Türkiye’de 1993 yılından beri depo ve iç lojistik alanlarında otomasyon projeleri yapan Kardex’in bugüne kadar kurulu bin 250’nin üzerinde kurulu makinası bulunuyor. İstanbul, Ankara, İzmir ve Ankara’da servis ekipleri bulunan firma; yakın zamanda Bursa’ya da bir servis kurmayı planlıyor.

Emre Bey, öncelikle kısa bir süre içerisinde Bursa’ya da servis kurmayı planladığınızı biliyoruz. Biraz hizmet sunduğunuz bölgelerden ve yazılım kısmınızdan bahsederek röportajımıza başlayalım…

Evet, çok yakında Bursa’da da bir servis yapılanması kurmayı planladık. Bizim Samsun’dan Adana’ya, Manisa’dan Ankara’ya, Konya’dan Tekirdağ’a kadar farklı sektörlerden yüzlerce müşterimiz bulunuyor. Kardex herkesten farklı olarak yazılım çözümleriyle de fark üretiyor. Endüstri 4.0’ın tüm endüstrilere yerleşmeye çalıştığı bir ortamda müşterinize ‘Size excel tablolarında data veriyoruz, bunu işleyin!’ diyemezsiniz. Kardex; müşterilerin satın aldıkları ya da kendilerinin yazdıkları ERP’ler ile ya da WMS yazılımlarıyla entegre olabilen bir yapıdadır. İsteyenler Kardex’ten paket WMS satın alıp kendilerinde olmayan depo yönetim kabiliyetlerine sahip oluyorlar ya da Kardex yazılımları müşterinin tercihine göre kullanılan ERP/WMS uygulamasının içine entegre edilebiliyor. Bu sayede herhangi manuel bir işlem yapmadan hızlı ve etkin data yönetimi mümkün oluyor.

Depo yönetiminde çığır açan inovatif çözümleriniz var. Söz konusu ürünlerinizden kısaca bahseder misiniz? Özellikle karuselleriniz kullanıcılara ne yönde fayda sağlıyor?

Bu tarz ürünlerin artık dört ana faydası var. Birincisi alan kazanımı, ikincisi daha az iş gücüyle daha fazla iş yapabilme yani verimlilik. Üçüncüsü Endüstri 4.0 uygulamalarına depo ve iç lojistik süreçlerinin de entegre edilmesi ve son olarak iş güvenliği ve işçi sağlığı. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Tekirdağ ve Gaziantep gibi sanayi arsalarının çok pahalı olduğu yerlerde yatırım geri dönüş süremiz 18-24 ay arasındadır. Bin metrekarelik bir depoyu 200 metrekareye indirmeniz mümkün. Işıklı ya da lazer pointer sistemleriyle malzeme yerleştirme ve toplamayı insan yardımıyla ama hatasız yapabiliyorsunuz. Özellikle çok yer kaplayan kalıplar için dikey depolama ideal bir çözüm oluyor.

‘Sıfır hata, minimum alan, maksimum kazanç’ bileşininizle piyasada tanınıyorsunuz… Yeni dönem için yeni ürünleriniz piyasada olacak mı? Yahut orta ve büyük ölçek depolar için karusellerinizde daha büyük boyutlarda çözümler söz konusu olacak mı?

Tabii ki, yeni ürünümüz VBM-LR35 otomatik kutu ya da tepsi girişli bir sistem. Ve 2,5 metrelik bir yükseklikte bile çalışabiliyor. İçinde sabit kutu rafları ve dikey bir Kardex Remstar robotu var. Saatte 150 giriş ve çıkış yapabilen oldukça seri bir robot. Temmuz ayından itibaren Türkiye’de piyasaya sürülecek bu sistem özellikle e-ticaret gibi hızlı ya da otomotiv gibi ‘Just in Time’ çalışan fabrikalar için harika bir çözüm olacak.

Endüstri 4.0, tedarik zinciri ve depo yönetimine neler getirdi?

