FOTO: SUGA Boya Genel Müdürü Suat Töngel
Türkiye boya sektörü, 2025 yılına temkinli iyimserlikle girerken; sürdürülebilirlik, çevre dostu üretim ve dijitalleşme, sektördeki dönüşümün temel dinamikleri hâline geldi. SUGA Boya Genel Müdürü Suat Töngel ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide, sektörün yılın ilk yarısındaki performansını, küresel tedarik zinciri krizlerinin etkilerini ve önümüzdeki 5 yıla yön verecek yenilikçi trendleri konuştuk. Töngel, boya sektöründe çevresel duyarlılık ve müşteri odaklı inovasyonun artık bir tercih değil, zorunluluk olduğunun altını çizdi.
Türkiye'deki boya sektörü 2025 yılına nasıl başladı, yılın ilk yarısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
SUGA Boya olarak 2025 yılına, önceki yıllarda attığımız sağlam adımların getirdiği özgüvenle girdik. Türkiye boya sektörü genel olarak yılın başında temkinli bir iyimserlik içerisindeydi. Makroekonomik dalgalanmalara rağmen, özellikle inşaat, endüstri ve altyapı projelerindeki hareketlilik sektörümüze olumlu yansıdı.
Yılın ilk yarısında, özellikle endüstriyel zemin boyaları, tamir macunları ve su yalıtımı çözümleri gibi profesyonel segmentte ciddi bir talep artışı gözlemledik. Müşterilerimizin artan kalite beklentilerine karşılık, ürün yelpazemizi inovatif ve çevre dostu çözümlerle zenginleştirerek bu ihtiyaca yanıt verdik. Aynı zamanda, hızlı servis anlayışımız ve teknik destek yapımızla sahada fark yaratmaya devam ettik.
SUGA BOYA olarak 2025’in ilk 6 ayını, hem iç pazarda hem de ihracatta büyüme ile geçirdik. Özellikle proje bazlı çalışmalarda güçlü bir tercih edilme oranına ulaştık. Bu dönemi, markamız açısından verimli, dinamik ve hedeflerimizle uyumlu bir dönem olarak değerlendirebiliriz.
Hammadde fiyatlarındaki artış ve tedarik zinciri sorunları boya sektörünü nasıl etkiliyor?
Hammadde fiyatlarındaki dalgalanmalar ve tedarik zinciri problemleri, global ölçekte olduğu gibi Türkiye boya sektörünü de doğrudan etkiliyor. SUGA Boya olarak, özellikle reçine, solvent, pigment ve katkı maddeleri gibi kritik girdilerde yaşanan maliyet artışlarını dikkatle takip ediyoruz.
Bu durum, sadece maliyetleri artırmakla kalmıyor, aynı zamanda ürün planlaması ve üretim sürekliliği açısından da firmaları zorlayabiliyor. Küresel jeopolitik gelişmeler, navlun maliyetleri ve arz-talep dengesizlikleri tedarik zincirinde belirsizlikler yaratıyor.
Ancak SUGA Boya olarak bu süreci erken aksiyon alan, stok yönetimini optimize eden ve alternatif kaynaklara yönelen bir stratejiyle yönetiyoruz. Yerli tedarikçilerle olan güçlü ilişkilerimiz, üretimimizi sekteye uğratmadan sürdürebilmemizi sağladı. Ayrıca Ar-Ge ekibimizin geliştirdiği yeni formülasyonlar sayesinde hem kaliteyi koruyup hem de maliyetleri dengede tutmayı başardık.
Sonuç olarak, sektörü etkileyen bu küresel sorunlara karşı esnek, hızlı ve sürdürülebilir çözümlerle yanıt vermek, günümüzde rekabet avantajı sağlamanın anahtarı hâline geldi.
Boya sektöründe çevre dostu üretim artık bir zorunluluk. Bu noktada sektör hangi aşamada?
Çevre dostu üretim, artık sektörel bir tercih değil; yasal, toplumsal ve etik bir zorunluluk hâline gelmiş durumda. SUGA Boya olarak biz de bu dönüşümün farkındayız ve bu konuda proaktif bir yaklaşım benimsiyoruz.
Türkiye boya sektörü genelinde çevreye duyarlı üretim anlayışı son yıllarda ciddi bir ivme kazandı. Düşük VOC (uçucu organik bileşik) içeren ürünler, su bazlı sistemler ve geri dönüştürülebilir ambalajlar artık sektör standardı hâline gelmeye başladı. Ancak bu dönüşüm hâlâ devam ediyor ve firmalar arasında uygulama düzeylerinde farklılıklar mevcut.
SUGA BOYA olarak biz, çevresel etkisi düşük ürünler geliştirmeye, üretim süreçlerimizi atık azaltma, enerji verimliliği ve sürdürülebilir hammadde kullanımı doğrultusunda yeniden yapılandırmaya büyük önem veriyoruz. Ürün geliştirme sürecinde yalnızca performans değil, çevresel etkiler de belirleyici kriterlerimiz arasında yer alıyor.
Ayrıca, teknik uygulama ekiplerimizle sahada kullanıcıları da bilinçlendiriyor, daha az sarfiyatla daha uzun ömürlü çözümler sunmaya odaklanıyoruz. Bu hem doğayı koruyor hem de son kullanıcı için ekonomik fayda sağlıyor.
Özetle, sektör olarak doğru yoldayız ancak bu sürecin hızlanması için hem regülasyonların hem de bilinçli tüketici talebinin yön verici etkisi artarak devam etmeli.
Önümüzdeki 5 yılda boya sektöründe ne tür dönüşümler bekleniyor?
Önümüzdeki 5 yıl, boya sektörü için sadece teknolojik değil aynı zamanda çevresel, dijital ve yapısal dönüşümlerin hızla yaşanacağı bir dönem olacak. SUGA Boya olarak bu değişimi yakından takip ediyor ve stratejilerimizi bu yönde şekillendiriyoruz.
En dikkat çeken dönüşüm alanlarının başında sürdürülebilirlik ve yeşil kimya uygulamaları geliyor. Düşük VOC’li, solventsiz ve biyobozunur hammaddelerle üretilen boyaların standart hâline gelmesi bekleniyor. Aynı şekilde, ürün ömrü uzun, sarfiyatı düşük ve çok amaçlı çözümler öne çıkacak.
Bununla birlikte, dijitalleşme de sektörü derinden etkileyecek. Üretimden satışa kadar her aşamada otomasyon, veri analitiği, yapay zekâ destekli renk ve ürün eşleştirme sistemleri gibi teknolojiler yaygınlaşacak. Bu da hem maliyet verimliliği hem de müşteri deneyiminde büyük avantajlar sağlayacak.
Bir diğer önemli başlık da özelleştirilmiş ürünler ve proje bazlı çözümler olacak. Müşteri beklentilerinin farklılaşmasıyla, "tek tip ürün" anlayışı yerine ihtiyaca özel formülasyonların, hızlı teknik servislerin ve sahada çözüm sunan markaların öne çıkacağı bir dönem bizi bekliyor.
SUGA BOYA olarak biz, bu dönüşümleri bir tehdit değil; yenilikçilik ve büyüme için bir fırsat olarak görüyoruz. Ar-Ge ve müşteri odaklı yaklaşımımızla bu sürecin içinde aktif rol almayı sürdüreceğiz.