Ulkar Kimya Tekirdağ sınırları içerisinde ilaç etkin ham maddesi ve üzeri kaplanmış mikropellet üretiminde uzmanlaşan, Ulkar Holding’e bağlı bir anonim şirkettir. 1988 yılında ilaç etkin ham maddesi üretimiyle faaliyete geçen Ulkar Kimya, 2001 yılında ise ayrı bir tesis kurarak mikropellet üretimine de başladı. 2005 yılında müşterilerinin artan taleplerini karşılayabilmek için üretim tesislerini ve laboratuarlarını genişletmeye karar verdi. Bu kapsamda Kalite Kontrol Laboratuarları 2007 yılında işler hale getirerek yeni etkin ham madde üretim tesisini 2009 yılı sonunda tamamladı. Bu genişlemeyle birlikte altı misli kadar kapasite artışı sağlandı.

Ulkar Kimya’nın depolama alanı hakkında bilgi alabilir miyiz?

Bizde üç farklı depolama alanı var. Bunlar; katı maddelerin depolandığı alan, paketli gelen solventlerimizi depoladığımız açık depo alanımız ve dökme olarak gelen solventlerimizi 10-20 tonluk tankların içinde depoladığımız tank çiftliğimiz.  Biz tank çiftliğini kurarken çok kullandığımız solventleri dökme olarak alarak daha ucuza mal edip kullanımı daha rahat olsun istedik. Tank çiftliğimiz üretim alanımızla direkt entegre olarak çalışıyor. Bu yüzden buradan alınan malzemeyi direkt olarak üretime çekebiliyoruz. Tank çiftliğini kurduktan sonra bazı paketlenmiş solventlerimizin kullanımı azaldı. Başta açık depomuzun yarısını kapalı depomuza katmayı düşündük fakat her gelen yıl başka bir fikir getiriyor. Fason üretime başlayıp yeni moleküllere de girmeye başlayınca her girdiğimiz üründe farklı bir solvent profili ve farklı bir solvent kullanma gereksinimi oluştu. Böyle olunca da paketli gelen solvent miktarımız, miktarlar az da olsa toplamda artmaya başladı. İş sağlığı ve güvenliği açısından da bu konuda belli başlı kurallara uymamız gerekiyor, örneğin bazı solventleri yan yana koyamıyoruz ve devamlı kontrollerini yapmamız gerekiyor. Bu yüzden önümüzdeki dönemde ayrı bir depo büyütme projesi kesinlikle olacaktır. Tank çiftliği yaklaşık 150 ton kapasiteye sahip, 40 ton kapasiteli solvent depomuz var. Biz aslında aynı grupla olduğumuz için burada ürettiğimiz ürünleri Nobel İlaç’a gönderiyoruz. Envanter değişimi yapıyoruz. 


 
Peki, sentez bölümü çalışmalarını okurlarımıza biraz anlatabilir misiniz?

Sentez bölümünde yaptığımız organik sentez reaksiyonları tehlikeli ve riskli olduğun dolayı üretim alanlarımızdaki tüm ekipmanlarımız exproof’tur. Mevcut reaktör ve alt yapı sistemleriyle -20°C’den +160 °C’ye kadar “Hidrojenasyon” hariç tüm kimyasal reaksiyonları yapabilir durumdayız. Üretim alanlarımızda 20 litre ile 6 bin 300 litre aralığında kapasitesi olan 20’den fazla paslanmaz çelik, emaye ve cam reaktörlerimiz bulunmaktadır. Toplam reaktör kapasitemiz 40 m3’dür. Tesis içinde üç farklı üretim alanı bulunmakta olup bunlar pilot/küçük, orta ve büyük ölçekli alanlar olarak tanımlanmıştır. Her bir üretim alanına bağlı olan dört adet ISO Class 8 kontrollü alanımız mevcuttur ve bu alanları, diğer alanlardan “air lock” sistemleriyle ayrılmış durumdadır. Kontrollü alanlarda kristalizasyon, kurutma, öğütme ve ambalajlanma işlemleri yapılmaktadır. Öğütme teknolojisi olarak genelde mikronizatör (jet mill) kullanılmaktadır. Mikronizatör ile büyük boyuttaki İlaç Aktif Maddesi (API-Active Pharmaceutical Ingredient) partiküllerini istenilen mikrona (10-6 m/metrenin milyonda biri) kadar küçültülmektedir.

Bu sene içerisinde depo kısmınızda planlanan yatırımı öğrenebilir miyiz?

Bu bir denetim bulgusu olarak ortaya çıktı. Biz belli başlı moleküllere konsantre olmuş, bir ham madde üretim tesisiyiz. Bu yüzden biz küçük depomuzu manuel olarak kullanarak üretim yapabiliyorduk. Fakat devamlı güncellenen GMP gereklilikleri ve yönetmelikler bizi depoda bir adresleme sisteminin oluşturulması yatırıma sevk etti. Bu konuda bir firmadan destek alarak depomuzda barkod okuma sistemi projesi başlattık ve projemiz daha başlangıç aşamasında. Şu anki depo kullanım alanımızda karantina bölgesi, onaylanmış malzemelerin beklediği bölge ve ret bölgesi gibi alanlarımız vardır, yeni sistem ile deponun içinde barkod sistemiyle ürünleri birbirinden ayrıştırabileceğimiz, statülerini okuyabileceğimiz bir sisteme kuruyoruz. Tabi ki burada ret ürünlerimiz için bir bölüm muhakkak olacaktır ama karantina ve onaylanmış malzeme bölgesi aynı saha içinde statülerini online olarak kontrol edebileceğimiz bir sistem olacaktır. Bunun bir sonraki adımı ise üretimlerle entegre etmek olacaktır. Şu anda projemiz başlamıştır, alımlarımız devam etmektedir ama süreç çok uzun sürecektir çünkü sadece sistemi satın alıp kurmak değil, aynı zamanda sistemi valide etmemiz gerekmektedir. 
Bizim şu an fabrikada kullandığımız SAP sisteminin modüllerinden biri olan depo yönetimi modülünü kurarak fiziki anlamda kullanmış olduğumuz depolama alanları veya statü göstergesi olarak kullandığımız etiket/form gibi dökümanları kullanmak yerine el terminali ve barkod sistemi ile malzemelerin kabul, ret veya karantina gibi o anki durumunu görmek için teknolojinin nimetlerinden faydalanmış olacağız. 

SAP altında kullandığımız malzeme yönetimi, kalite yönetimi, üretim planlama ve finans modüllerine depo yönetimi modülünü ekliyor olacağız. Böylelikle bir denetleme sonucu adresleme sistemi gerekliliği bulgusu da ortadan kalkmış olacak. 

Adresleme sisteminin kapsamı size bırakılıyor. Dilerseniz fiziksel anlamda etiketleme de gerçekleştirebilirsiniz dilerseniz elektronik sistemler de kurabilirsiniz. Burada mutlaka elektronik sistem kurma gibi bir zorunluluk yok. Biz geçirmiş olduğumuz denetlemelerden elde etmiş olduğumuz tecrübe ve ileriye dönük yatırım yapma düşüncesiyle el terminallerini kullanarak elektronik sisteme yatırım yapma yolunu şimdiden seçmiş olduk.