Madencilik sektöründe 1940 yılından beri faaliyet gösteren Alimoğlu Mermer, son dönemde hem ocakları hem de fabrika bünyesinde yenilemelere imza atarak, yeni hat yatırımları yaptı; böylece hem üretim kapasitesini hem de verimliliklerini artırdı.

Afyonkarahisar’nın ilk mermer üreticisi olan Alimoğlu Mermer, yıllık 750 bin metrekare fabrika, 100 bin metreküp ocak kapasitesi ve yaklaşık 200 personeliyle müşterilerinin kaliteli mermer taleplerini karşılıyor.

Yaklaşık 5 yıl kadar önce ERP yazılımı yatırımına da imza attıklarını söyleyen Alimoğlu Mermer Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Sami Alimoğlu, “Bu yazılım öncelikle firma içindeki iletişimi çok artırdı ve anlık verinin önemini çok daha iyi anladık. Bu yazılımdaki uygulamaları el terminalleri ile sağlıyoruz” dedi. 

Mehmet Bey, kısaca şirketinizin yapılanmasını ve yakın dönem iş gündeminizi anlatmanızı rica ediyoruz. 

Alimoğlu Mermer olarak 1940’tan bugüne madencilik sektörü içerisinde faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Yönetim Kurulu Başkanımız İbrahim Alimoğlu 3.kuşak olarak ve bizler de 4.kuşak olarak firmamıza, sektöre ve ülkemize hizmet etmeye devam ediyoruz. Merkez fabrikamız Afyonkarahisar’da, diğer üretim tesislerimiz ve ocaklarımız yakın çevrelerde bulunmakta. Kendi ocaklarımızdan çıkan hammadde çeşitliliğimiz oldukça fazla, fakat bunun yanında piyasada talep edilen çeşitleri de bulundurmaya çalışıyoruz. Çünkü yeni müşteri profili artık çok fazla uğraşmak istemiyor, tek bir yerden isteklerini çözmek istiyor. Biz de yıllık 750 bin metrekare fabrika, 100 bin metreküp ocak kapasitemiz ve yaklaşık 200 personelimizle bu talepleri karşılamaya çalışıyoruz.

Markanız ülkemize alanında ne gibi ilkleri kazandırdı? 

Alimoğlu markası Afyonkarahisar ve sektörümüz için çok önemli bir marka. Afyonkarahisar’da ilk ve Türkiye’deki ilk mermer firmalarından birisiyiz. Bu sebeple her zaman sektörün öncü firmalarından birisi olduk.

İş gündeminizi ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz? 

Şu an malum bütün dünya bir pandemi süreci yaşıyor. Gündemimiz tabi ki pandemi sürecinde, çalışanlarımız, müşterilerimiz, tedarikçilerimizle birlikte bu süreci en güzel şekilde geçirmek oldu. Misyonumuz da, kurulduğumuz günden beri sunduğumuz ürün, hizmet ve istihdam olanaklarıyla ülkemize ekonomik ve sosyal faydalar sağlamak, dolayısı ile mutlu çalışan, mutlu işyeri ve mutlu müşteriye sürdürülebilir şekilde sahip olmak. Bunun için de var gücümüzle çalışıyoruz.

Yeni üretim hattı, Ar-Ge, tesis, makina ya da teknoloji yatırım kararı nasıl veriliyor? Yakın dönemde ne tür bir yatırıma imza attınız?

Sektörümüz sürekli yatırım istiyor, çünkü ağır sanayi. Sürekli ağır bir malzeme ve suyla çalışıyoruz. Bu da makinelerin yıpranma süreçlerini çok hızlandırıyor. Yenileme yapmadığınız takdirde de sizi servis ve yedek parçayla yormaya başlıyor. Diğer taraftan da bütün sektörlerde olduğu gibi yeni teknolojiye ayak uydurmanız gerekiyor. Rakiplerinizin gerisinde kalmamak ve günü sürekli yakalamak için bu yatırımları yapmak gerekiyor. Biz son dönemde hem ocaklarımız hem de fabrikamız için yenilemeler yaptık, yeni hatlar eklendi, üretim kapasitesi ve verimlilikleri arttı. Yeni teknolojiyle beraber maliyetleri de azaltmaya çalışıyoruz, çünkü karlar azalmaya devam ediyor.

Üretime dönük hangi teşvikler var ve bundan siz nasıl istifade ediyorsunuz?

Üretime yönelik teşviklerden önceki yıllarda çok faydalanmamıştık, fakat yaklaşık beş senedir, nerde nasıl bir imkan varsa araştırıp kullanmaya çalışıyoruz. Bu noktada Ekonomi Bakanlığı’nın yatırım teşvik belgeleri, KOSGEB kredileri, kalkınma ajansları ve bölgesel teşviklerden imkan oldukça yararlanmaya çalışıyoruz.

Fabrikanızda; hammadde girişinden, tasarım ve Ar-Ge çalışmalarına, oradan sevkine kadar olan üretim süreçlerini anlatır mısınız? 

Açıkcası bu süreçlerin hepsinin başında uzun yıllardır bizimle olan tecrübeli arkadaşlarımız var. Bütün personelimizin kişisel gelişiminlerine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Firmada beklentimiz sürekli yenilik ve gelişim. Birde tecrübeli arkadaşlarımızın yanına genç arkadaşlarımızı ekleyerek, hem firmamız hem de sektörümüz için personeller yetiştiriyoruz.

Sıfır duruş ile kaliteli üretim yapmak adına tesisinizde ne tür metod ve sistemler kullanılıyor? Süreci otomatikleştirecek hangi donanım ve yazılım teknolojilerinden yararlanıyorsunuz? 

Yaklaşık beş sene kadar önce bir ERP yazılım yatırımı yaptık. İlk zamanlar muhasebe, daha sonrasında da diğer süreçler başladı. Bu yazılım öncelikle firma içindeki iletişimi çok artırdı ve firma olarak anlık verinin önemini çok daha iyi anladık. Bu yazılımdaki uygulamaları el terminalleri ile sağlıyoruz. Bunun yanında bütün bu süreçlerimizi takip eden ve bizi denetleyen iç ve dış kalite yönetim sistemleri uyguluyoruz. Kalite belgeleri sadece bulundurmak için değil, alınan her belgenin hakkıyla uygulanıyor ve faydalanıyor olmasına özen gösteriyoruz.

Sanayinin Dijital Dönüşümü vizyonunuz nedir? Varsa pilot uygulamalarınızdan bahseder misiniz? 

Dijital dönüşüm beklenilenden çok daha hızlı oluyor. Artık bütün hayatımız cep telefonlarımızda, bütün işler oradan yürüyor. Pandemi sürecinde dijital dönüşüm ister istemez daha da hızlandı, toplantılar, iş görüşmeleri ve diğer tüm randevular dijital gerçekleşti. Biz de bu noktada tesislerimiz arasındaki iletişimlerde, görüşmelerde ve veri akışında teknolojiden sonuna kadar faydalanmaya çalışıyoruz.

Üretim süreçlerinizde robot kullanıyor musunuz? 

Yaptığımız yeni yatırımlarda otomasyona çok önem veriyoruz, robotlar artık günümüzün gerçeği, işin daha hızlı ve daha standard yapılması adına onlar artık hayatımızdalar. İlk zamanlar yatırım maliyetleri fazla da olsa, günden güne yatırım maliyetleri düşüyor ve operasyonel maliyet katkısı sağlıyorlar.