Şubat 2018’de Tasarım Merkezi'ni kurarak inovasyonu sadece ürün için değil çözümleri için de bir araç haline getirdiklerini söyleyen Promeda R&D Müdürü Süleyman Bilgiç,  "AR/VR gibi yoğun tasarım ve yazılım isteyen konuları da çözüm yelpazemize ekledik" dedi. 

Promeda R&D Müdürü Süleyman Bilgiç, sektörde yazılım alanında ihtiyaçların ve projelerin 2019 yılında artacağını düşündüğünü, bu nedenle yazılım alanında uzman personel sayısını arttırıp, var olan personeli eğitimler ile beslemeyi hedeflediklerini kaydetti.  "Beyaz eşya ve gıda sektöründe robot yatırımlarının artacağını görüp bu ihtiyaca cevap verebilecek hazırlıklara ve yatırımlara şimdiden başlamış bulunuyoruz. Simülasyon ve arttırılmış gerçeklik teknolojilerini projelerimizde standart hale getirmeyi hedefliyoruz.” diyen Süleyman Bilgiç, öncelikli amaçlarının İzmir ve çevresindeki elektrik malzeme satışına mühendisçe bir yaklaşım sunmak olduğunu söylüyor.

Promeda firmasının yapılanmasından kısaca bahsedebilir misiniz?

Promeda mühendisliğe, çeşitliliğe-diversity- ve inovasyonun gücüne inanmakta, vizyonunu bu doğrultuda yansıtmaktadır. Bunun örneklerinden olarak, 2018 yılı Şubat ayında; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onayı ile “Tasarım Merkezi”mizi kurduk. İzmir yerleşkemizde her iki haftada bir klasik müzik konserlerimizi düzenliyoruz. Tüm çalışanlarımız ve müşterilerimiz ile birlikte bu konserleri dinleme imkanımız bulunuyor. Çalışan çeşitliliğimizi, kadın personel sayımızı artırıyoruz.

2009 yılının son ayında endüstrinin elektrik otomasyon alanında ürün satış hizmeti vermek amacıyla kurulmuş bir firmadır. Öncelikli amacımız İzmir ve çevresinde elektrik malzeme satışında mühendisçe bir yaklaşım sunmaktı. O günden bugüne şirketimizi 10 kat büyüterek çalışmalarımıza devam ediyoruz.
İlk olarak İzmir’de Yenişehir Ticaret merkezinde kurulan şirketimizi 2015 yılında Ulukent’teki fabrikamıza taşıdık ve faaliyet alanlanızı genişlettik. Son yıllarda hareket kontrolü alanında yaşanan ciddi gelişmeler ile Robotik ve Dijitalizasyon departmanımızı kurduk. Bu departmanla beraber 2015 yılında Promeda İstanbul ofisini açarak hizmet vermeye başladık.

Bugün toplamda 5 ana başlık altında hizmet verebiliyoruz.Bunlar;

• Ürün Tedariği;
Bu alanda Siemens, Phoenix Contact, Yokogawa, Fluke, Entes, Kardeş Elektrik gibi küresel firmaların partnerliğini yapıyoruz. Müşterilerimizle ürün tedariği konusunda yıllık tedarik anlaşmaları yapıyor, anlaşma süresi içerisinde son kullanıcının raflarına kadar ürünlerini götürüp yerleştirebiliyoruz. Hatta konsinye
depolar kurup çok hızlı dönen ürün gruplarında bu depoları sürekli besleyebiliyoruz.

• Otomasyon Sistemleri
Otomasyon başlığı altında fabrika otomasyonunu ve proses otomasyonunu birlikte işliyoruz. Bu alanda yine SIEMENS çözüm ortağıyız. Saha seviyesinden ERP sistemine kadar tümleşik otomasyon sistemleri sunuyoruz.

