Promeda Ar-Ge Müdürü Süleyman Bilgiç, ST Endüstri Radyo’da Enerjisini Üreten Fabrikalar programının konuğu oldu. Bilgiç, Promeda’nın faaliyet alanlarını, gıda sektörüne yönelik hedeflerini ve fabrikaların enerji verimliliği için yaptıkları çalışmaları anlattı. 

“İZMİR ÜRETİM VE AR-GE MERKEZİMİZ”

Elsis ismiyle 1979 tarihinde sektöre giriş yapan firmamız, o tarihten itibaren endüstriyel tesislerin kurulumu ve imalatı ile çalışmalara başlıyor ve daha sonra hem mühendislik hem iyi ürün sağlayıcısı ihtiyacı oluştuğu için 2009 yılında Promeda markası kuruluyor. Bugün 65 kişilik kadromuzla hem ürün hem de proje tedariği sunuyoruz. Biz bu süre içerisinde otomasyonun tüm alanlarında firmaların danışabileceği, partnerlik yapabileceği bir yapıya kavuştuk. Promeda olarak hem İzmir’de hem de İstanbul’da çalışmalarımıza devam ediyoruz. İzmir bizim için hem üretim hem de Ar-Ge ve İnovasyon merkezi… İzmir’de yer alan 2 bin metrekarelik kapalı alan üzerinde bulunan fabrikamızda yılda 600 kolon pano üretimi gerçekleştiriyoruz. Bu üretimi hem globalde üretim yapan markalarla yaptığımız partner firmalar için yaparken aynı zamanda kendi ürünlerimizin üretimini de yapıyoruz. Bu alanda geniş bir sektöre hitap ediyoruz. Yeni dönemde çekmeceli tip dediğimiz pano üretimini hayata geçirerek farklı sektörlere giriş yapmayı planlıyoruz. Hedefimizde ise enerji ve gıda sektörleri bulunuyor. Ayrıca beyaz eşya ve otomotiv sektörleri içinde hizmet sunmaya devam etmeyi planlıyoruz. İstanbul’da bulunan proje ofisimizde ise 17 kişilik bir mühendislik kadromuz bulunuyor.  

“HEDEFİMİZ, BİYOKÜTLE ALANINDA PROJELERE DEVAM ETMEK”

Üreticisi ve kullanıcısı çok olan ve herkesin önemli kabul ettiği sektörlerden biri enerji… Bizim asıl hedefimiz yenilenebilir enerji yatırımlarıdır. Biz sektöre ilk olarak JES projesiyle başladık ve biyokütle projeleriyle devam ettik. Türkiye’de ilk kez yapıldığını söyleyebildiğimiz bir projeyi hayata geçirdik. Bu projede hem verim yanına hem diğer süreçlerine bizzat şahit olduk. İki yıldır takip ettiğimiz projeleri somut bir hale getirebildik. Gerçekleştirdiğimiz bu proje sayesinde de yabancı yatırımcıya da iyi bir mesaj verdik ve Türkiye’de bunu hayata geçirebildiğimizi gösterdik. Asıl hedefimiz Türkiye’de biyokütle alanında birkaç projeyi daha hayata geçirmek. Bu hedefimize ulaşmak için görüşmelerimiz devam ediyor. 

“GÜRES TAVUKÇULUK İÇİN BİYOKÜTLE SANTRALİ KURDUK”

