Küresel tedarik zincirlerinin dijitalleşmesiyle birlikte depo otomasyonu, işletmelerin operasyonel verimliliklerini artırmada kritik bir rol oynamaya başladı. Allied Market Research’e göre, küresel depo otomasyon pazarı 2022'de 14 milyar dolar seviyesindeyken, bu rakamın 2030 yılına kadar 41 milyar doları aşması bekleniyor. Otomatik yönlendirmeli araçlar (AGV/AMR), robotik toplama sistemleri ve yapay zekâ destekli analiz araçları gibi teknolojiler sayesinde depo süreçleri artık daha hızlı, daha az hatayla ve daha düşük maliyetle yönetilebiliyor. Özellikle e-ticaretin ve hızlı teslimat beklentilerinin yükselmesi, bu dönüşümün hız kazanmasında belirleyici rol oynuyor.

KÜRESEL REKABETİN MERKEZİNDE YER ALACAK

Türkiye'de de birçok büyük üretici ve lojistik firması, depo otomasyonu yatırımlarına yönelerek sürdürülebilirlik, verimlilik ve rekabet gücünü artırmayı hedefliyor. McKinsey’nin analizine göre otomasyon sistemleri, sipariş karşılama sürelerini %30 ila %50 oranında azaltabiliyor ve insan kaynaklı hataları %70’e kadar düşürebiliyor. Yerli otomasyon çözümlerinin gelişimi ve dijitalleşme teşvikleri, KOBİ’lerin de bu dönüşüme daha kolay entegre olmasını sağlıyor. Önümüzdeki yıllarda yapay zekâ, IoT ve veri analitiği ile entegre çalışan akıllı depoların, tedarik zincirlerinin bel kemiği olması ve küresel rekabetin merkezinde yer alması bekleniyor.

Deliecn Türkiye Genel Müdürü Mehmet Okta, depo otomasyonunun geleceğine ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer veriyor:

DHL Supply Chain Türkiye, Great Place to Work 2025’te İlk Sırada DHL Supply Chain Türkiye, Great Place to Work 2025’te İlk Sırada

"Gelecek çok hızlı değişiyor. Bazen biz de yetişemiyoruz. Kendimizi güncel tutmamız için sürekli araştırmalı ve dünyada neler oluyor, bunu değerlendirmemiz gerekiyor. Depo otomasyonunda da gelecekte yapay zeka, nesnelerin interneti, robotik sistemlerin daha yaygın bir şekilde kullanılması gibi gelişmeler bekleniyor. Ki bunu zaten yayınlanan makalelerde, belgelerde, dergilerde görüyoruz. Hedef tamamen insansız depolar. Öğrenen yapay zeka algoritmalarıyla dinamik stok yönetimi, dronelarla sipariş hazırlama, hatta teslimat -ki Amerika'da yaygın bir şekilde yapılan bir sistem- 5G destekli depo yönetimi gibi yenilikçi çözümler önümüzdeki yıllarda daha fazla benimsenecek. Ayrıca blok zincir teknolojisi ve hız konusu var. Blok zincir teknolojisi tedarik zinciri süreçlerinin daha şeffaf ve güvenilir hale getirilmesi ile gündemde. Otomasyon çözümleri daha hızlı ve verimli sipariş işleme kapasiteleri sunarken, sürdürülebilir lojistik anlayışı da depo yönetiminde belirli rol oynayacak."