• Pano İmalat
Aylık 150 kolon imalat yapabilecek potansiyele sahibiz. Siemens’in pano alanında SIVACON partnerliğimiz bulunuyor.
Proje dizaynı yapıp MCC,DCS panoları, sürücü panoları, ana dağıtım panoları imal ediyoruz. Ana barası 6300 A e kadar olan panolar üretip, sahada demontaj ve montaj işleriyle birlikte tümleşik çözümler sunabiliyoruz. 

• Robotik ve Dijitalizasyon
Marka bağımsız robot kollarını tedarik ediyor, projenin gripper tasarımından güvenlik sistemlerine kadar müşterimizin beklentisini tam olarak sağlayacak projeler gerçekleştiriyoruz. Daha çok beyaz eşya ve gıda sektöründe tamamladığımız ve devam ettiğimiz projelerimiz bulunuyor. En son gerçekleştirdiğimiz bir projede de Koreli ünlü bir rakibimizi eledik. Türkiye’de yerleşik olmanın verdigi avantajı kullanarak,
müşterimize yerli ve teknolojik hizmet verebilir olduğumuzu gösterdik.

• Servis ve Bakım Hizmetleri
Özellikle yangın algılama ve bina yönetim sistemlerinde yııllık bakım anlaşmaları yaparak müşterilerimize hizmet veriyoruz.
Müşterilerine katma değeri daha yüksek entegre çözümler sunabilmek üzere her yıl daha da büyüyen Promeda, petrokimyadan çimentoya, beyaz eşyadan gıdaya, enerji santrallerinden demir çelik tesislerine kadar tüm endüstriyel tesislerde ürün, çözüm ve servis hizmetleriyle faaliyet göstermektedir.

Hareket Kontrol sistemleri ile ilgili yaşanan teknolojik gelişmelerden bahsedebilir misiniz? Bu alanda sektöre sunmayı planladığınız yeni ürünler var mı?

Hareket kontrol sistemlerinde çok hızlı gelişmeler ve değişiklikler göze çarpmaktadır. Sürekli yeni ve yüksek teknolojili ürünler ile karşılaşıyoruz. Bununla birlikte ürünlerde ve çözümlerde bir sadeleşmeye gitme çabası da gözlemlenmektedir.

Son kullanıcı olarak nitelendirdiğimiz, ürünü bizzat kullanan müşterilerimiz, sahalarında mümkün olduğu kadar basit sistemleri talep etmektedirler.
Dolayısıyla böyle yüksek teknolojili ürünlerde bunu sağlamak işleri zorlaştırmaktadır. Bizim buradaki ana hedefimiz yüksek teknolojili ürünler ile istenilen sadeleşmeyi sağlamada son kullanıcılara çözümler sunabilmektir. Bunun için; Şubat 2018’de Tasarım Merkezi’mizi kurarak inovasyonu sadece ürün için değil çözümlerimiz için de bir araç haline getirdik. Personel ve sistem yatırımı yapıp sürekli gelişmeye olanaklar sağlıyoruz. Müşterilerimize dünyadaki gelişmeleri paralel olarak yansıtmaya çalışıyoruz. Bu amaçla ülkemiz için çok yeni olan AR/VR gibi yoğun tasarım ve yazılım isteyen konuları da çözüm yelpazemize ekledik. 

Robotlu üretim projelerine hangi aşamada dahil oluyorsunuz? Bir projenin kabulden devreye alınmasına kadar geçen süreçlerini anlatır mısınız?

Promeda, müşterisinin ihtiyacını en doğru şekilde anlayabilmek ve en iyi ürün ve/veya çözümü müşterisine sunabilmek için, en başından sürece dahil olmaktadır. Müşterisine sürecin her aşamasında sadece Promeda ile muhatap olma imkanı sağlamaktadır. Promeda, ihtiyaca uygun sistem ve/veya ürünün tasarım ve mühendislik hesaplamalarının yapılması ve sistemin simüle edilmesi, bilgisayar ortamında simüle edilen tasarımın imalata aktarılıp üretiminin yapılması, üretim ve proje aşamasında ihtiyaç duyulan malzeme tedariğinin gerçekleştirilmesi, belirlenen senaryolara uygun yazılım çalışmalarının üretim ile paralel olarak yürütülmesi, sunulan ürün ve/veya çözümün sahadaki sistem ile entegre bir şekilde çalışmasını sağlayacak devreye alma çalışmalarının yürütülmesi, satış sonrası teknik servis ve bakım hizmetlerinin verilmesi gibi bir projenin kabulden devreye alınmasına kadar tüm bu süreçlerin her aşamasında faaliyet gösterecek iş gücü ve bilgi donanımına sahiptir.