4.0 tanımı aslında işe biraz cazibe kattı. Zira biz 2012’den beri zaten bunu sağlıyoruz. Depo ve iç lojistik süreçlerini en iyi hep otomotiv sektörü uyguladı. Yani onlar yıllardan beri hep 4.0’da var zaten... Bu sebeple de Kardex müşterilerinin yüzde 40’ı neredeyse otomotiv sektöründendir… Ürünün izlenebilirliği, kit yapılan setlerin siparişe göre takibi ve fabrika içinde nereye gideceği gibi konular 4.0’ın mikro alanları ve bunu zaten uyguluyoruz. Ama 4.0 sayesinde Kardex de ürün yelpazesini geliştirdi ve bu sayede birçok inovatif çözümlerimiz artık “ürün” haline geldi. Mesela konveyör ve sorter sistemleriyle entegrasyon gibi şu an fayda sağladığımız farklı alanlar da var.

Sistemlerinizi depolara entegre etme için ne kadarlık bir süreç gerekiyor? İşleyişi kısaca anlatır mısınız?

Bir hafta ile üç hafta arası diyebiliriz. Tabii burada müşterilerin kullandığı sistemin de yapısı önemli. Eğer ağır bir entegrasyon var ise her iki tarafında beraber çalışması gerekiyor. Diğer taraftan PPG yazılımının kurulumu bir gün ve eğitimi de bir gün olmak üzere toplam iki günlük bir süreç... Zaten PPG’nin piyasaya çıkma ideali bu. Hızlı ve etkin çözüm!

Gelişen teknolojilerle birlikte piyasada neler değişiyor? Hangi sektörler çözümlerinize ihtiyaç duyuyor?

İnanır mısınız, ekmek fırını işleten bir müşterimiz dahi var. Yani firmanın vizyonu geniş ve idealleri farklıysa bu ürünleri her yerde kullanabilirsiniz.

Geçtiğimiz haftalarda İstanbul’da Kardex yurt dışından misafirler ağırladı. Hatta bu toplantıyı ST Depolama Çözümleri ekibi olarak görme şansını elde ettik… Söz konusu toplantı gündeminden biraz okurlarımıza bahsedebilir misiniz?

Kardex SALESFORCE yazılımına geçerek CRM süreçlerini de mükemmel hale getiriyor. Biz onun eğitimini aldık. Burada amaç müşteriyi en iyi şekilde anladığımızdan emin olarak ve müşterinin beklentisini karşıladığımıza karar verdikten sonra projeyi tekliflendirmek. Bunların adımlarını planladık. Görüşmelerimizin her aşaması kayıt altında… Müşterinin karar vericilerini, ürününün kullanıcılarını, teknik ekipleri gözeterek bir yapı oluşturduk. Diğer taraftan geçen sene Hollanda’da aldığımız satış eğitimlerinin süreçlerini de CRM’de yapılandırdık.

Yeni dönem hedeflerinizden ve projelerinizden bahsedebilir misiniz? Gündeminizde ne var?

Gündemimizde her fabrikaya, her depoya en az bir Kardex ünitesi sunmak var. Almanya’da çalışan 60 bin makinamız var. Alman ekonomisi Türk ekonomisinin 4,5 katı büyüklüğünde, yani Türkiye’de de 12-13 bin kurulu Kardex makinası olması lazım. Kısaca 10 kat daha büyüyebiliriz. Dünyada 2023’e kadar dikey depolama piyasasının bir kat daha büyüyeceği tahmin ediliyor. Potansiyel büyük ama Türkiye’de kendi ofisiyle istihdam sağlayan, müşteriye A’dan Z’ye kadar anahtar teslim proje yapan tek firma Kardex. Ve biz de bunun gücünü kullanıyoruz. Türkiye ekonomisi bunu kaldıracak büyüklükte. Ama yatırım faizleri, artan döviz kurları maalesef yatırımcıyı her alanda duraklatıyor. Yatırım olmadan istihdam olmaz, istihdam olmadan hane halkları gelişemez, hane halkları gelişmeden toplumsal büyüme olmaz, toplumsal büyüme olmadan topluma huzur ve refah gelmez. Kısaca Türkiye 2023 hedeflerine giderken ayağındaki döviz, faiz ve enflasyon prangalarından acilen kurtulmalıdır. Bu sadece bizi ilgilendiren bir şey değil, 80 milyonu ilgilendiriyor.