Güç elektroniği alanında hizmet vermek amacıyla 1988 yılında yola çıkan Enel, bugün farklı ürün gamıyla ve yeni fabrika yatırımlarıyla yoluna devam ediyor. Kütahya’da ikinci fabrikasının açılışına hazırlanan Enel, eş zamanlı olarak üçüncü fabrikasının inşaat çalışmalarını sürdürüyor. Enel Yönetim Kurulu Başkanı Murat Yaver ile Kütahya’da bir araya gelerek Ar-Ge merkezlerinin gündemini, pazara sunmaya hazırlandıkları yeni ürünlerini ve fabrikanın üretim yapılanmasını konuştuk. 2018 yılında enerji analizörü isminde yeni bir cihaz geliştirdiklerini anlatan Yaver, cihazın enerjiyi aldığını ve tüm detayları içerisinde tutarak istenildiği zaman bilgiyi telefona aktardığını söylüyor.

Yeni dönemde kesintisiz güç kaynakları alanında sektöre sunduğunuz yenilikler var mı? Üzerinde durduğunuz projeler hakkında bilgi verebilir misiniz?

Her zaman söylediğim gibi Kesintisiz Güç Kaynağı (UPS), elektrik mühendisliğinin geliştirdiği en önemli cihazlardan biridir. Zaten elektriğin kendisi de güç kaynağıdır. Elektriği ana şebekeden aldığınız zaman, kesilme ve kalite ile ilgili problemler yaşarsınız. Çünkü voltaj, frekans gibi değerleri stabil değildir. Biz kesintisiz güç kaynağı ürünlerimiz ile, işletmelerin elektrikten kaynaklanan sorunlarını ortadan kaldırıyor ve enerji kalitesini mükemmel hale getiriyoruz.

Son zamanlarda güç kaynağı ile ilgili en önemli konu, verim artışları oldu. Çünkü 7/24 çalışan bir ürün olması sebebiyle verimin yüzde 1 artması dahi, işletmeye maddi anlamda kazanç sağlaması anlamına geliyor.

Burası simetrik bir yapıya sahip. Öyle olunca enerji çift taraflı çalışmaya başladı. Enerji şebekeden yüke giderken, yükte zaman zaman ortaya çıkan fazla enerjiyi şebekeye vermeye başladık. Örneğin; asansöre bindiğinizde hareket eden bir sistem durur. Frene bastığınız zaman ortaya enerji çıkar. Bu enerji ya ısıya dönüşür ya da elektrik olarak karşınıza çıkar. Biz bu enerjiyi harcamak yerine şebekeye aktarıyoruz. Simetrik yapı, verim artışından dolayı mükemmel hale geldi.

Elektrik mühendisleri yıllardan beri kompanzasyon işleridir. Çünkü herkes şebekeden enerji çektiği için, enerjiyi bozmamak adına endüktif çekmemek gerekiyor. Tüm motorlar endüktif çektiğinden dolayı şebekenin karakteri bozulmaya başlıyor. Bu sefer kapasite ilave edilmesi isteniyor. Böyle olunca akım ile gerilim arasındaki fark azalıyor, bu da kompanzasyon anlamına geliyor. Biz güç kaynaklarımızı öyle bir hale getirdik ki yük ne olursa olsun şebekeden güç faktörü bir enerji çekiyor, yani endüktif gibi davranmıyor. Güç elektroniği devrelerini kullandığımız için faz farkını ortadan kaldırdık. Bu 0 yükte de, yüzde 100 yükte de aynı şekilde gerçekleşiyor. Bu bizim için çok önemli bir adım oldu. Bu sayede kompanzasyon zorunluluğunu ortadan kaldırdık ve güç kalitesini yükselttik.

Modüler UPS alanında da önemli çalışmalar gerçekleştirdiniz. O konuyla ilgili de bilgi verebilir misiniz?

