Türkiye’ de çok önemli bir noktaya ulaşılmasını takiben uluslararası açılımı başlatan firmamız profesyonel satış ekibinin adımlarını da 3-4 yıl önce atmaya başlamış ve şahsımın da katılımı ile bu birimi  “Satış Pazarlama Direktörlüğü” ismi altında Doruk Otomasyon’un 4 temel birimden biri olarak belirlemiş. Bir önceki işimde özellikle otomasyon piramidinin otomasyon katmanı olan (level-2) DCS-PLC sistemleri üzerinde çalışırken son dönemde;  Proses alanında MES sistemlerine de yoğunlaştık ve 2017 yılının sonunda SOCAR grubunun inşa ettiği,  ülkemizin 2. Rafinerisi olacak STAR Rafinerisi'nin Dijital Dönüşüm yolculuğunun en önemli parçası olan IRIS (Integrated Refinery Information System) isimli MES projesine imza attık. MES-MOM sistemlerinin yer aldığı (level 3) Üretim Yönetim Sistemlerinin proses alanındaki bu deneyimlerini, discrete ve batch otomasyonu alanında pazara liderlik eden Doruk Otomasyon ile daha da perçinlemek ve ülkemizin dijital dönüşüm yolculuğuna maksimum katkıyı sağlamak istiyoruz.