İlk giyilebilir ürünlerinin, WIO markası ile pazara sundukları "akıllı eldiven" olduğunu söyleyen Kadir Demircioğlu, "İçerisinde 32 farklı sensörü barındıran, iletken iplik teknolojimiz sayesinde kablolama gerektirmeden, haptic feedback mekanizması ve eller serbest gibi sayısız özelliği bulunan Dünya’nın ilk interaktif endüstriyel giyilebilir ürünü sayesinde Mercedes Benz, TOFAŞ, Renault ve Hyundai gibi çok parçalı üretim yapan tesislerinin içerisinde yürüyen üretim bandında daha hızlı montaj imkanı sağlanıyor" dedi. Thread in Motion Genel Müdürü Kadir Demircioğlu, sorularımızı yanıtladı.

Endüstri 4.0 tüm dünyanın hazırlandığı yeni üretim devrimi. Önde gelen bir marka olarak Endüstri 4.0 vizyonunuzu öğrenebilir miyiz?

Endüstri 4.0 temel hedefleri olan esnek üretim hatları, verimlilik ve hız prensiplerine uygun, mevcudu değiştirmek yerine mevcuttakini dijitalleştirmek, giyilebilir teknoloji, IoT cihazlar ve yazılımlar ile birlikte sürdürülebilir inovasyon ve müşteri odaklı, Dünya ile yarışan teknolojiler üretmek, temel amacımız. Açıkçası ülkemizin bu sanayi devrimine var gücü ile çalışıyor olması, bizim temel motivasyon kaynağımızı oluşturuyor.

Bilindiği üzere 4.0 içerisinde birçok teknolojiyi barındırıyor. Siber güvenlik, bulut tabanlı teknolojiler,robotlar gibi bir çok gelişmenin yanında en önemlilerinden bir tanesi data ve analiz işlemleri. Açıkçası inancımız temel prensipler çerçevesinde 20 yıllık süre içerisinde devrimin getireceği kazanımları önceden işletmelere sağlamak, mevcut yapıları kullanarak iyileştirmeyi yapmak. Mevcut yapılar içerisinde en önemli güç insan kaynağı ve bu kaynak 10 hatadan 9’unu oluşturmakta, esnek üretimin önüne geçmektedir. Giyilebilir Teknoloji Platformumuz, hata oranlarını düşürmek, üretim hızını artırmak ve verimliliği sağlamak amacıyla oluşturulmuştur.

Endüstri 4.0 kapsamında Türk sanayicilerine ne tür çözümler ve hizmetler sunuyorsunuz? Bu hizmetleri hangi markalarla gerçekleştiriyorsunuz?

Verimlilik ve hız noktasında büyük kazanımları şimdiden sanayiye entegre etmek için Endüstriyel Giyilebilir Teknoloji Platformunu oluşturduk. Temel prensibimiz, çalışan personele ekstra bir görev yüklemeden ve çalışma ergonomisini iyileştirerek dijitalleşmesini sağlamak, Endüstri 4.0 kazanımlarını erken aşamada sanayimize sunmak. İlk bakışta zor gibi görünse de fabrika içerisinde kullanılan iş eldivenini dijitalleştirmeyle bu işe başladık. IWP ( Industrial Wearable Platform), giyilebilir teknoloji ürünlerimiz, IOT cihazlarımız ve Endüstri 4.0 için oluşturduğumuz yazılım platformumuzun birleşmesiyle ortaya çıkan bir çözüm platformudur.

İlk giyilebilir ürünümüz WIO markası ile pazara sunduğumuz akıllı eldivenimiz oldu. İçerisinde 32 farklı sensörü barındıran, iletken iplik teknolojimiz sayesinde kablolama gerektirmeden, haptic feedback mekanizması ve eller serbest gibi sayısız özelliği bulunan Dünya’nın ilk interaktif endüstriyel giyilebilir ürünü.

Elbette ki bu cihazların haberleşmesi, fabrika ortamlarında kesintisiz, birbirleriyle iletişim halinde olması ve hatasız çalışması için IOT cihazlarımızı geliştirdik. Bu cihazlarımız personel verilerinin de bulut server'lara taşınmasını sağlarken, tüm mekanizmaların internete bağlı olmasına olanak sağlıyor. Takip sistemleri, hata önleme çözümleri, sensör temelli cihazlar ve özel üretim antenlerimiz bunların başında gelenler. 

