Yenilenebilir enerji; güneş, rüzgâr, yağmur, dalgalar, jeotermal ısı gibi karbonun sıfır olduğu doğal kaynakların bütününden oluşur. Doğal olarak kendini yenileme özelliğine sahip kaynakları kullanarak elde edilen enerjiye yenilenebilir enerji diyoruz.  

Yenilenebilir enerjinin ülkelere sağladığı en önemli avantaj ise enerjide bağımsızlıktır. Yenilenebilir enerji kullanan ülkelerin fosil yakıtlara olan bağımlılıkları azalır, ekonomik kazanç sağlar. Ayrıca çevreye daha duyarlı olmasıyla da tercih edilen enerji sistemlerden biri olma yolunda hızla ilerliyor. Enerji bağımsızlığı genel olarak bir ülkenin ithal edilen fosil yakıtlara olan bağımlılığını azaltmanın ve güvenliğini artırmanın en sağlıklı yollarından biri olarak görülüyor.

Enerjide bağımsızlığı sağlayabilmek adına birçok çalışma yapılmaktadır. Ki bu durum sağlanabilirse enerjide bağımlılık problemi yaşan birçok ülke ekonomik ve güvenlik açısından fayda sağlayabilirler.  Sunduğu avantajları şöyle sıralayabiliriz; ithal petrole bağımlılığın azalması sonucu ekonomik büyümenin artması, ayrıca çevreye daha duyarlı enerji kaynaklarının kullanılması sonucu karbon salınımının azalması. Daha temiz ve uzun soluklu sağlıklı yaşama olanağının artması. Kaynakların tükenmesi sonucu yaşanabilecek sonuçların korkutuculuğundan arınmakta, avantajlar arasında sayılabilir. Şu an içinde bulunduğumuz yüzyılda dünyadaki bütün düzen enerji üzerine kurulu, kaynakların hızla tüketilmesi demek hayatın durma noktasına gelmesi demek, enerji de tükenmeyen kaynaklara odaklanılması kurulu düzenin devamının sağlanmasında temel nokta.

YENİ DÜZEN DE ENERJİDE TAM BAĞIMSIZLIK

Enerjide bağımsızlık konusunu; Elektrik Piyasası Danışmanı ve Ekonoenerji Genel Müdürü Abdullah Koç ile konuştuk. Enerjide bağımsızlık nasıl sağlanır bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz.

Öncelikle şunu belirtmeliyim enerjide bağımsızlık sağlanabilmesi için gerekli tüm koşulların kamu tarafında sağlanması gerekir. Bağımsızlık için yapılması zorunlu bütün hamlelerin düzenli, kararlı bir şekilde uygulamaya koyulmalı. Enerjide bağımsızlık için yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelim oldu. Bu durum kaçınılmaz bir gerçek zaten yeşil enerji kapsamında olanlara birtakım izinler verildi. Bu uygulamaların tabi ki olumlu geri dönüşleri oldu. Fakat hâlâ endüstri de doğalgaz kullanımı %30’larda seyrediyor.

Salt yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek değil odak noktamız, aynı zamanda enerjide verimlilikte sağlamamız gerekiyor. Peki en az enerjiyle en büyük verimi nasıl sağlarız?

Türkiye’nin Enerji Sektörü İçin Önemli Stratejik Yönelimler Paylaşılacak Türkiye’nin Enerji Sektörü İçin Önemli Stratejik Yönelimler Paylaşılacak

Enerji de verimlilik sağlamak istiyorsak bu konu her alanda her platformda mutlaka değerlendirilmeli. En iyi enerji üretimi en iyi verimliliği sağlamaktır. Örnek vermem gerekirse; bin birimlik hakkım varsa ve 300 birimle bin birimlik enerji kullanımı yaparsam zarar etmiş olurum. Enerji verimlilik konusunda sanayide, meskenlerde gerekli görülen çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalar sayesinde daha az sarfiyatla daha fazla iş yapılabiliyor.

Konuya genel açıdan bakarsak dünya genelinde enerji verimliliğine yoğun yönelme var bu konu hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Dünyada birçok ülke yenilenebilir enerji ve verimlilik sağlama konusunda hedefler belirlerken sadece elektrik üretimi değil tüketim tarafında da azami çalışmaların yapılması gerekir. Basit bir örnek vermem gerekirse; e- postanıza gelen gereksiz gördüğünüz bir mail bile size ulaşırken serverlar tarafından çok fazla elektrik harcanıyor. Buda alt metinde elektrik tüketimini fazla tetiklediği için doğaya zarar veriyor ve karbon emisyonunu arttırıyor. Dolayısıyla gereksiz maillerinizi iptal edin. Tüketim ve verimlilikle ilgili alınan önlemler bu noktaya kadar geldi. Bu durumu sanayiye montajlayın ve sanayide verimlilikle ilgili neler elde edebileceğimizi düşünün.  Şöyle ifade edeyim, aylık 150 milyon TL fatura ödeyen bir işletme enerji verimliliği çalışması yaptığında otomatik olarak bu fatura da azalma oluyor. Diğer bir konuda doğaya olan saygısı yani zarar vermemesi, küresel ısınmada azalma olması. Çünkü belirlenmiş alanın altında daha verimli bir enerji kullanılmış oluyoruz. Kısaca Paris Barış Antlaşması’nda verdiğimiz söz verdiğimiz taahhütleri yerine getirmiş oluyoruz.                                       

Editör: Semra Çakmak