Modüler UPS ürünü üzerinde önemli çalışmalarımız oldu. Dünyada modülere giden bir trend vardı. Biz de elimizdeki teknolojik birikimleri kullandık. Modüler UPS çalışmamızdan sonra bir proje daha geliştirdik. Güç kaynakları paralel çalışırken birbirleriyle haberleşirdi. Beş tane UPS bir yükü taşırken, çektikleri ağırlıkla ilgili bir haberleşme sistemi vardı. Bu haberlerden biri yanlış olduğunda ise sistem karışıyordu. Biz şimdi bunu kaldırdık ve çıkıştaki voltajlarına bakmaya başladık. Voltajlardaki sistemde bir çökme varsa tüm desteğini veriyor. Böylelikle haberleşme olmadan yüzlerce cihazı paralel bağladık. Bunu da dünyada ilk kez gerçekleştirdik ve istediğimiz kadar cihazı birbirine bağlamaya başladık. Bu çalışmayla birlikte yeni sloganımızı “Limitsiz paralelleme, limitsiz güç” olarak belirledik.

İkinci fabrikanızın temeli atılmıştı. Üretime ne zaman başlayacak? Ürünlerinizin hangi bölümlerini orada yapmayı planlıyorsunuz?

İkinci fabrikamızın inşaatının önümüzdeki Mayıs’ta bitmesini hedefliyoruz. Fabrikanın üretim planı kâğıt üzerinde tamamlandı. İkinci fabrikamızın üretim planını sac aksamı ve trafo imalatına yönelik hazırladık. Mevcut fabrikamızı da montaj hattı olarak konumlandıracağız.

Enel aynı zamanda bünyesinde bir Ar-Ge merkezi barındırıyor. Bu süreçten ve fabrikanıza sağladığı katma değerden bahsedebilir misiniz?

Bünyemizde Ar-Ge merkezinin olması nedeniyle ufkumuz oldukça genişledi. Yeni bir ürün geliştirmek istediğimiz zaman yazılım mühendislerimiz devreye giriyor ve o ürünle ilgili detaylı araştırmalar yapıyor. Daha sonra devreye mekanik ve elektrik mühendislerimiz giriyor. Sonuç itibariyle Enel bünyesine yeni ürünler katarak yoluna devam ediyor.
Ar-Ge merkezimiz güneş enerjisiyle ilgili yaptığı çalışmaları bu sene itibariyle tamamlıyor. Şimdi ise güç elektroniği, yük kesici alanındaki çalışmalara ağırlık veriyoruz. Biz kendi bilgi birikimimiz ile bu alanda çözümler ürettik, şimdi bu çözümlerimizin patentini alıyoruz. Sunduğumuz bu çözümler sayesinde, pazarda bulunan mevcut ürünlerin dışına çıkıyoruz.
Ar-Ge merkezi olarak uzun vadeli hedefimiz, elektriğin olduğu her alanda Enel markası olarak yer almaktır. Bu amacımıza ulaşabilmek için trafodan motora, enerji üretiminden dağıtıma kadar her alanda ürün geliştirmeyi planlıyoruz.

Güneş enerjisi ile ilgili de önemli çalışmalar yapıyorsunuz. Tasarladığınız inverter ürününüzle ilgili öne çıkan teknik özellikler nelerdir?

Güneş enerjisi alanında merkezi ve string desing olmak üzere iki çeşit inverter bulunuyor. 250 kv inverter ürünümüz tasarladığımız gibi başarılı şekilde çalışıyor. Bu inverterden 10 tane koyduğunuz zaman 2,5 MW bir güç elde etmiş oluyorsunuz. Bu sayede gücü istediğiniz kadar artırabiliyorsunuz. İlk denemesini fabrikamızın çatısında yaptık ve 250 kv güce ulaştık. Önemli projeler için görüşmelerimiz devam ediyor, yıl içerisinde bağlantılarımızı tamamlamayı hedefliyoruz.

Önemli bir yatırım gerçekleştirerek üçüncü fabrikanızı devreye almaya hazırlanıyorsunuz. Fabrikanın genel özelliklerinden ve üretim hattıyla ilgili hedeflerinizden söz edebilir misiniz?

Üçüncü fabrika, birinci ve ikinci fabrikamızın toplam büyüklüğü kadar olacak. Bu fabrikada elektrik motorları, sürücüler, rüzgar enerjisi ekipmanları ve tahrik sistemleri gibi ürünlerin üretimini yapmayı planlıyoruz. Bu sayede ürün gamımızı geliştirmeye devam edeceğiz. Belki de önümüzdeki günlerde Enel markasına ait bir araba görebilirsiniz.

