Üretimde 10 hatadan 9 tanesinin insan kaynaklı olduğu ve bunu minimize etmek için ‘giyilebilir teknoloji’ ile insanı dijitalleştirdiklerini söyleyen Kadir Demircioğlu, “Ergonomiyi artırarak insandan data alabilme hedefini ‘akıllı eldiven’ çözümüyle hayata geçirdik” dedi. ST Endüstri Radyo’da Üretimi Otomatik Hale Getirenler programımızda sorularımızı yanıtlayan Kadir Demircioğlu, 2019 gündemlerini ve Endüstri 4.0 alanında özellikle giyilebilir teknolojiler alanında sunmuş oldukları çözümleri konuştuk. 

KADİR BEY, PROFESYONEL KARİYERİNİZİ ÖĞRENEBİLİR MİYİZ ÖNCELİKLE? 

Thread In Motion kurucu ortağı ve aynı zamanda CEO‘suyum. Genç ve dinamik bir ekibimiz var. Bunun öncesinde havacılık endüstrisinde, özel bir havayolu şirketinde dispatcher’lık ve uçak, rota, optimizasyon gibi farklı bir sektörde çalışma yapıyorduk. Ben mekatronik mühendisiyim aynı zamanda aile işimiz de tekstildi. Aslında Thread In Motion şirketinin temel çıkış noktalarından bir tanesi de tekstil ve teknolojiyi birleştirmek yani kendi kariyerimle aynı zamanda tekstili bir araya getirmek oldu. 2016 yılından beri Thread ın Motion faaliyetlerine hızlı bir şekilde başladı. Yerli ve tamamen Türkiye’de ürettiğimiz teknolojileri dünyaya, endüstriye hızlı bir şekilde geliştirerek sunuyoruz.

ENDÜSTRİ 4.0 TÜM DÜNYANIN HAZIRLANDIĞI BİR ÜRETİM ÇAĞI VE YENİ BİR VİZYON. MARKANIZIN ENDÜSTRİ 4.0 VİZYONU NEDİR?

En sonunda ulaşılmaya çalışan nokta; insansız, ışıksız 7/24 esnek üretim hatlarına sahip fabrikalar, öngörülen süre de 20 yıllık bir süreç.  20 yıllık sürecin sonunda bu sisteme kim adapte olabilecek derseniz çok büyük markalar olacak ama bunun yanı sıra birde KOBİler var, daha farklı üretim metotlarıyla birlikte iş hayatında yer alan firmalardan bahsediyorum. Biz, bu sürecin içerisinde bütün sektöre Endüstri 4.0‘ın getirmiş olduğu verimlilik, hız ve izlenebilirliği tüm fabrikalara sağlamak için yola çıktık. Bunu yaparken insanı dijitalleştirmek için yola çıktık. İnsanı dijitalleştirirken de yepyeni alışık olmadığı bir ürün vermek değil onun ergonomisini artırmaya odaklandık. İnsandan, ekstra bir şey yapmasını istemeden data alabilmeyi hedefledik. Üretimde 10 hatadan 9 tanesi insan kaynaklıysa biz bu hatayı minimalize etmeye çalışalım istedik ve bunu giyilebilir teknolojiyle çözmeye karar verdik. İnsanların kullandıkları el terminallerinden operasyonu yaparken hataya sebebiyet veren ortam koşullarını analiz eden cihazlara kadar, tamamını insan üzerinde konumlandırıyoruz. Hem işini daha kolay yapmasını sağlıyor ve hem de dataları en sonunda analiz edip, beyaz yaka personele süreçle ilgili bilgiler veriyoruz.  Mevcut olanı değiştirmek yerine dijitalleştirmek adına bir çalışma yapıyoruz. 

HANGİ KRİTERLERİ GERÇEKLEŞTİRMİŞ BİR İŞLETME ENDÜSTRİ 4.0 SEVİYESİNE UYGUN BİR ÜRETİM YAPABİLİYOR DİYEBİLİRİZ?

Üretim ve lojistik süreçlerini içerisinde barındıran herkes bizim aslında müşteri profilimizi oluşturuyor. Temelde bir software altyapısının olması çok önemli.  Mutlaka ve mutlaka bir yazılım çalışıyor olması, Endüstri 4.0 ‘a adapte olabilmek için, bu süreçleri yönetebilecek kabiliyette IT birimlerini içerisinde barındırması gerekiyor. Hangi şirketler Endüstri 4.0 sürecine adapte oluyor dediğimizde ise, Türkiye’de çoğunlukla müşteri profilimizin yüzde 65’ine çözümleri sunabiliyoruz. Genellikle yurtdışı markaların Türkiye’de üretim yapan tesisleri bu altyapıya zaten hazırlar, çoğunluğu bu fabrikalarını pilot tesisler şeklinde konumlandırıyorlar.  Yerli sanayicimiz ise bu noktada direnç göstermeye kalktığında, kalite için optimizasyon yapabileceği sistemleri kurmadığında, IT ya da Supply Chain Management (Tedarik Zincir Yönetimi) sistemini doğru şekilde kurgulamadığında ister istemez kayıp yaşamaya mahkum kalıyor. Fabrika içerisinde her şeyi zaten biz çözemiyoruz makine ve ekipmanları yapan bir ekip değiliz ancak sektörü yakından takip ettiğimizden, eksikleri olan tüm işletmelere ne gibi ihtiyaçları var, ne ile daha iyi sonuç alabilecekleri ile ilgili öngörüler sunuyoruz.