ROYAL EV ALETLERİNDE 2024 OTOMASYON YILI ROYAL EV ALETLERİNDE 2024 OTOMASYON YILI

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), sektörün 2023’ün ilk 6 ayında aldığı sonuçları değerlendirdi. İthalatçı ve üretici firmalardan oluşan yerli ve uluslararası üye şirketleriyle (Arçelik, BSH, Dyson, Electrolux, Haier Europe, Miele, SEB, Silverline ve Vestel) Türkiye’de beyaz eşya ve küçük ev aletleri sektörünün yüzde 90’ını temsil eden TÜRKBESD’in paylaştığı bilgilere göre; 2023’ün ilk yarısında 6 ana üründe yurt içi satışlar geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 18 arttı. TÜRKBESD’e üye firmaların ihracatları ise bu dönemde yüzde 13 oranında düşüş gösterdi.

ÜRETİM SEVİYESİNDE YÜZDE 2’LİK DARALMA

TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, “33 milyon adetlik üretimimizle ve 26 milyon adetlik ihracat performansımızla Beyaz Eşya sektörü, sadece üretim ve satış ağı ile değil, temas halinde olduğu tüm diğer üretim ve hizmet sektörleri ile büyük bir ekosistem oluşturarak ekonomimizin büyümesinde itici güç konumundadır. 60 bin doğrudan, 600 bin dolaylı istihdamla ulusal ekonomimize katkı sağlamaya devam ediyoruz. 2023’ün ilk 6 ayı hem küresel ölçekte zorlu ekonomik etkileri hissettiğimiz hem de ülke olarak deprem felaketiyle sarsıldığımız bir dönem oldu. Tüm bu gelişmelerin üretim ve istihdam üzerine negatif etki etmesini iç satışlarımızda büyüme sağlayarak büyük ölçüde engelledik. Üretim seviyemizi yüzde 2’lik bir daralmayla geçtiğimiz yıl ile hemen hemen aynı seviyelerde tutmayı başardık.” sözleriyle sektörün üretim ve istihdam gücüne dikkat çekti.

Yılın ilk 6 ayında TÜRKBESD üyesi firmalarının ihracat ve yurt içi satışlardan oluşan toplam satışlarının yüzde 6 oranında gerilediğine dikkat çeken TÜRKBESD Başkanı Gökhan Sığın, sözlerine şöyle devam etti:

“Dış piyasalardaki daralmanın ihracatımız üzerindeki olumsuz etkileri sürüyor. Bu düşüşü Haziran sonuna kadar iç satışlar büyük oranda dengeledi. Üretim ve istihdam yapımızı bugüne dek bu sayede koruyabildik. Ancak iç piyasadaki bu olumlu seyrin devamı sektörümüz için oldukça önemli. Bu nedenle iç piyasada oluşan dinamizmi riske atabilecek; kredi kartı taksit sayılarının azaltılması, kredi faiz ve komisyonlarının artırılması veya vergi düzenlemelerinin gündeme alınması gibi gelişmelerin, üretim ve istihdam yapımızı zorlamasından endişe ediyoruz. Üretim ve istihdamımızı olumsuz etkileyebilecek konjonktürel düzenlemeleri dikkatle izlemek durumundayız.”