ProManage sisteminin uzun yıllardır üretime dayalı tüm süreçlerin verilerini topladığını belirten Doruk Yönetim Kurulu Üyesi Aylin Tülay Özden, yapay zeka teknolojisiyle birlikte bu verilerden çıkan anlamlı sonuçlar sayesinde ProManage kullanıcılarının makine arıza tahmini gibi üretim sorunlarını önceden fark edip üretime tam hakimiyet sağlayabildiklerinin altını çizdi.

İnovatif ve yüksek teknolojili ürün ve sistemleriyle fabrikalara çağ atlatan teknoloji şirketi Doruk, yapay zeka teknolojisini bugüne kadar 300’den fazla fabrikaya uyguladığı akıllı üretim yönetim sistemi ProManage ile entegre olarak kullanıyor.

ProManage kullanıcılarının uzun yıllardır üretime dayalı tüm süreçlerin verilerini topladığını belirten Özden; “Toplanan bu verileri bir araya getirdiğimizde herhangi bir sorunu tespit edebiliyor, makina arıza tahmini yapabiliyoruz. Yapay zeka teknolojisi sayesinde olası tüm arızaları geçmişteki arıza kayıtlarından yola çıkarak öncesinde anlayabiliyoruz. Yine yapay zeka ile makinalar arasındaki ilişkilere bakabiliyoruz. Makinalarla hurda kodları arasındaki ilişkiyi anlayabiliyor ve analizler yaparak sonuçlar çıkarabiliyoruz. Buna benzer birçok süreci öngörülü şekilde takip edebilmek için öncelikle bir dijital üretim sistemine ihtiyaç var ve bu dijital platformun birçok kaynaktan veri toplaması gerekiyor. Bunun yanı sıra proses datalarını toplayabilmek en önemli nokta diyebiliriz. Yapay zeka teknolojisinin bu verilerden anlamlı bir sonuç ortaya koyabilmesi için bir üretim yönetim sistemine ihtiyaç duyuluyor. Türk mühendisler tarafından uluslararası standartlarda tasarlanmış akıllı üretim yönetimi sistemi ProManage sistemimiz ise tam bu noktada devreye giriyor. IIoT, artırılmış gerçeklik, makine öğrenmesi teknolojilerinin yanı sıra yapay zeka teknolojisiyle de tam entegre olan dünyadaki tek üretim yönetim sistemi ProManage sistemimizle yapay zeka teknolojisinden aldığımız geribildirimler ve çıkardığımız sonuçlarla kullanıcılarımıza gerekli aksiyonları zamanında aldırabiliyoruz” dedi.

Geleceği öngörmenin üretim işletmelerine tam kontrol sağladığını vurgulayan Özden, “Böylece üretim, bakım ve kalite yönetiminde proaktifliğin önüne geçen, gelecek tahmini odaklı yani prediktif (kestirimci) bir dönem başlıyor. Bu sayede olası sorunlar oluşmadan önlenebiliyor, kayıplar azalıyor, iş verimi ve üretim miktarı artıyor, üretim hızlanıyor ve maliyet ciddi oranda düşüyor. Gelecekte hemen her sektörün bu teknolojiden ciddi oranda yararlanacağını öngörüyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.