Enerji depolamanın gelişimi için tahminler, gelecek birkaç yıl için yüksek çift haneli rakamları öngörüyor. Depolama hem parasal yönden hem de bağımsızlık derecesi bakımından yenilenebilir enerjilerin cazibesini arttırıyor. Halihazırda ev, endüstri ve yığın depolama aygıtları için çözümler sunan birçok depolama sistemi tedarikçisi bulunuyor. Bununla birlikte, şimdiye kadar akü depolama için herhangi bir standart mevcut olmadığından, bağlantı teknolojisi alanında da kontrolsüz bir gelişme yaşanıyor.

BAĞLANTI TEKNOLOJİSİ: BÜYÜK BİLİNMEYEN
Bağlantı teknolojisi alanında, esas olarak iki proses arasında yapılması gereken bir tercih vardır: Önden veya arkadan kablolama. Önden kablolama durumunda, güç ve veri iletimi temasları önden bağlanır. Bunun avantajı, bağlantılara kolay erişimin çok çeşitli bağlantı yöntemlerini mümkün kılmasıdır. Enerji depolama sistemleri üzerindeki yüksek fiyatlandırma baskısı dikkate alındığında, bir kuruş bile önemlidir. Sonuç olarak, akü pozisyonlarını maliyet-etkili bir tarzda bağlamak için en basit bağlantı teknolojisinin örneğin, kablo pabuçları kullanıldığı sıklıkla görülmektedir. Bununla birlikte, genellikle unutulan montaj ve bakım maliyetleri, sistem çalıştırıldığında daha yüksek maliyetlere yol açmakta ve böylece karlılığı düşürmektedir. Eğer bu konu müşteriyle açıklığa kavuşturulmazsa, durum kolayca depolama sistemi üreticisinin ününü etkileyebilir.
Arkadan kablolamada ise konnektörün önceden monte edilmesi ve bağlanması amacıyla kabinet yani, depolama modüllerinin içine yerleştirildiği ekipman parçası bu işlem için hazırlanır. Bu işlem yapılır yapılmaz, modüller kolayca monte edilebilir, bakım ve değişimleri kolayca yapılabilir. Önden rahat bir şekilde kabinetin içine kaydırılabilir ve daha sonra kendiliğinden temas sağlarlar. Böylece bu işlem hem montaj ve bakım maliyetlerini hem de kablaj hatası olasılığını asgariye düşürür.
Standart ürünlerinkinden farklı gerekliliklere rağmen, halihazırda piyasada depolama sistemleri için sadece belirli birkaç bağlantı teknolojisi vardır. Sonuç olarak üreticiler ve entegratörler diğer uygulamaların mevcut ürünlerini kullanmaya zorlanmaktadır. Nihayetinde, genellikle fotovoltaik endüstrinin DC konnektörleri kullanılmaktadır. Talepler genellikle aynı zamanda bağlantı teknolojisi üzerinde de etkili olan lityum iyon akülere yönelik olduğundan, elektrik bağlantısı teknolojisi üreticilerinden kendi ürünlerini yeni zorluklara ve yönergelere göre ayarlamaları istenmiştir.

BİR ÇÖZÜM KONSEPTİ OLARAK HİBRİD KONNEKTÖRLER
Phoenix Contact'ta, modüler dikdörtgen konnektörlerin uzun bir geçmişi vardır. VARIOCON ürün serisi uzun bir süredir piyasadadır. Bu seriye ait komponentler kullanıcı tarafından kendi bireysel ihtiyaçlarına göre birleştirilerek komple bir cihaz yaratılabilir. Bu nedenle kovan muhafaza versiyonu, çeşitli ölçü ve malzemeler arasından seçilebilir. Modüler kontak ara parçaları; güç, sinyal ve veri iletimi için istenildiği gibi bir konnektör halinde birleştirilebilir. Modüller kolayca bir araya getirilebilir ve daha sonra uygun bir çerçeve içine yerleştirilebilir; işte hepsi bu kadar! Karşılık gelen ölçü, modül sayısına göre belirlenir. 70 A'e kadar akımlar ve 630 V'a kadar gerilimler iletilebilir. Vida, PCB ve krimp bağlantı teknolojileri mevcuttur.

