Entegre tesis yönetimi alanında faaliyet göstermek amacıyla 2013 yılında Türkiye pazarına giriş yapan Atalian, enerji yönetimi dahil olmak üzere sekiz dalda hizmet sunuyor. Sektördeki rekabet gücünü artırırken çevreye de katkı sağlamayı hedefleyen firmaların enerji verimliliği alanında çalışma yapmak istediklerini söyleyen Atalian Entegre Tesis Yönetimi CEO’su Uğur Oktar, yeni dönemde bu alandaki faaliyetlerini artırmak istediklerini söylüyor. Bu amaçlarına ulaşabilmek içinse enerji verimliliği alanındaki çalışmaları çeşitlendirmeyi hedeflediklerinin altını çiziyor. Oktar ile Atalian markasının Türkiye pazarındaki faaliyetlerini ve yeni dönem projelerini konuştuk.
ATALIAN markası, Türkiye pazarında ne zamandır faaliyet gösteriyor? Özellikle enerji yönetimi altındaki hizmetlerinizi anlatabilir misiniz?
Atalian Entegre Tesis Yönetimi, Türkiye pazarına 2013 yılında giriş yaptı. Bugün ATALIAN Entegre Tesis Yönetimi olarak, Türkiye’de müşterilerimize sekiz dalda hizmet sunuyoruz. Bunlar; tesis yönetimi, güvenlik, temizlik,peyzaj,teknik bakım, resepsiyon, enerji yönetimi ve otomasyon sistemleri, inşaat ve renovasyondan oluşuyor.
Atalian bünyesindeki EVD enerji yönetim şirketimiz, Türkiye’de bu alanda ilklerden biri... Gerek teknik yönetim hizmetleri gerek enerji yönetimi hizmetlerimiz gerekse de diğer tesis yönetim hizmetlerimiz, Atalian’ın yıllara dayanan deneyimi ve global know-how’ı ile verimliliği maksimize ediyor.
Sanayide Enerji Verimliliği
Sanayinin gündem maddesindeki en önemli konulardan biri enerji verimliliği… Siz enerji yönetimi ile ilgili fabrikalara nasıl projeler sunuyorsunuz?
Enerji verimliliği, sanayide maliyetleri doğrudan etkilediği için önemli konulardan biri. Firmamız, uzun yıllardır sanayi sektörüne de enerji verimliliği konusunda hizmet veriyor. Sanayide enerji verimliliği kapsamına giren konuların başında enerji yönetimi geliyor. Proses ve yardımcı tesislerde verimlilik artırıcı çalışmalar, yeni teknolojilerin ve kontrol sistemlerinin kurulması gibi konuların sistematik yürümesini, doğru işleyen bir enerji yönetim sistemi ile takip etmek mümkün. Tesislerde etkin bir enerji yönetiminin kurulması ve diğer enerji verimliliği çalışmalarını, tesisin enerji aksiyon takımının bir üyesi olarak sürdürüyoruz.
Endüstriyel tesislerin kullandığı enerji ve elektrik tüketim oranlarıyla ilgili yaptığınız bir araştırma var mı?
Uzun yıllardır çalışma yaptığımız tesislerdeki enerji tüketimlerini bir veri tabanında tutuyoruz. Endüstriyel tesislerde enerji verimliliği, spesifik enerji tüketimi yani birim ürün başına enerji tüketimi ile takip ediliyor. Sektörlere göre oldukça değişen bir tüketim oranı bulunuyor, hatta aynı sektörde farklı prosesler nedeniyle de farklı spesifik enerji tüketimleri görülüyor.
Ağırlıklı olarak hangi sektörlerin enerji tüketimi daha fazla oluyor? Özellikle hedeflediğiniz sektörler nelerdir?
Spesifik enerji tüketimi en yüksek sektörler, ağır sanayi olarak da adlandırılan demir-çelik ve madencilik gibi sektörlerdir.
Son dönemde bu alanla ilgili hangi fabrika ile çalıştınız? Uygulamalarınızdan ve elde ettiğiniz enerji tasarrufundan bahsedebilir misiniz?
Son dönemde çalışma yaptığımız fabrikalar; klima üretimi, elektrik motoru ve otomobil aksesuarları üreten tesisler... Klima üretimi yapan tesiste, özellikle fırınlara yönelik verimlilik artırıcı proje üzerinde çalışılırken, elektrik motoru üreten tesiste enerji izleme sistemi üzerine çalışıldı. Otomobil aksesuarları üreten tesiste ise ISO 50001 enerji yönetim sistemi altyapısı kurulması çalışmaları yapılmaktadır.
ÇEVREYE DUYARLILIK...
Enerji yönetiminde 2018 yılı ile ilgili hedefleriniz nelerdir? Türkiye pazarını bu açıdan nasıl değerlendiriyorsunuz?
2018 yılında, enerji verimliliği çalışmalarını çeşitlendirerek uygulamaya yönelik projelerin hayata geçirilmesini sağlamak hedeflerimiz arasında. Önerdiğimiz verimlilik artırıcı projeleri yıl içerisinde uygulamak istiyoruz. Uygulanacak projelerin, IP&MV Uluslararası Ölçme ve Değerlendirme Standardı’na uygun olarak ölçülmesini sağlamayı da amaçlıyoruz.
Kurumlar, rekabet gücünü artırmak ve enerji verimliliği çalışmaları yapmak için istekli oluyor. Üstelik maliyet avantajının yanı sıra karbon salımı azaltılarak çevreye de katkı sağlanıyor. Çevreye duyarlılık, kurumların prestijlerini artıran, sosyal sorumluluk anlamında değer taşıyan ve olumlu yönde kullanılan bir pazarlama argümanı olarak da karşımıza çıkıyor. Özellikle kamu mevzuatında enerji verimliliği, yaşam boyu maliyet kavramlarının yerleşmesi, enerji verimliliğinin önündeki engelleri azaltacaktır. Enerji verimliliği konusunda bilinçlendirme çalışmalarının periyodik olarak yapılması önemli. Ayrıca, enerji verimliliği konusunda bilinçlendirmenin küçük yaşlarda verilmesi gerektiğine de inanıyorum.
