Bir fabrikanın başarılı olabilmesi için hem verimli hem de performanslı olması gerekir. Verimlilik içe dönük konudur ve zamanın, çabaların ve kaynakların planlanmış işler için iyi kullanılmasını ifade eder. Performans ise dışa dönük kavramdır; planlanan çıktıları gerçekleştirme düzeyini gösterir. Bugüne kadar çok sayıda verimlilik ve performans artırma önerisi geliştirilmiştir. Bu önerilerin bir kısmı sistematik metotlar (örneğin yalın yaklaşım), kalanı da hap şeklindeki çözümlerdir. Her öneri zamanının koşulları altında çeşitli kurumlara umut vermiş ve faydalar sağlamıştır. Ancak endüstri zamanla değiştiğinden yeni koşullara uygun önerilere gerek vardır. Bu doğrultudaki çalışmaların dikkat çekenlerinden biri de bazı Alman firmalarının kurmuş olduğu SmartFactoryKL isimli araştırma platformudur. 

Bu platformun geliştirdiği “Başarılı fabrika” modelinin ilk üç koşulu şöyledir:

• Modüler yapıya dayalı tekrar konfigüre edilebilen hücresel üretim yapısı. Bu sayede değişik ürünler için özel kısa ve hızlı rotalar oluşturmaya olanak sağlanacaktır. Tek modelden çok adette satış yapma olanağı bulunmayan fabrikalar çok çeşitten az adette üreterek kapasitelerini doldurmak zorundadırlar. Bu koşul buna hizmet etmektedir.

• Bir üründen diğerine geçişin kısa sürmesi. Tıpkı Formula 1 yarışlarındaki gibi çok kısa değişim süreleri kapasite kayıplarını azaltacaktır. Ek olarak temin süresi de kısalarak müşteri memnuniyeti ve rekabet gücü artacaktır.  

• Fabrikanın hem tedarikçilerle hem de müşterileri ile sürekli dijital bağlantı halinde olması. İletişimin anlık olmasını öneren bu koşul müdahaleleri hızlandırmaktadır. 

Dünya üretim tarihinin gelmiş geçmiş en başarılı ülkesi Almanya bir şey söylüyorsa kulak vermek gerekmektedir.