Türkiye’de önemli bir marka olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Biliyorsunuz bu süreç oldukça uzun ve zorlu. Önce sistem ve ekip kurmak gerekiyor. En önemlisi de sağlam temeller üzerinde ilerlemek gerek. Enel markası şu anda temel aşamasında, henüz yukarıya çıkmadı. Daha fazla büyümek için yurt dışına odaklanmayı ihmal etmemeli. Ancak en önemlisi temelin sağlam olmasıdır. 

Yurt dışına odaklanırken nasıl bir program izlemeyi planlıyorsunuz?

Dünyanın çok farklı noktalarında cihazlarımız çalışıyor. İhracatata da her yılı başarılı rakamlarla kapatıyoruz. Önümüzdeki günlerde ise yurt dışında distribütörlük kanalıyla ilerlerken aynı zamanda kendi ofislerimizi de açmayı planlıyoruz. Kendi ekibimizin yöneteceği kişiler üzerinden hem bayilik kanadını geliştireceğiz hem de teknik servis organizasyonunu yapacağız. Hedeflediğimiz bölgelerin arasında Almanya yer alıyor. Şayet başlangıcımızı Almanya’dan yapabilirsek oradan Avrupa’ya açılacağız. Uzun vade de ise Hindistan pazarına odaklanıyoruz. Türkiye’de marka olmak yetmiyor, dünya üzerinde yaygın ve bilinen bir isim olmalısınız.

Ürünlerinizde kullanılan neredeyse tüm parçaları siz kendiniz üretiyorsunuz. Bu pek karşılaştığımız bir durum değil. Öncelikle bu yapılanmanın sağladığı avantajlardan bahsedebilir misiniz?

Ürünlerin içerisinde yer alan parçaları kendi fabrikanızın içerisinde üretmeyi planlamak, başlangıçta zor bir yatırım olarak öne çıkıyor.  Bugün geldiğimiz noktada ise Enel’in bünyesinde en az 10 farklı firma bulunuyor. Eğer her biri farklı sektörlere giriş yaparsa, kendi içinde de oldukça başarılı bir noktaya gelir.
Üretim yaptığımız için ekipmanları temin etme noktasında önemli bir koordinasyon sağlamamız gerekiyordu. Ben bu koordinasyonu sağlamak konusunda yaşanacak sıkıntıları öncesinde gördüm ve tüm bileşenlerimizin bünyemizde olması gerektiğine inandım. Gerekli yatırımları yaparak fabrikayı bu noktaya getirdim. Bu yapılanma sayesinde maliyetlerimi kontrol altına alabiliyorum, sipariş takip ile zaman harcamıyorum ve en önemlisi farklı mühendisleri bünyemde bir araya getirebiliyorum. Farklı mühendislerin tek bir çatı altında bir araya gelmesi sayesinde de, Ar-Ge merkezim daha güçlü bir konuma geliyor ve yeni ürünler geliştirebiliyorum.

Endüstrinin gündeminde birbirleriyle haberleşen cihazlar yer alıyor. Siz bu konuyla ilgili çalışma yapıyor musunuz?

Biz bu konuyla ilgili olarak enerji analizörü isminde yeni bir cihaz geliştirdik. Enerjiyi alıyor ve onunla ilgili tüm detayları içerisinde tutuyor. İstenildiği zaman ise telefonunuza ya da bilgisayarınıza bilgi aktarıyor.

Enel’in fabrikasında sizin geliştirdiğiniz özel bir endüstriyel robot bulunuyor. Yerleştirme robotu fikrini nasıl geliştirdiniz?

Üretim sürecinde ihtiyaç duyduğumuz bir boşluğu doldurmak amacıyla endüstriyel robot geliştirdik. Modüler cihazları test ederken bu robotu kullanıyoruz. Üç boyutlu olan bu endüstriyel robot; yukarı aşağı, sağa sola ve yatay giderek ürünlerin yerleştirilmesini ve taşınmasını sağlıyor.

