Binek ve hafif ticari araç gruplarının yedek parçaları alanında bağımsız yenileme pazarında faaliyet gösteren Martaş Otomotiv; satış, pazarlama ve dağıtım firması olarak çalışmalarını sürdürüyor. 1980 yılından bu yana edindiği tecrübeyi, teknoloji ve kurumsal yapısıyla geliştiren markanın 2019 hedefleri üzerine Martaş Otomotiv’i ziyaret ederek Genel Müdürü/CEO Ziya Özalp ile söyleşi gerçekleştirdik.

Öncelikle Gebze Lojistik Merkezi’nde kullandığınız teknolojilerden bahseder misiniz?

Gebze Lojistik Merkezimiz aydınlatmadan, raf sistemine kadar her bir yapı çok ciddi şekilde tasarlandı. Tamamen lojistik kültürünü bilen bir ekibimiz var; nasıl mal toplanır, nasıl paketleme yapılır, nasıl sevkiyata alınır diye düşünmüyorlar çünkü biliyorlar. Üçüncüsü de WMS, yani kullandığımız depolama alanı sistemi… Burada yerel bir program kullanıyoruz. Her ne kadar bizim yedek parça üzerine geliştirdiğimiz bir yapıyla beraber evirildiyse de bu program yaklaşık üç, dört sene sonunda kusursuz bir noktaya geldi. Çünkü bugün iadeler içerisinde lojistik programların hemen hepsinde eksikliklerin olduğunu görüyoruz. Kullanmış olduğumuz program ise gerek SAP gerek LOGO gerek NETSİS gibi hem yerel hem uluslararası programlarla entegredir.
Gebze Lojistik Merkezimiz üzerinden biz yaklaşık 3 bine yakın müşterimize aynı anda hizmet sunabiliyoruz. Bu nedenle çok akıllı bir planlama sistemi geliştirdik. 3 bin müşterimiz tarafından siparişler, bize B2B kanalıyla düşürülüyor. Tüm siparişlerimiz bize zaten dijital bir platform olan B2B ekranından geliyor. Sonra WMS’in içine giriyor. WMS onun içinde planlama yapıyor. Benzer müşterilerin siparişlerini birleştirerek bir defada toplama emri veriyor. Bu emri ekrana verdikten sonra planlama numarasıyla bir fiş veriyor. Ekip arkadaşımız, bu cihazla beraber o fişi okutarak ellerindeki picker’lar üzerinden işlemleri gerçekleştiriyor.

Söz konusu işlemler nasıl gerçekleşiyor?

Teknoloji noktasında full otomasyonla yarı otomasyon arasında büyük farklılıklar vardır. Bizim sektörümüz gereği henüz full otomasyona geçmek için daha zaman var. Şu an için yarı otomasyonda kalmanın bizler için sunduğu birtakım avantajları var. İşlemler aslında ürünlerin toplanması, paketlenmesi ve dağıtıma gönderilmesi ile ilerliyor. Biz ürünün toplama kısmında yarı otomasyon çalışıyoruz. Jungheinrich’ten aldığımız araçlar; kendi içinde yükselebilen ve arkasındaki aksı ve sepetleri sayesinde aynı anda birçok malzemenin toplanmasını sağlayan bir sisteme sahip. Sepetler sayesinde aynı anda 16 müşteriye kadar ürün çeşitleri tek iş emrinde toplanabiliyor.
Ondan sonra kasalama alanına geliyoruz. Kasa sistemimiz; yine bizim geliştirdiğimiz bir yapı, aslında biraz market kasasına benziyor. Aynı kasada paketlemeyi ve entegre faturalamayı da yapıyoruz. Tamamen e-fatura olarak gidiyor ama birer tane irsaliye de müşterimizin paketinin içine ekliyoruz. Kendi özel yaratmış olduğumuz desi kolilerimiz, paketlerimiz mevcut. O kolilerle paketleyip aktarma alanlarına gönderiyoruz.

Otomotiv yan sanayinde depolama sektörünün gelişimi için neler söyleyebilirsiniz?

2019 yılı içerisinde Martaş Otomotiv olarak ABC analizleri üzerinde durmayı hedefliyoruz. Bu noktada, hızlıca döndürebileceğimiz birçok uluslararası programlar var. Maalesef yerli bir programı henüz çıkmadı. Bu ABC analizleriyle ilgili akıllı satın alma sistemleri mevcut. Bu altyapıları hazırlamaya çalışıyoruz ama otomotiv tarafının eksik yanı budur. Tüm yedek parça üreticileri aslında orijinal araç üretmek için organizasyonlarını geliştirmişler. Onun için gerek sticker labeling konusunda gerekse bizim en önemli, olmazsa olmaz master datası noktasında ciddi zorluklar yaşıyoruz. Bu tip nedenlerden ötürü otomasyon noktasındaki gelişmelerde zorlanıyoruz.

Dağıtım merkezinizde çok farklı çeşit ve ebatta ürünleriniz bulunuyor. Bunların depo alanında muhafazasında nelere dikkat ediyorsunuz?


Otomotiv yan sanayi alanında her ürünün ergonomisi farklı olsa da çok büyük bir avantajı vardır: Hiçbirinin son kullanım tarihi bulunmaz. Yani ürünümüz hiçbir şekilde ölmüyor, aksine çok uzun yıllar boyunca muhafaza edilebiliyor. Bu nedenle raflama sisteminde bizler, başka kriterleri esas alıyoruz. Dağıtım merkezimizin raflarının çok büyük bir kısmını Üç-Ge DRS yaptı, kendilerinden de oldukça memnunuz. Sistem tasarlanırken ilk altı kat (toplama rafları), yani bir insan boyutundaki raflar herkesin çok rahatça ulaşabileceği şekilde tasarlandı. Üstündeki raflar ise (stoklama-besleme rafları) yükselip alçalabilen araçlarla kullanılıyor.

Önümüzdeki süreçte yatırım planlarınız dahilinde neler var?

2015 ile 2020 yıllarını, bizim tüm lojistik merkezlerimizi tamamlayacağımız ve gerçekten bu yatırımlara gideceğimiz bir yıl olarak düşündük ve bu noktada da büyüme oranlarımızı iddialı planladık. Martaş Otomotiv olarak ortalama her sene yüzde 40 büyüme hedefimiz var ve bunu gerçekleştiriyoruz. Araç satışları önümüzdeki yıllarda düşüş gösterse dahi şu anda Avrupa’nın en fazla araç satışı olan 6’ncı ülkesiyiz. 2019 ile 2020 yılı içerisinde de gelişmelerimizi sürdüreceğimizi umuyoruz.