Robotik hat sonu mühendislik çözümlerinin yanına tamamlayıcı olarak AGV çözümlerini de ekleyen Flokontrol, yapılanmasında ayrı bir bölüm olarak konumlandırdığı bu kapsamdaki faaliyetlerini 2020 yılından bu yana Flo AGV markası altında yürütüyor.

Otomatik Yönlendirmeli Araçlar alanında önemli yatırımlar gerçekleştirdiklerini ve her geçen yıl bu alanı daha büyük ve daha güçlü bir alan haline getirdiklerini belirten Flokontrol Endüstriyel Otomasyon AGV Proje Yöneticisi Burak Tarakçı, fabrikalarda verimliliği nasıl en üst seviyeye çıkardığını şu sözlerle açıklıyor:

“Flo AGV markamızı, 2022 yılında depoların yanı sıra üretimin içinde de kullanılmasını sağlamayı ve yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Bu bağlamda yakın zamanda bazı atılımlar yaptık. Sadece palet taşınması için değil, aynı zamanda değişik parçaların, büyük pres kalıplarının taşınması için de artık AGV’ler kullanılıyor. Özellikle paletten bağımsız sistemlerin taşınması, AGV’nin hassasiyeti ve emniyet sistemiyle birleştirildiğinde fabrikaların verimliliğini inanılmaz seviyede artırdığını ve bu bağlamda talepler geldiğini görüyoruz.” 

Burak Bey, AGV alanında önemli yatırımlar yaptığınızı biliyoruz. Bu doğrultuda neler hedefliyorsunuz? 

Flokontrol, 1997 yılından beri robotik işler yapan bir firma ve özellikle tecrübesini paletleme, paketleme alanında hat sonu konusunda geliştirdi. Hazırlanmış ürünlerin paletlere dizilmesi, dizildikten sonra da istiflenmesi ve depolanması gerekiyordu. Bu bağlamda da Flokontrol bu aradaki boşluğu doldurarak AGV’lere yöneldi ve bunları üretmeye başladı. Uzun zamandır da geliştirmesi ve Ar-Ge’sini yapıyorduk. Artık günümüzde tam bir paket halinde müşterilerimize sunabilir hale geldik. 2020 yılında Flokontrol çatısı altında Flo AGV markasını oluşturduk. Flo AGV, müşterilerine yüksek güvenirlikte, performanslı, hassas ve yüksek kalite standartlarında araçlar üretmek için çalışıyor. Bu bağlamda Flokontrol AGV alanımız için önemli yatırımlarda bulundu. Her geçen günde bu bölümü daha büyük ve daha güçlü bir alan haline getiriyoruz.

Ürün gamınızda 3 farklı sürüş tekniğine sahip araç var. Araçlar hakkında bilgi verir misiniz?

Bunlardan ilki, ağırlıklı olarak palet taşımak için kullanılan “Steer drive” dediğimiz SD aracımız. Daha çok çatallı tip ve elektrikli transpaletlerin yapısına benziyor. Aynı zamanda reach truck ve elektrikli forkliftlerini de yapısına sahip. SD drive araçlar, hem 2,5-3 tona kadar yüksek tonajlarda kapasiteleri artırılabiliyor hem de yerden 10 metreye kadar olan ürün transferlerini sağlayabiliyor. İkincisi, “Quad drive” olarak adlandırdığımız araç. Bu araçta iki tane önde ve arkada yer almak üzere direksiyonlu sürüş motoru yer almaktadır. Bu araçların hareket kabiliyeti maksimum seviyededir. Çapraz hareketleri yapabilirken, sağa sola, ileri geri omnidirectional olarak tüm hareketleri gerçekleştirebiliyor. Özellikle dar alanlardan geçerken ya da yüksek hareket kabiliyeti isteyen alanlarda yaygın olarak tercih edilen bir araç. Mekanik olarak da tamamen müşterinin isteğine göre tasarlayabiliyoruz; üzerine alacağı palet sayısını, tonajını ayarlayabiliyoruz. Üçüncüsü ise, “Differential drive” olarak adlandırdığımız araç. İki tane sabit sürüş tekerinde hareket sağlıyor. Bu aracımız özellikle üzerinde robot hareket ettirilmek, tek bir palet transferi yapılmak ya da basit birkaç ufak işlerin transferleri yapılması istenildiğinde, uygun maliyetli ve hızlı bir araç haline geliyor.

Geliştirdiğiniz araçlardaki güvenlik özellikleriyle ilgili bilgi verir misiniz? Uçaklardaki gibi kara kutu bulunuyor. Bunun kullanıcılara sunduğu avantajlar nelerdir?

