Yenilenebilir enerji yatırımları ile sektörde ilerleme kaydeden Türkiye'de artık biyokütle yatırımları zamanının geldiğini söyleyen EMTA Enerji Genel Müdürü Orkun Özgencil, AB ülkelerinin sırf biyokütle yatırımları için çöp ithal ettiğinin altını çiziyor. Ülkemizde ise her sene neredeyse 300 milyon tondan fazla elde edilen atığın karşılığının 44 milyon TEP/yıl potansiyel olduğu düşünülüyor.

Ülkesinde tüketilen enerjinin bir kısmını çöp yoluyla biyokütleden üreten İsveç, 2030 senesinde tamamen temiz enerjiye geçmeyi planlıyor. Ülkemize bakacak olursak daha yolun çok başındayız. 2017 itibari ile ülkemizin biyokütle alanındaki kurulu gücü 634.2 MV civarında seyrediyordu. Biyokütlenin Türkiye'deki enerji potansiyelinin 8.6 miyon ton petrole eşdeğer olduğunu düşünürsek; ülkemizde biyokütlenin enerji üretiminde çok önemli bir pay elde edebileceğini tahmin edebiliriz.

Türkiye'de biyokütle alanında yatırımlar ise devam ediyor. Bu alanda 2018'in sonuna kadar iki ayrı tesisi kuracaklarını söyleyen EMTA Enerji Genel Müdürü Orkun Özgencil; anahtar teslim rüzgar, güneş ve biyokütle santrallerini 6 ila 8 ayda tamamlama gücüne sahip olduklarını belirtiyor. Ülkemiz topraklarının veirmliliğinden bahseden Özgencil, sözlerine şöyle devam ediyor: ''HES’ler bugün kurulu güçte yüzde 33,7 oranına sahipken, RES yüzde 7,7, GES yüzde 1,7 ve JES yüzde 1,1 olarak pastadan payını almış durumda. Fakat biyokütle gibi diğer yenilenebilir enerji kaynakları çok büyük bir potansiyele sahip olmalarına karşın toplamda hala yüzde 1’in altında seyrediyor. 80 milyon insanın yaşadığı ülkede çıkan atık miktarı birçok küçük çaptaki ülkenin tüm enerji ihtiyacını karşılayacak düzeye ulaşabilir. Türkiye’nin ayrıca tarım ve hayvancılık ülkesi olması sayesinde yapılacak uzun vadeli bölgesel planlamalarla temiz enerji üretimine uzun soluklu güçlü santraller dahil edilebilir.''

BİYOKÜTLE TESİSİ İLE ÇÖPLER DEĞERLENECEK

Enerji Bakanlığı tarafından açıklanan 2023 Yenilenebilir Enerji Stratejisi'ne göre biyokütle enerjisi için en az 1000 MWe kurulu güç amaçlanıyor. Amaca ulaşmak ise kolay değil, biyokütle enerjisinin de en az rüzgar, güneş kadar önem arz ettiğinin karar vericiler tarafından tanımlanması gerekli. Yatırımcıların biyokütle hakkında bilgi sahibi olmalarının önemini anlatan söyleyen EMTA Enerji Genel Müdürü Orkun Özgencil, konu ile ilgili olarak “Yenilenebilir enerji güneş, rüzgar ya da su kaynaklarından ibaret değil. 80 milyona yakın nüfusa sahip Türkiye’de her yıl milyonlarca ton çöp üretiliyor. Bunun yanı sıra tarımsal ve hayvansal atıklar söz konusu. Tüm bunların bertaraf edilmesi için de ciddi bütçeler harcanıyor. Çöpleri yok etmek için para harcamak yerine enerjiye dönüştürüp para kazanmamız gerekiyor. Biyokütle tesislerinin sayısı arttıkça çöpümüz daha değerli olacak” dedi.

EN DEĞERLİ GÜBRE: KÜL

Biyokütle tesislerinin yapıldığı yerler kendi ekosistemlerini meydana getiriyor.Tarımsal ve hayvansal atıkların çok olduğu alanlarda yapılan biyokütle tesisinde ortaya çıkan sıcak su yine aynı bölgede kullanıma sokuluyor. Çöplerin yakılması ile elde edilen atık külse, en değerli gübre olarak adlandırılıyor.

Enerji kaynağı olarak biyokütle kullanımı sayesinde çöpler enerjiye dönüştürülüyor, temiz enerji kazanılıyor. Özgencil, konuyu şöyle anlatıyor: ''Liberalleşen bir enerji piyasasındayız, özel sektör teşvik ediliyor, enerji fiyatları düşüyor. Fiyatlar düşerken aynı zamanda bizim başka hangi kaynaklardan enerji üretebiliriz diye kafa yormamız lazım. Biyokütle konusunu ülkemize ait ve sürekli yenilenen bir kaynak olması sebebiyle çok önemsiyoruz. Tamamen Türkiye’ye ait ve milyar dolarları bulan bir enerji kaynağından söz ettiğimiz için bunu ülkemiz adına çok ciddi bir fırsat olarak görüyoruz.''

DAHA FAZLA BİYOKÜTLE TESİSİ İÇİN...

* Ülkemizin biyokütle potansiyeli atlası Enerji ve Tabii Kaynaklar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlıkları iş birliğiyle ele alınmalı ve atıklar “milli değer” olarak adlandırılmalıdır.

* İl idareleri, çöplerin toplanıp bölgelerindeki çöp potansiyelini YEKA benzeri ihaleler yoluyla yatırımcıya vermeli...

* Alandaki mevcut tarım veya hayvancılık yapılarının, sistemden sağlanacak ısıyı kullanmaları zorunlu olmalı; böyle tesislerin yapılmasına da öncülük edilmelidir.

* Sistemden çıkacak organik gübrenin satışı alakalı devlet daireleri tarafından yapılmalı, daha yüksek verim hedeflenmelidir.

* Alternatif enerji üretim santrallerinin araştırılması için yeterince kaynaklar ayrılmalıdır.

* Evlerde yenilenebilir enerjinin kullanımı teşvik edilmelidir.

* Yeni tesis yatırımları için hem yerli hem yabancı firma ya da isimler için teşvikler artırılmalıdır.

* Proje yatırımcılarına yeni faiz ya da kredi uygulamaları gibi kolaylıklar sağlanmalıdır.