Birçok sektörde faaliyet gösteren ve özel ile kamu müşterilerine denetim, risk, vergi, finansal danışmanlık hizmeti sağlayan Deloitte, enerji alanında da önemli çalışmalar gerçekleştiriyor. Deloitte son dönemde hazırladığı rapor ile dijitalleşme konusuna odaklanırken enerji sektörüne olan etkilerini inceliyor. “Geleceğin Enerji Şirketi” raporunu hazırlarken de sektörü şu soruları soruyor: “Dijitalleşme ile şirketler farklı sektörlere, toplumlara ve yaşamlara doğru kayabilir mi? Tüketicilerin elektrik sektöründeki şirketlerden beklentileri hangi yönde?
ENERJİ SEKTÖRÜNDE HANGİ UNSURLAR DEĞİŞİMİ TETİKLEYECEK?
“Geleceğin Enerji Şirketi” raporunu sektöre sunan Deloitte, bu rapor kapsamında Türkiye’de elektrik sektöründe dönüşümü tetikleyen unsurları inceledi. Rapor bu unsuru ise şu şekilde sıraladı: Türkiye’deki kurulu gücün artışı, 2023 yenilenebilir enerji hedefleri, yenilenebilir enerji gücündeki kurulu artış, batarya maliyetlerinin düşmesi, elektrikli araçların yaygınlaşması, serbest tüketici limitinin düşmesi, bilgiye ulaşmanın kolaylaşması, dijital mecranın öneminin artması, nesnelerin internetinin yayılması ve diğer teknolojik devrimler…
2023 YILINA KADAR YÜZDE 30 YENİLENEBİLİR ENERJİ HEDEFİ
Türkiye’nin belirlediği 2023 hedeflerinin önemli bir bölümünü enerji oluşturuyor. Dışa bağımlılığın azalması için kendi kaynaklarının verimli kullanılması gerektiğini söyleyen sektör oyuncuları, bu amaçla yatırımlarına devam ediyor. Deloitte’in hazırladığı rapora göre, Türkiye elektrik arzının 2023 yılı sonu itibariyle en az yüzde 30’luk diliminin yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanması hedefleniyor. Bu hedefe ulaşabilmek içinse yatırımların aynı hızla devam etmesi gerekiyor. Öncelikle Rüzgar enerjisinin kapasitesi 6.500 MW seviyelerinden 20.000 MW seviyelerine yükseltilmesi hedefleniyor. Güneş enerjisi ise 2023 yılına kadar 5.000 MW kapasitesine ulaşmak için güvenli bir şekilde ilerlemesi amaçlanıyor.
TÜRKİYE 10 YILDA YENİLENEBİLİR KAPASİTESİ YÜZDE 250 ARTIRDI
Deloitte’in hazırladığı rapora göre Türkiye, yenilenebilir enerji kapasitesini son 10 yılda yüzde 250 oranında artırdı. Bu alanda yapılan yatırımlar değerlendirildiğinde, yenilenebilir enerjide azalan yatırım maliyetleri ile birlikte sunulan teşvikler yerine, piyasa fiyatlarına dayalı yaklaşımlar ön plana çıkıyor. Tüm bu gelişmeler sonucunda, tüketicilerin enerjiye yatırım yapması ve “kendi enerjisini üreten tüketici” kavramının ortaya çıkması hedefleniyor.
