Yoğun rekabet ile e-ticaret sektöründe her geçen gün zorluklar artarken, bu sektördeki robotikleşmenin yavaş ve dağınık olması, tedarik zincirini adım adım geliştirmek için robot sistemlerini aşamalı olarak benimsemeyi gerektiriyor. Yurt dışı partnerleri ile konveyör otomasyonu, sorter, kamyon, tır ve konteyner yükleme sistemleri gibi depo içi teknolojileri konularında global çözümler sunan Lodamaster, 2017 yılında Hindistan kökenli GreyOrange firmasının distribütörlüğünü aldı. Butler sisteminin avantajlarını konuşmak amacıyla bir araya geldiğimiz Lodamaster Depo ve Yükleme Teknolojileri Satış ve Pazarlama Müdürü İrfan Patoğlu, sistemin enerji verimliliğinden alan tasarrufuna pek çok alanda avantaj sağladığını söylüyor. Konuşmamızda dikkat çeken satırbaşları ise şu şekilde oldu:

"ROBOT TEKNOLOJİSİ KRİTİK ÖNEME SAHİP"

Gelecek yıllarda, robot teknolojisi tedarik zincirinde verimliliği geliştirmede kritik bir rol üstelenecektir. Otomotiv, elektronik, ilaç ve savunma gibi sektörler robotik süreç otomasyonuna büyük ölçüde bağımlıyken, e-ticaret, tekstil ve lojistik endüstrileri gibi sektörlerden ortaya çıkan bir talep görüyoruz. Gelişmiş robot teknolojileri, yapay zeka, IoT ve big data bu sektörlerde ezberleri bozacak. E-ticaret alanında her ne kadar yeni yatırımlar ve çalışmalar yapılsa da yeni teknolojiler hakkında bilgi eksikliği ve mevcut piyasa koşulları, firmaların gerçek potansiyellerine ulaşmasını engellemektedir. Fakat Endüstri 4.0 yaklaşımının her geçen gün daha çok içselleşmesiyle, firmaların gerekli yeni teknoloji yatırımlarını yapıp sadece Türkiye pazarında değil, global anlamda da daha büyük hedeflere kolaylıkla erişebileceklerini görüyorum.

"EN YÜKSEK VERİMLİLİK=BUTLER"

Depo otomasyonunda butler ile en yüksek verim hedefleniyor. Bir örnek ile açıklayacak olursak; standart bir e-ticaret sürecinde, tüketici sipariş verir, sipariş şirket sistemine düşer, depo gelen siparişi görür. Şu an genellikle, sipariş bazı kriterlere bağlı olarak toplama listesinin bir parçası olur ve bu toplama listesi personele verilir. Personel sipariş edilen ürünleri toplar ve bir konsolidasyon noktasına getirir. Bu konsolidasyon noktasında, ürün paketlendikten ve gönderildikten sonra başka bir ayrıştırma vardır. Butler ile sipariş-konsolidasyon sürecinin yanı sıra depolama yönetimi sağlayabiliyoruz. Bu demek oluyor ki ürünler stoktan depoya geldiği zaman, personelin depoya gidip ürünleri toplaması yerine, Butler rafı personele getiriyor. Raflar, Butler tarafından en uygun gördüğü pozisyonlara taşınıyor. Butler bu bilgiyi yapay zekadan ve otomatik öğrenmeden sağlıyor. Sistem, gün, zaman, trafik, indirim ve promosyon tekliflerine bağlı olarak hangi malların daha hızlı hareket ettiğini kendiliğinden öğrenmeye devam ediyor. Örnek verecek olursak, telefon kılıfı sunan şirket tarafından iPhone satışı da yürütülüyor. Böyle bir sipariş geldiğinde, depoda yeni bir envanter olduğunda sistem bunu okuyor, telefonları ve kılıflarını aynı raflara koymaya başlıyor. Bu sadece in-bound sürecinin açıklamasıdır. Out-bound sürecinde ise sipariş geldiğinde raflar personele kendiliğinden gider. Personel ürünü alır ve sevk edilecek pakete aktarır. Bu tüm süreci otomatikleştirir. Ayrıca butler, paketlerin üzerine yapıştırılacak olan nakliye etiketlerini de basabilir ve böylece işlemi daha hızlı hale getirebilir.

"YATIRIM-KAZANÇ EŞİTLİĞİ İKİ İLE DÖRT YILLIK SÜREÇTE EŞİTLENİYOR"

Genel bir kural olmamasına rağmen günümüzde teknoloji yatırımı yapan bir müşteri ROI’ye bakıyor. Fakat bu yatırımın çevresinde çok fazla değişken var. Bugüne kadar yapılan ROI hesaplamaları ne olursa olsun, müşteriler, teknolojiye yatırım yaparak, iki ile dört yıllık bir süre içinde yatırım-kazanç eşitliği sağladıklarını gördüler.