Nesnelerin İnterneti (IoT) uygulamaları, ağları ve cihazları, güvenliği sağlama çalışmalarının ayak uyduramayacağı kadar hızlı yayılmakta ve böylece saldırganlar için açık hedef haline geliyor. DDoS savunmasında en iyi uygulamanın, özel yerinde koruma ile bulut tabanlı etki azaltma olanaklarını bir arada sunan, tam yönetilen hibrid bir çözüm olduğu kabul ediliyor. 

Günümüzün en yaygın siber saldırı türlerinin başında online erişimi engellemeye yönelik DDoS saldırıları geliyor. Peki bir web sitesine ya da ağa yapılan DDoS saldırısında nasıl bir tehlike söz konusu? Saldırı sonucunda muhtemelen gelir kaybı yaşanacağından mali bir risk söz konusu. İyileştirme maliyeti ve etkilenen müşterilerin zararlarının tazmini ile fatura ağırlaşabilir. Ayrıca gizli kullanıcı verileri ele geçirilirse yasal risk de mevcuttur. Hizmet sağlayıcılar, sözleşmelerine ilişkin taahhütlerini yerine getiremezlerse mali ve yasal sonuçlarla karşılaşabilirler. Ayrıca, iş kaybı ve hisse senedi fiyatlarının düşmesi gibi şekillerde kendini gösterecek olan şirketin marka veya itibarının zarar görmesi gibi gayri maddi zararlar da yaşanabilir...

13..Yıllık Küresel Altyapı Güvenliği Raporu’na göre DDoS saldırılarının işlerine gelir kaybı olarak yansıdığını bildiren katılımcıların sayısı 2017 yılında neredeyse ikiye katlanmış durumda. İnternet kesintisinin maliyetini dakikada 501 ila 1.000 dolar aralığında olarak bildirenlerin sayısı neredeyse yüzde 60 arttı. Tahmini maliyeti 100 bin dolardan fazla olan saldırı yaşayan kuruluşların sayısı önceki yıla göre beş kat artarak yaklaşık yüzde 10 düzeyinde saptandı. 10 bin ila 100 bin dolar arasında mali etki yaşayan katılımcıların sayısı ise, 2016'ya göre ikiye katlanarak katılımcıların yarısından fazlasını oluşturuyor... Katılımcıların yüzde 57'si ise saldırının işletmeye olan esas etkisinin itibara veya markaya gelen zarar olduğunu belirtiyor...

Haberin Tamamı ST Endüstri 4.0 Uygulamaları Dergisi'nin Nisan 2018 Sayısında