Her aracımızın içinde bağımsız bir safety PLC yer alıyor. Araçların 360 derecelik güvenlik alanlarını oluşturmak için alan tarayıcıları konumlandırmaktayız. Bunun yanı sıra her araç içerisinde birer kara kutu mevcut. Bu kara kutular anlık olarak rota, PLC sinyalleri, master cihazdan gelen komutlar gibi sinyalleri hafızasında tutup, arıza durumlarında arızayı tespiti için önemli ve kilit rol oynuyor. Arızanın hangi sebepten dolayı meydana geldiği ve nasıl meydana geldiğiyle ilgili önemli bilgiler saklıyor. Güvenlik tarafında da aynı zamanda bize aktif hız sağlıyor. Bu da özellikle insanlara yaklaştığı zaman aracın hızını yavaşlatarak fakat hala hareket ederek devam etmesine imkan veriyor. Aracımız, kırmızı alana gelmeden önce “soft stop”la duruyor. Bu sayede hem insana fazla yaklaşmadan durabiliyor hem de aracın mekanik olarak yapısını korumasını sağlıyor. Araç üzerinde en yeni nesil 4 alanlı alan tarayıcılar kullanıyoruz. 10 metre kırmızı alana, 40-50 metre sarı alana sahip alan tarayıcılar kullanıyoruz. Bu sayede müşterinin talebi doğrultusunda hem dar koridorlarda hem de geniş alanlarda maksimum güvenliği sağlıyoruz. Alan tarayıcılar 270-275 derecelik lazer sinyal göndererek ortam içerisinde mesafe ölçümü yapıyorlar. Bu lazerden dönen bilgiler sürekli teyit edilerek istenilen alan içinde bir obje olup olmadığı teyit ediliyor. Bununla birlikte bir insan veya obje o an devrilmiş bir palette olabilir ya da önünde insanda duruyor olabilir, araca bilgi göndererek ana safety PLC’nin aracı durdurması sağlanıyor. Bu sayede ortamda bulunan objeler ve insanlar korunuyor.

Araçların haberleşmesi, filo yönetimi ve şarj altyapısıyla ilgili bilgi verir misiniz?

Kurduğumuz sistemler içinde WiFi altyapısına, uzak haberleşmelere kadar tüm altyapının montajını ve devreye alımını biz yapıyoruz. Bundan dolayı sistemlerimiz 255 araca kadar kendi ağı içerisinde haberleşerek diğer araçlarla birlikte güvenli bir şekilde filo yönetimi sağlayabiliyorlar. Aynı şekilde merkezi sistem manager’ımız araçların görevlendirildiklerinden itibaren en uygun aracı seçmek için akıllı algoritmalarla destekleniyor. Bu sayede hem pil optimizasyonu yapılabiliyor araçlarda hem de istenilen görevin en kısa sürede tamamlanması sağlanıyor. Bunu yapan sistemde, sistem manager içinde mevcut olan akıllı algoritmalarımız sayesinde meydana geliyor. Araçlarımızda üç farklı tip pil depolama sistemi bulunuyor. Birincisi, pilin manuel olarak bir kişi tarafından değiştirilmesi istendiği durumda değişimi yapacak mekanik yapının dizaynı ve tasarımı. İkincisi, otomatik pil değişimi sunabiliyoruz. Bir PLC yönlendirmesiyle birlikte araç istasyona yanaştıktan sonra otomatik olarak PLC’nin, sistemin pili makinanın içerisinden çıkartıp dolu olan pili makinanın içerisine yerleştirmesi. Üçüncü opsiyonumuz ise otomatik şarj. Araç boşta kaldığı sürelerde otomatik şarj istasyonuna yanaşarak kontakları vasıtasıyla şarj ünitesine bağlanıyor. Şarj ünitesi de pilden gelen bluetooth sinyalleriyle şarj etmeye başlıyor ve ne kadar şarj edeceğini de bluetooth sinyallerinin sayesinde optimum en verimli olacak şekilde şarjı sağlıyor.

Yeni mini çatallı AGV’inizden bahseder misiniz? Hangi özellikleriyle ön plana çıkıyor?