Otomasyon projelerinde özellikle karşılaşılan zorluklar nelerdir? Bu tür projelerde ürün seçiminde nelere dikkat edilmeli?

Otomasyon projelerinde en sık karşılaştığımız zorluk, müşteri tarafından talep edilen çözümün iyi anlatılamaması ve bunun sonucu olarak fiyat/ performans farkının gündeme gelmesidir. 

Bir önemli konu da son kullanıcının çoğunlukla mevcut çalışan sayısında azalma beklentisidir. Bu yüzden son kullanıcıya “Otomasyon sistemler bir ürünün aynı standartlarda ve adetlerde aynı işin yapılmasını garanti eder“ bilincini aşılamamız gerekmektedir. Bir diğer karşılaşılan zorluk da, sektörün tüm ihtiyaç ve standartlarını sağlayacak doğru çözümün sunulamamasıdır. İyi bir otomasyon sistem üreticisi firmanın, sektörün gerçeklerini bilmesi, araştırması ve tüm bu çalışmalara uygun bir projeyi çözüm olarak sunması beklenmektedir. Örneğin gıda sektörünün olmazsa olmaz standartlarına uygun bir proje gerçekleştiremediğinizde görünürde iyi çalışan bir sistemi devreye almanız mümkün olmayacaktır. Otomasyon teknolojilerde sistemin bir bütün olarak ele alınması ana konudur. Kurulacak olan yeni sistemde çözüm sunulan sürecin bir önceki ve bir sonraki süreçleri de ele alınıp kullanılan ekipmanlar da kurulacak olan yeni sistem kapsamında bir bütün olarak değerlendirilmelidir. Bu durum özellikle son kullanıcıya çok iyi anlatılmalıdır.

Satış sonrası destek konusunda ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? Bu noktada verdiğiniz hizmetlerin kapsamını paylaşır mısınız?

Satış sonrası servis çalışmalarında, müşteri ile tüm konuları ele alıp bir proje yönetimi icra ediyoruz. Yapmış olduğumuz sözleşmelerde sadece müşteri taleplerine cevap vermekle kalmıyor, yapmayacağımız çalışmaları da sözleşmelere eklemeye çalışıyoruz. Bu sonradan yaşanabilecek anlaşmazlıkları engelliyor. Yazılım ve donanım desteği, ihtiyaca göre iyileştirme ve inovasyonu yürütülen projenin her aşamasına dahil edip süreçleri iyileştiriyor ve sisteme değer katmaya çalışıyoruz. 

2019 yılından beklentileriniz nelerdir? İş gündeminizi paylaşabilir misiniz?

2019 yılında sektörde yazılım alanında ihtiyaçların ve projelerin artacağını düşünüyoruz. Bu nedenle yazılım alanında uzman personel sayımızı arttırıp, var olan personelimizi eğitimler ile beslemeyi hedefliyoruz. Beyaz eşya ve gıda sektöründe otomasyon yatırımlarının artacağını görüp bu ihtiyaca cevap verebilecek hazırlıklara ve yatırımlara şimdiden başlamış bulunmaktayız. Simülasyon ve arttırılmış gerçeklik teknolojilerini projelerimizde standart hale getirmeyi hedefliyoruz.

Orta vadeli servis çalışmalarımızda AR/VR teknolojilerini de çözüm olarak sunmak istiyoruz. Bu sayede sahadaki servis personeli ile ofisteki uzman personelimize çevrimiçi çalışma ortamı yaratmış olacağız.