Üretim hattında kaç adet makine bulunuyor? Makinaların teknik özelliklerinden bahsedebilir misiniz?

Üretim hattımızda bulunan makinaların büyük bir kısmını biz yapıyoruz. Kendi ihtiyaçlarımızı analiz ederek tasarladığımız bu makinalar birbirleriyle haberleşiyor ve dosyaları içerisinde tutabiliyor. 

Uzun vadede gelmek istediğiniz nokta hakkında bilgi verebilir misiniz?

Yapmayı hedeflediğimiz işlerin yüzde 70’ini tamamladığımızı söyleyebiliriz. Geriye kalan yüzde 30’luk işin tamamlanması ise birkaç yılımızı alacak. Eksik kısımlarımızı tamamladığımız zaman ise önemli bir güç haline geleceğiz. Binlerce çeşit ürünü pazara sunacağız ve her ürün gamımız için ayrı bir satış ve pazarlama ekibi kuracağız. Böylelikle pazarda bu işle uğraşan esnafları desteklemiş olacağız.

Sıfır duruş / sıfır hata ile kaliteli üretim adına ne tür metod ve sistemler kullanılıyor? Daha çok hangi otomasyon donanım ve yazılım teknolojilerinden yararlanıyorsunuz?

Günümüzde bir otomasyon projesinin kesinlikle android ile haberleşmesi gerekiyor. Müşterinin tüm ihtiyaçlarını telefonla kontrol edebiliyor olmalı.  Eğer o sistem izlenemiyorsa ve belli raporlar alınmıyorsa hedeflenen otomasyon sistemine ulaşılmamıştır. Mobil ile haberleşmeyen hiçbir otomasyon güncel değildir. Bunu yaptığınız zaman endüstriyel robotlar, yapay zeka devreye giriyor.

Makina parkurunuzda çözüm ortaklarınızın yerlilik durumu nedir? Makina sanayinin gelişimi için neler düşünüyorsunuz?

Makine parkurumuzda, yabancı firmaların az sayıda malzemesi bulunuyor. Ağırlıklı olarak Türkiye’den aldığımız malzemelerle üretimimizi gerçekleştiriyoruz. Böyle baktığınız zaman yüzde 80’lere varan yerlilik oranına ulaşılıyor. Türkiye’de bu alanda bilgi birikimi oldukça arttı. Bu sayede çok daha yenilikçi ve ilerici projeler hayata geçiyor.

Enerji verimli üretim için ne tür çözümler geliştiriyorsunuz? Kendi elektriğinizi üretmeye yönelik ne tür projeleriniz var?

Enerji verimliliği alanındaki en önemli cihaz kesintisiz güç kaynağıdır. Onun verimli olması çok önemli; çünkü sürekli yük altında çalışmaktadır. Üretimimizdeki tüm enerji buradan geçtiği için önemli bir iyileştirme yaptık. Onun ötesinde yine güç elektroniği sayesinde enerji verimliliği ile ilgili rakamlarımız artıyor. Enerji verimliliği adına yaptığımız en önemli adım, enerji analizörleridir. Enerjiyi hangi aşamada ne kadar çektiğimizi tüm bileşenleri ile tüketiciye verebiliyoruz. Ayrıca bu adımların raporunu sunabiliyoruz.

Bünyenizde otomasyon ile IT'nin entegrasyonunu nasıl sağlıyorsunuz? Markanızın dijitalleşme ve Endüstri 4.0 vizyonu nedir? Varsa pilot uygulamalarınızdan bahseder misiniz?

Yaptığımız makinanın internetten haberleşmesini sağlıyoruz. Makina bize mail atarak elindeki dataları paylaşıyor. Ay içerisinde ne kadar çalıştığını ve verimlilik rakamlarını gösteriyor. Ayrıca yakında UPS anlamında müşterilerimize vereceğimiz özel bir servis hizmetimiz olacak. Bir ayın sonunda cihazın performansıyla ilgili raporlar sunacağız. Bir ay içerisinde ne kadar kesinti olduğunu ne kadar elektrik tüketildiğini grafikler halinde gösterebileceğiz.