Son olarak tüm çalışmaların olmazsa olması bir yazılım altyapısında verilerin analiz edilmesi. TIM, makina arayüzlerinden alınan verilerin işlenmesi dışında, 10 hatadan 9’unu gerçekleştiren insan gücünü analiz eden, tüm verileri kollektif bir şekilde birleştirip öngörüsel tahminleme metodu ile raporlar oluşturan, tüm cihazları ile anlık haberleşebilen ve mevcut üretim sistemlerine entegre olabilen mükemmel bir yazılım altyapısını oluşturduk. Mercedes Benz, Renault, Hyundai, TOFAŞ, TVS Motor, Brisa gibi birçok marka platformumuzu kullanmakta.

Giyilebilir teknolojilerin endüstride hangi kullanım alanları var? Bize yurtdışından ya da yurtiçinden güncel uygulamalar paylaşır mısınız?

Çok parçalı üretim tesisleri, lojistik ve depo operasyonlarını barındıran tüm fabrikalar bu platformu kullanabilir. Mercedes Benz, TOFAŞ, Renault ve Hyundai gibi çok parçalı üretim yapan tesislerinin içerisinde kullanılan ürünlerimiz yürüyen üretim bandında daha hızlı montaj imkanı sağlıyor. Anlık veri paylaşımı sayesinde tüm süreçlerinizi kontrol edebilir, haptic feedback ve IoT cihazlarımız sayesinde hata yapma olasılığının önüne geçilmektedir. Lojistik sektöründe dinamik rotalama ve eller serbest çalışma olanağı sayesinde daha hızlı ürün toplanması sağlanırken, akıllı eldivenlerimiz ürünlerin hatalı raflara yerleştirilmesine yada alınmasına engel olmaktadır. Singapur Havayolları ile hava kargo yüklemelerinde izlenebilirliği sağlarken, yükleme esnasında kargoların sanal ortamda simüle edilmesi ve sonuçta 1 yılda tek bir uçakta 2 M dolar’lık bir kazanç sağlanmasına olanak sağladık.

Donanım ve yazılımsal olarak bu ürünlerle ilgili ne tür geliştirmeler yapıyorsunuz?

Gururla belirtmek isteriz ki tamamı ile Türk Mühendisler tarafından Türkiye’de üretilen ürünlerimizi Dünya’ya sunuyoruz. Tekstil, donanım ve yazılım alanında mükemmel bir ARGE ekibine sahibiz. Geliştirdiğimiz ürünleri, rekabetçi ve sürekli gelişen bir yapı ile pazara sunuyoruz. IWP belirttiğimiz üzere 3 temelli bir yapı. Yapıtaşlarından birisi olan giyilebilir ürünler için öncellikle çalışan ergonomisine çok dikkat ediyoruz. Personele iş yükü yüklemeden, işletmeye kazanımlar sağlayan ve Dünya’da eşi benzeri olmayan ürünler üretiyoruz. Bu noktada sürekli saha incelemelerine devam ediyoruz. Talepleri değerlendirip doğru ürünler üzerine yöneliyoruz. 2019 yılı içerisinde akıllı bir ayakkabı, endüstriyel akıllı bir saat ve giyilebilir bir gözlüğü pazara sunmak için hazırlanıyoruz. Bu işin bir temeli de tekstil olduğu için ülkemizin bu alandaki mevcut bilgi birikimi ve deneyiminden faydalanıyoruz. IOT cihazlarımız,giyilebilir ürünlerimizi destekleyen ve verilerin toplamasını sağlayan bir diğer geliştirme alanımız. Bu alanda daha çok trendleri takip etmenin dışında sahadan gelen bildirimler ile birlikte hareket ediyoruz. Dayanıklılık, tüketim süreleri ve minimalize edilmiş donanımları geliştirip, farklı alanlarda testlere tabi tutuyoruz. Endüstriyel standartların sağlanması ile birlikte platformumuza sürekli yeni ürünler entegre ediyoruz. Son olarak yazılım geliştirmelerimiz var. Endüstri 4.0 temelinde bulut tabanlı yazılımlar olmasına rağmen, müşterilerimizin mevcut durumda fabrika içerisinde çalışan yazılımlarına entegre olmamız gerekiyor ve bu noktada üretimde kullanılan en bilindik yazılım programlarının Dünya çapında partneri durumundayız.