Mini çatallı AGV’miz, SD araç grubumuzda yer alan mini bir aracımız. Daha önce geliştirdiğimiz, 7 metreye 1,5 ton yük taşıyabilen reach truck tipi bir aracımız vardı. Bu aracımız gövdeden dolayı oldukça büyük bir araçtı. Fakat yeni mini aracımız sadece 1,8 metre yüksekliğinde ve 2,6 metreye 1,2 ton yük taşıyabiliyor. Üzerinde iki adet nano scan 3 alan tarayıcı bulunuyor. Bununla birlikte 360 derecelik güvenlik alanına sahip, üzerinde lazer navigasyon sistemi var. Bundan aldığı güçle +/- 5 milimetrelik hassasiyette konumlama sağlayabiliyor. Boyunun kısa ve yapısının küçük olması nedeniyle bilhassa insanlarla yan yana çalıştığında insanlar tarafından psikolojik olarak daha arkadaş canlısı görülüyor. Küçük boyutlarına rağmen oldukça iyi ve güçlü özelliklere sahip bir araç olduğunu söyleyebilirim.

MEGA DEPO KİRALAMALARI 2023 YILINDA DÜŞÜŞE GEÇTİ MEGA DEPO KİRALAMALARI 2023 YILINDA DÜŞÜŞE GEÇTİ

AGV üzeri robotun konumlanması, akuple edilmesi son dönemde tercih edilmeye başlandı. Bu konuda görüşlerinizi alabilir miyiz?

Aslında AGV üzerinde robot kullanımı oldukça yeni bir alan. Robotların alan kısıtlaması olduğu için erişimleri kadar işlem yapılabiliyordu. Fakat AGV’lerle birlikte artık alandan bağımsız fabrika içerisinde gezip görevleri üstelenebiliyorlar. AGV’lerin de eksen boşluğunu robotlar dolduruyor. Böylece insana yakın bir iş gücüne sahip oluyorlar. AGV ve robot bir arada olduklarında, fabrika içerisinde birçok lokasyondan farklı numuneler alabilirler, koli içerisine farklı numuneler alabilirler ve bunları bir yerden bir yere transferini sağlayabilirler. Bu bağlamda AGV ve robotun beraber kullanımının, gelecekteki trendler arasında yer alacağını düşünüyorum.

Araçlarınızdaki satış sonrası destek, yedek parça tedariki konusunda verdiğiniz destek ve hizmetten bahseder misiniz?

Satış sonrası araçlara 2 yıl teknik destek vermekteyiz. Ürettiğimiz AGV’lerde dünya çapında en çok AGV altyapısını sağlayan İsveç merkezli Kollmorgen gibi köklü ve güçlü bir şirketin sistemlerini kullandığımız için ortaya çıkan araçlar hassas, güvenilir ve yüksek kalite standartlarında oluyor. Yedek parça tarafında da Kollmorgen ile çalıştığımız için, 3-4 hafta içerisinde yedek parça tedariki gerçekleştirebiliyoruz. Gelecek yatırımlarımızda stok tutmayı hedefliyoruz. Bu sayede müşterilerimiz için çok hızlı bir şekilde yedek parça sağlayabileceğiz. Arıza tespiti için uzaktan erişim imkanımız var. Sahaya kurduğumuz cihazlarla birlikte arıza yaşandığında, uzaktan bağlanarak sistemin arıza tespitini yapabiliyoruz. Aksi takdirde 1,5-2 gün içerisinde planlaması yapılıp sahaya ulaşımını sağlayıp sahada, yerinde teknik destek verebiliyoruz. Bu konuda Flokontrol’ün desteğinin etkili ve hissedilir durumda olduğunu söyleyebilirim. 

Son olarak 2022 yılında hedeflerinizi, projeksiyonunuzu nelerdir?

Flo AGV bölümümüzün büyümesinin yanı sıra müşteri portföyümüzü de geliştirmeyi hedefliyoruz. Flo AGV markamızı, 2022 yılında depoların yanı sıra üretimin içinde de kullanılmasını sağlamayı ve yaygınlaştırmayı amaçlıyoruz. Bu bağlamda yakın zamanda bazı atılımlar yaptık. Sadece palet taşınması için değil, aynı zamanda değişik parçaların, büyük pres kalıplarının taşınması için de artık AGV’ler kullanılıyor. Özellikle paletten bağımsız sistemlerin taşınması, AGV’nin hassasiyeti ve emniyet sistemiyle birleştirildiğinde fabrikaların verimliliğini inanılmaz seviyede artırdığını ve bu bağlamda talepler geldiğini görüyoruz. Yeni nesil araçlarımızı, bu geribildirimler ışığında şekillendiriyoruz ve daha performanslı hale getiriyoruz. AGV teknolojisi; kağıt sektöründen gıdaya, sağlık ve ilaçtan hastanelere ve otomotive kadar geniş bir alana hitap etmektedir. Önümüzdeki dönemde de daha fazla alana girerek sistemlerin daha otomatizme edilmesi için kullanılacaktır.