Makina emniyetinin mucidi Pilz'in Türkiye'de önümüzdeki yıl sunacağı hizmetler hakkında bilgi veren Yavuz Çopur, "2019 yılı içerisinde başlatılacak hizmetlerimizden en önemlisi CECE adını verdiğimiz CE İşareti Sertifikalı eğitim hizmetimiz olacak. Eğitimi başarı ile tamamladıktan sonra katılımcılar, CE işareti alanındaki en yüksek yeterlilik belgesini edinebilir ve ilgili standartlar ve direktifler doğrultusunda her türlü makina için CE işaretlemesi gerçekleştirebilir. Bu eğitim ile 2019 yılı içerisinde CE sertifikasyonu konusunda eğitim veren bir kurum olacağız" dedi. 

2018 YILINI PİLZ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİR MİSİNİZ? 

Pilz Türkiye olarak 2018 yılında mühendislik ve danışmanlık hizmetlerini öne alarak döviz bazında yüzde 30’un üzerinde büyümeyi kaydettiğimiz önemli bir yıl oldu. Bu çalışmalarımızın yanında her zaman çok önem verdiğimiz eğitim çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürmeye devam ediyoruz. Pilz’in 2014 yılından bu yana pazara sunduğu, Avrupa ve Dünyada geçerliliği olan ve TÜV NORD ile birlikte geliştirdiği CMSE sertifika programı var. Bugün halen Türk Standartları Enstitüsü tarafından Türkçeleştirilemeyen standartların büyük bir kısmını içeren 600 sayfayı aşkın literatürü çevirip, Türkiye’de makina emniyeti hakkındaki ilk Türkçe sertifika programı ile önemli bir ilke imza attık. Halen Türk eğitmen, Türkçe içerik ve sınav ile verilen bu kadar kapsamlı ve bütün dünyada geçerliliği olan bir sertifika programı yok. Bu Türkiye sanayine verilmiş en büyük hizmetlerden bir tanesi olup, ticari bir kaygı ile verilen bir hizmet değildir. 
2002’de Pilz Türkiye olarak başladığımız bu yolda 15 yılı aşkın süredir makina emniyetinin uzak ara lideri olmak gibi bir misyon üstlendik. Bu misyonu ticari kaygı olmadan, tamamen bilgi derinliği ve profesyonellik ile yoğurarak Türkiye Sanayinin hizmetine sunmaktan ve öncülük yapmaktan gurur duyuyoruz.

SEKTÖRE KAZANDIRDIĞINIZ İLKLERİ VE AYRICALIKLI ÇÖZÜMLER NELERDİR? 

Göreve geldiğim 2006 yılı döneminde emekleme evresinde olan makina emniyeti konusunda emniyet röleleri satışı dahi zorla yapılırken, biz programlanabilir emniyet rölesi PNOZmulti ile birçok projeye imza attık ve sektörde bir çığır açtık. Yaklaşık 3-4 yıl kadar sonra PNOZmulti benzeri ürünler pazara sunulmaya başlandığında, rakiplerimizin önünde çok büyük bir avantaj kazanmıştık. Bu noktada konfigüre edilebilir emniyet röleleri ile projeler yapmış olmaktan ve bunu Türkiye’nin alışkanlığı haline getirmekten dolayı gurur duyuyoruz. Bu sayede Türk Sanayi emniyete odaklanırken, makina hızını düşürmeyen verimli çözümler ile tanıştı. Bunun dışında kurmuş olduğumuz 14 kişilik bir ekiple 2011 yılından beri makina risk değerlendirmesi yapıyoruz. Ekibimiz sadece Türkiye’de 6 yılı aşkın süredir makina emniyeti konusunda risk değerlendirmesi yapmakla kalmayıp, aynı zamanda Hollanda’dan İrlanda’ya, Kuzey Amerika’dan Asya ve Afrika kıtasına ve Orta Doğu'daki çeşitli ülkelere kadar makina emniyeti konusunda danışmanlık ve mühendislik hizmetleri veriyorlar. Bu noktada uluslararası kabul edilebilir olmamız verdiğimiz hizmetlerin detayları ve kapasitesi konusunda geldiğimiz noktayı gözler önüne seriyor. Bu da bizim için ayrı bir övünç kaynağıdır. 

ENDÜSTRİ 4.0 KONUSUNDA BİRÇOK FİRMA ÇÖZÜMLER SUNUYOR. SİZİN BURADAKİ FARKINIZ NEDİR?

Endüstri 4.0 konusu otomasyon sektörü için yeni bir pazar alanı ve bu noktada birçok otomasyon sistemleri tedarikçisi IoT tabanlı ürün piyasaya sunarak, veri toplama konusunda öne geçmeye çalışıyor. Fakat Endüstri 4.0’ın veri toplama aşaması bir bütünün küçük bir parçası. Zaten dijitalizasyon için veri toplamak gerekiyor ve yıllardır veri toplama işlemi yapılıyordu. Bugün otomasyon firmalarının yaptığı en önemli şey veri toplama için daha yenilikçi ve daha kolay adapte edilebilir tak çıkar ürünler çıkartmaları ve pazara sunmaları oldu. Bu anlamda verinin toplanmasından ziyade, toplanan verinin üzerinde analiz yapmak fevkalade önemli çünkü bizim anlayışımıza göre Endüstri 3.0 otomasyon, Endüstri 4.0 ise otonomizasyondur. Otonom çalışmak için de toplanan verilerin analiz edilerek otonom sonuçlar üretmesi gerekir. Bu noktada veri toplamakla bu işi çözmek mümkün değildir. O yüzden biz veri toplamaktan ziyade toplanan verilerin analiz edilmesi konusuna yoğunlaşarak yazılımlar geliştirdik. 2 yılı aşkın süredir çalışmalarımız bir Türk partnerimiz ile beraber devam ediyor. Türkiye’nin önemli büyük üç üniversitesindeki bilim insanları ile birlikte çalışıyoruz, algoritmalar geliştiriyoruz, geliştirdiğimiz algoritmaları da yazılımlarımızın içerisinde kullanıyoruz. Şu an için üç büyük sanayi kuruluşunda kullanım referansına sahibiz ve bu referanslarımızın sayısını hızlıca artıracağız.
Endüstri 4.0’ın üretim ve bakım tarafındaki uygulamaları için geliştirdiğimiz bu yazılımlara ilave olarak, enerji yönetimi ve iş sağlığı güvenliği konularında da yenilikçi yazılımları pazara sunmuş bulunuyoruz. Veri analizine yoğunlaşarak çok büyük bir katma değer yarattığımızın ve şu ana kadar benzeri olmayan çözümler sunduğumuzun farkındayız ve bununla da gurur duyuyoruz.