FFK Proje Geliştirme’nin İnşaat Yüksek Mühendisi ve Genel Müdürü Ferruh Fırat Karayılanoğlu, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi gerektiğini vurgulayarak, riskli yapıların dönüşümü ve güvenli binaların inşası konusunda toplumun tüm kesimlerine sorumluluk düştüğünü söyledi.

Foto: FFK Proje Geliştirme İnşaat Yüksek Mühendisi ve Genel Müdür Ferruh Fırat Karayılanoğlu

Türkiye’nin büyük bölümünün aktif fay hatları üzerinde bulunduğuna dikkat çeken Karayılanoğlu, en çok zaman geçirilen alanların—yani evlerin—depreme karşı güvenli hale getirilmesinin bir zorunluluk olduğunu ifade etti. “Riskli bina ne demek, hâlâ tam anlamıyla idrak edebilmiş değiliz. Bu konuda toplum genelinde çok daha fazla bilinç oluşturulmalı” dedi.

Plansız Yapılaşma Geleceği Tehdit Ediyor

1980 öncesi yapılan binalarda kullanılan kalitesiz beton ve zayıf yapı malzemelerinin, olası depremlerde büyük yıkımlara yol açabileceğini belirten Karayılanoğlu, denetimsiz büyüyen kentlerin yapı güvenliğini olumsuz etkilediğini dile getirdi. Türkiye’deki yapı stokunun önemli bir bölümünün plansız şekilde inşa edildiğini belirten Karayılanoğlu, “Bu yapılar sadece depreme değil, zamanın kendisine bile direnemiyor. Bazı binaların, önümüzdeki birkaç yıl içinde deprem olmadan dahi yıkılma riski var” dedi.

Dönüşüm, Sadece Bina Değil, Şehir Ölçeğinde Ele Alınmalı

Projelerin yalnızca bina bazında değil, şehir planlamasıyla bütüncül olarak ele alınması gerektiğini söyleyen Karayılanoğlu, “Bir projeyi sağlıklı kurgulamak istiyorsak işe şehir planlamasından başlamalıyız. Ancak bizde projeler çoğu zaman sadece satış odaklı yaklaşımlarla şekilleniyor” diyerek mevcut yaklaşımı eleştirdi.

Depreme Dayanıklı Geleceğin Mühendisliği: "Güçlendirme"
Depreme Dayanıklı Geleceğin Mühendisliği: "Güçlendirme"
İçeriği Görüntüle

Riskli binaların dönüşümünde yerinde yenileme yerine, rezerv alanlarda geçici konutlar yaparak daha kapsamlı çözümler üretilebileceğini de önerdi.

"Kaynak Var, Eksik Olan Planlama"

Türkiye’nin kaynak sıkıntısı değil, planlama eksikliği yaşadığını ifade eden Karayılanoğlu, insan hayatını merkeze alan bir yaklaşımla daha etkili sonuçlar alınabileceğini vurguladı. Toplu konut üretiminin artırılması ve bu projelerin sistematik bir şekilde yürütülmesi gerektiğini söyleyerek, “Devletin bu konuda daha hızlı ve planlı hareket etmesi şart” dedi.

Toplumun Her Kesimine Görev Düşüyor

Ferruh Fırat Karayılanoğlu, güvenli ve depreme dayanıklı bir yaşam alanı oluşturmak için yalnızca kamu kurumlarının değil, vatandaşın da bilinçlenerek sürece katılması gerektiğini söyledi. Şehir planlamasının yeniden ele alınarak, dayanıklı ve yaşanabilir kentlerin inşa edilmesi gerektiğini vurguladı. “Unutmayalım, her şeyin başı insan hayatıdır” diyerek sözlerini tamamladı.