Proje süreçlerinin başarısında hangi bileşenler öne çıkıyor?

En önemli unsur müşterilerimizin değişime olan inancı. Gelişen ve değişen piyasa şartları ve rekabet ortamı bu gerekliliği birlikte getirmekte. Elbette ki yatırımın geri dönüş süresi işletmeler için çok önemli bur husus. Hız, zaman, verimlilik gibi şartlar ürününüzün pazarda tutunabilmesi için gerekli olan değer unsuru. Son kullanıcının yani çalışanların ürünü sevmesi, benimsemesi çok önemli. TIM olarak geliştirdiğimiz tüm ürünlerde ergonomiyi ön planda tutuyoruz. Çalışana artı bir iş yükü yüklemeden verimliliği artırmaya çalışıyoruz. Hatta çoğunlukla ürünlerimiz,işlerini daha kolay yapabilmesine olanak sağlıyor. Bu 3 temel bileşen bir arada bulunduğu sürece projenin tamamlanması açıkçası kolaylaşıyor.

Çözümleriniz sanayicileri rekabette nasıl öne çıkarıyor?

IWP; üretim,lojistik,paketleme,sıralama ve depolama alanında işletmeleri dijital üretime hazırlayan, izlenebilirlik ve optimizasyon noktasında birçok kazanım sağlayan,kalite ve verimlilik artışı temelli bir platform. Endüstri 4.0 gelişimini sürdürmeye devam ederken TIM olarak biz, sanayi devriminin ötesinde kazanımları şimdiden işletmelere sağlıyoruz. Mevcuttakini değiştirmenin dışında mevcutta olanı dijitalleştirip verimli hale getiriyoruz.

Hız ve zamandan tasarruf sağlarken, üretim maliyetlerinde kazançlar, kalitede artışlar sağlıyoruz. 40 kadar örnek uygulamamızın çok farklı kazanımları olması ile birlikte üretim hatlarında günlük,60 Milyon saniyelik bir işlemi 30 Milyon saniyeye indirerek hız, haptic feedback mekanizmaları ve doğrulama sistemleri sayesinde hatasız üretim, kalite artışı ve yazılımlar ile birlikte izlenebilir, denetlenebilir bir yapı sunuyoruz. Lojistik sektöründe hata oranlarında azalma,hızlı,güvenilir ve izlenebilir bir yapı ile müşterilerimize çözümler üretiyoruz.

Mevcut çözümlerimiz dışında müşterilerimizin ihtiyaçlarına kulak verip, taleplerine uygun çözümlerde geliştirmeye devam ediyoruz.Tüm bu çalışmalarımızı küresel rekabet ortamında ,müşterilerimize ulaşılabilir bir fiyat politikası ile sunuyoruz. Sürekli ve hızlı servis altyapımız ile çözümlerimizi destekliyoruz.

Türkiye'de yeni sunacağınız son teknolojilerin eğitimini nasıl alıyor?

Ar-Ge süreçlerimizde en önemli kaynağımız kuşkusuz insan. Ekibimiz, yenilikçi teknolojilerin peşinden koşan, vizyoner, şirketimiz hedefleri doğrultusunda kendisini sürekli geliştiren deneyimli mühendislerden oluşmaktadır. Çoğu çalışanımızı üniversite yıllarında şirket bünyesine katmaya önem veriyoruz. Kurum kültürümüz ve çalışma şekillerimize adapte olabilmesi,efektif ve verimli çalışma şekillerini öğrenebilmesi için çok önemli bir unsur olduğunu düşünüyoruz. Türk mühendislerine güveniyoruz, nitekim ürünlerimiz de bunun açıkça bir göstergesi niteliğinde. Türkiye’den çıkmış global bir şirket yolculuğunda bizimle birlikte olacak arkadaşlarımıza eğitim konusunda sınırsız olanaklar sağlıyoruz. Gerek yurtiçi gerekse yurtdışında kişisel gelişimleri ve şirket kazanımlarımız için gerekli tüm eğitim, fuar ve organizasyona katılımı destekliyoruz. Şirket içi eğitimlerimizi ve kültürümüzü müşterilerimize yansıtmaya, onları da hikayemizin içerisinde yer almasına olanak sağlıyoruz.