Lityum iyon sistemleri ayrı ayrı her bir hücrenin şarj durumunu izlemek zorunda olduğundan, bir hibrid konnektör kullanarak veri ve güç iletimini birlikte yapabilme yeteneği aynı zamanda enerji depolama uygulamaları için de oldukça avantajlıdır. Pek çok müşterinin talebi üzerine VARIOCON ürün serisi için bir konsept olarak otomatik konumlandırma veya "self-finding" bağlantı versiyonu geliştirilmiştir. Bu versiyon özellikle müstakil modüllerin bir rack sisteminin içine önden yerleştirildiği sürgülü sistemleri hedeflemiştir. İki büyük metal kılavuz pim, ağır-iş akü modülleri durumunda bile güvenli kendiliğinden bulma sağlar. 
Böyle bir sistemin avantajları açıktır: modüller hızlı bir şekilde monte edilir veya bakım amaçları için yerleri değiştirilir. Pin konnektör yapısı sadece doğru yönde yerleştirlebileceğinden, ters polarite ve buna eşlik eden akü kısa devre riski asgariye indirilir. Bunlar gibi güvenlik konuları, bağlantı teknolojisinin tasarımında dikkate değer bir etkiye sahiptir. Katılımcı kurumlar, federal enerji depolama kurumu, üreticiler ve enstitülerden oluşan bir konsorsiyum tarafından yaratılmış olan lityum iyonlu evsel depolama için güvenlik kılavuzlarında, yanlış kurulum ve işletimin güvensiz durumlara yol açamayacağı bilhassa ifade edilmiştir. Bu güvensiz durumları baştan engellemek için yapısal önlemler ve hataya dayanıklı tasarım, kullanımın kendinden açıklamalı ve hatasız olmasını garanti etmelidir. Bu yaklaşımlar aynı zamanda mevcut standartlaştırma çalışması için de dikkate alınmaktadır.
 

STANDARTLAŞTIRMANIN GÜÇLÜĞÜ
Enerji depolama piyasası halen emekleme evresindedir. Ve standartlaştırma daha da geriden gelmektedir. Bu nedenle komponent üreticilerinin piyasaya özel ürünler sunması zordur. Birçok potansiyel kullanıcı, mükemmel bağlantı teknolojisinin (cazip şekilde fiyatlandırılmış teknoloji, kullanıcı-dostu ve ihtiyaçlara uygun) neye benzediğini merak etmektedir. Şu anda, sistemlerin teknik gelişimiyle ilgili pek çok hareket yaşanmaktadır; yani komponentlerden istenen gereklilikler sürekli olarak değişmektedir.
Alıcılar, bu noktada sadece satın alma fiyatını dikkate almaları halinde büyük bir hata yapmış olacaklardır. Bin tane modülden oluşan bir depolama sisteminde, bakım hafife alınmaması gereken bir faktördür. Geçmeli bağlantı teknolojisine yapılacak tek seferlik yatırım, tamir ve bakım durumunda kısa sürede kendisini amorti edecektir. Phoenix Contact'ın modüler dikdörtgen konnektörleri, hibrid teknolojileri sayesinde bu uygulama için yüksek katma değere sahiptir. Bu kendini kanıtlamış teknoloji, yerini kendiliğinden bulan kılavuz pinlerle yapılan değişiklikler sayesinde geleceğin enerji depolama piyasası için uygun hale getirilmiştir.

Phoenix Contact Cihaz ve Saha Bağlantı Sistemleri Ürün Grubu Yönetmeni Elektrik Mühendisi, MBA Öznur Şahin