Üretim sürecindeki malzeme akışları köklü bir değişimden geçiyor. Yakın zamana kadar, montaj hatlarının ve forkliftlerin bulunmadığı bir fabrika konsepti kimsenin aklına gelmezdi. Şimdi ise köklü bir değişim yaşanıyor: Sabit konveyör teknolojisinin yerini, esneklikleri sayesinde Endüstri 4.0’a uygun lojistik konseptlerinin uygulanmasını mümkün kılan sürücüsüz taşıma sistemlerine dayalı yenilikçi çözümler alıyor.

Stäubli WFT’nin Genel Müdürü Franz Wittich, “Esasen Akıllı Fabrika, AGV’ler (otonom güdümlü araçlar) ve otonom mobil robotlar (AMR) olmadan hayata geçemezdi” diyor.

Wittich, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Dijital ağ bağlantılı fabrikada intralojistiğin otomatik hale getirilmesi ve yüksek esnekliğe sahip olması gerekir. Bu da ancak sürücüsüz taşıma sistemleriyle gerçekleşir. Bu durum, her tür endüstride AGV çözümlerinin gördüğü son derece yüksek talebi açıklıyor.”

Tek bir kaynaktan çok çeşitli görevlere yönelik çözümler sunabilmek için Stäubli WFT, ultra esnek nitelikte, dijital ağ bağlantılı lojistik ve üretim konseptlerinin uygulamaya konmasını sağlayacak sürücüsüz taşıma sistemlerinden oluşan geniş bir ürün yelpazesi sundu.

Tüm AGV’lerin ve mobil platformların ortak bir satış noktası var: Hepsi maksimum hassasiyeti garanti eden, teknolojik yönden üstün patentli bir sürüş teknolojisine sahip. 500 tona varan etkileyici yük kapasitelerine sahip en büyük AGV’ler dahi birkaç milimetrelik hassasiyetle hareket ettirilebiliyor. Bu AGV’lere eşsiz manevra kabiliyetlerini kazandıran, ayrıca havacılık ve otomotiv endüstrisi dahil dünyanın dört bir yanından üreticileri ikna eden faktör de bu gelişmiş sürüş teknolojisi oldu.

AUTOTRAİLER, FABRİKA SINIRLARININ DIŞINA ÇIKARIYOR

Stäubli, fabrika operatörlerinin tesislerinde dizel kamyonlardan vazgeçmelerini sağlayan mobil bir platform olan AutoTrailer’ın da açıkça ortaya koyduğu gibi, yalnızca iç mekan değil, dış mekan çözümleri de sunuyor. AutoTrailer, kendisini park halindeki bir yarı römorkun altında bağımsız olarak konumlandırabiliyor, entegre bir sensör sistemi sayesinde zahmetsizce bağlanabiliyor ve römorku hedef konuma götürebiliyor. AutoTrailer, ilave kılavuzlara veya işaretlere gerek kalmaksızın fabrika binalarının dışında yolunu bulmak için lazer navigasyondan faydalanıyor.

Wittich, bu çözümün avantajlarını şu şekilde özetliyor: “Elektrikli araçlarımızla ulaşım yalnızca çok daha çevre dostu olmakla kalmıyor, aynı zamanda daha güvenli çünkü tesis sınırları içinde artık kamyonla çok sayıda yolculuk yapmaya gerek kalmadı. Bunun yanı sıra, yüzlerce yarı römorkun yüklenmesi ve boşaltılması ana bilgisayar tarafından daha iyi koordine edilebiliyor ve kamyon sürücüleri için bekleme süresi ortadan kalkıyor. Bu aynı zamanda hem uygun maliyetli hem de sürdürülebilir bir çözüm.”

AUTOBOX: PALETLERİN İÇ MEKANDAKİ HAREKETİ İÇİN

Stäubli WFT’nin AutoBox çözümü, otomatik, şirket içi konteyner ve palet taşımasının gelecekte neye benzeyebileceğini gösteriyor. Bu, 6 km/sa maksimum hıza sahip, kendinden tahrikli, elektrikle çalışan bir forklift. Çalışma koşullarına bağlı olarak, çeşitli boyutlarda ve 20 tona kadar yük sınıflarında sunuluyor.

AutoBox’ın navigasyonu, mevcut koşullara bağlı olarak lazer, transponder veya GPS aracılığıyla sağlanıyor. Ayrıca bir kontrol konsolu üzerinden birden fazla araç kontrol ve koordine edilebiliyor. Güvenlik, köşelerde bulunan lazer tarayıcılar, acil durdurma düğmeleri, elektromanyetik bir emniyet freni ve LED yön ışıklarıyla sağlanıyor. Özellikle pratik bir yükleme ve boşaltma işlemi için araç, makaralı veya zincirli konveyörler ve/veya bir kaldırma sistemiyle donatılabilir.

ULTRA KOMPAKT OTONOM DENGE AĞIRLIKLI ÇAKA

Stäubli WFT, malzeme akışı için ve ayrı ayrı paletlerin, konteynerlerin ve karkas konteynerlerin Akıllı Fabrikadaki son varış noktasına taşınması için optimum çözümü sunmak amacıyla ultra kompakt, otonom WFTFL090 denge ağırlıklı çakayı geliştirdi. Bir tonluk maksimum yük kapasitesi, çok çeşitli görevi yerine getirmek için yeterli. Bu gerçekten çok yönlü bir çaka. Mevcut üretim hatlarına entegre edilebiliyor ancak malzeme akışından sorumlu olduğu dijital ağ bağlantılı üretim ortamlarında kullanılacağı zaman tek başına temin ediliyor. Kompakt AGV forklift, dış mekan uygulamalarında da kullanılabiliyor. Örneğin kamyon römorklarına kenetlenebiliyor ve römorkları boşaltabiliyor.

TEK BİR TEDARİKÇİDEN AKILLI FABRİKA İÇİN ÇÖZÜMLER

Stäubli WFT, bu özel üretim çözümlere ek olarak maksimum 500 tona kadar her yük aralığında hassas ölçülü bir dizi standart AGV de sunuyor. WFTPF100 bunun klasik bir örneği. Bu aracın çok yönlülüğü, kullanımda olan farklı AGV’lerin sayısının önemli ölçüde azaltılabileceği anlamına geliyor. Daha zorlu olan bazı görevlerde bunlardan birkaçı, büyük bir platform oluşturmak üzere kolaylıkla bir araya getirilebiliyor.

Böylece son derece büyük taşıma işleri dahi birleştirilmiş çalışma modunda yapılabilir. Bu kompakt taşıma sistemleri, operasyonel intralojistik alanında çok yönlü sistemler olarak kendilerini kanıtladı.

Wittich, “Son yıllarda araç geliştirme alanındaki asıl hedef, bir yandan yalnızca serbest hareket eden AGV’lerin sağlayabileceği sınırsız esnekliği sürdürürken, bir yandan da fabrika ortamındaki bütün dahili malzeme akışını tamamen otomatikleştirmek için kullanılabilecek bir dizi ayrı çözüm yaratmak oldu. Stäubli’nin gelişmiş robotik çözümlerinin sürece dahil edilmesi, entegre Endüstri 4.0 intralojistik ve üretim konseptlerinin hiç olmadığı kadar hızlı ve kolay bir şekilde uygulanabilmesi anlamına geliyor.” ifadelerini kullanıyor.