Enerji ihtiyacı, şirketlerin maliyet sıralamasının en başında yerini alıyor. Güres Tavukçuluk ile ilk konuşmaya başladığımız zaman, projeyle ilgili önemli bir araştırma yaptık. Bir yıllık çalışmanın sonunda pano imalatları ve montaj aşaması tamamlandı ve sonrasında yazılıma geçildi. Bu projede ham madde belliydi. Yoğun katı atığa sahip olan bu sektörde, bu atıkların en faydalı şekilde nasıl değerlendirebileceğimiz konuştuk. Bu atıkların enerjiye dönüştürülmesi amacıyla geliştirdiğimiz proje kapsamında; gelen katı atıklar önce kurutma tesisine geliyor, kurutulduktan sonra yanma aşamasına geçiyor. Ortalama 2,5 MW’lık enerjiye dönüştürebiliyoruz. Elde ettiğimiz bu enerjiyi fabrika kendi ihtiyaçları için kullanabiliyor ve fazlasını şebekeye satabiliyor. Daha önce kullanılan katı atıklar problemli olduğu için tarıma uygun değildi. Bu işlemlerden sonra elde edilen kül dediğimiz malzeme, tarım sektörüne satılabilir hale geldi. Enerji ürettikten sonra kalan ısı da ısıtma tertibatı için kullanılacak. Dolayısıyla bu proje tamamen kazan kazan mantığıyla hareket ediyor ve yatırımcısının tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor. Biz Güres Tavukçuluk için proje hazırlarken önemli bilgiler edindik ve tecrübeye sahip olduk. Elde ettiğimiz bu deneyimi hem aynı firmanın farklı üretim noktalarına taşımayı hem de aynı sektörde faaliyet gösteren diğer firmalara da yapmak istiyoruz. Görüşmelerimiz bu doğrultuda devam ediyor. Gerçekleştirdiğimiz görüşmeler neticesinde 2019 yılında hem yurt içinde hem de yurt dışında benzer tesisler kuracağımızı söyleyebilirim. Bu sene içerisinde başlamaya hazırlandığımız üç projemiz bulunuyor. Gıda sektöründe faaliyet gösteren bu üç firma, yaptığımız projeyi yerinde gördü ve kendi üretim tesisinde uygulamak istedi. 

“ENERJİ VERİMLİLİĞİ İÇİN İLK ADIM, DOĞRU BİR ÖLÇÜM YAPMAKTIR”

Fabrikalarda “Enerji ölçme ve SCADA” bölümü ayrı bir branş olarak değerlendirilmeye başladı. Üreticilerden de bu konuyla ilgili yoğun bir talep görüyoruz. Makine sistemlerinin kullandığı enerjiyi doğru bir şekilde ölçülmesi, enerjinin verimli kullanılması gibi konularda bir projeksiyon sunuyoruz ve çözüm üretiyoruz. Bu sistem bize yoğun elektrik tüketildiği alanı hızlı bir şekilde tespit etmemizi sağlıyor. Enerji verimliliği için ilk adım, doğru bir ölçüm yapmaktır. Yurt dışında yapılan araştırmalarda elde edilen sonucu rahatlıkla anlatabiliriz. Bir sistemin 100 birimlik maliyetinin 90 birimi enerji tüketimi olarak görülürken 10 birimi ise kurulum maliyeti olarak değerlendirilir. Çünkü siz bir sistemi kurduğunuz zaman yaklaşık 10 yıllık bir periyotta sistemi hesaplamanız gerekiyor. Son kullanıcıya hak veriyoruz çünkü bugüne kadar yanlış ürünler sunulmuş olabilir, vaat edilen enerji verimliliği rakamlarına ulaşılamamış olabilir. Burada yaşanan en büyük sorun, problemin doğru tespit edilememesinden kaynaklanıyor. Son dönemde uygulama yaptığınız bir gıda üreticisini örnek olarak anlatabilirim. Gıda sektöründe yoğun bir üretim gerçekleştiren fabrikada önemli bir uygulama yaptık. Bu uygulama kapsamında; öncelikle fabrikada yoğun olarak kullanılan pompa ve fan uygulamalarını inceledik. Yoğun enerji tüketiminin bu noktalardan kaynaklandığını tespit ettikten sonra iyileştirmeler gerçekleştirdik. Yaptığımız projede yüzde 7’lik bir enerji verimliliği sağladık. Motor adetleri fazla olduğundan dolayı bu verimlilik büyük bir orana denk geldi. Biz projeyi başarıyla tamamladık. Şimdi ise bahsi geçen üreticinin diğer üretim noktalarında da benzer bir uygulama gerçekleştirmeyi planlıyoruz.