Eleman ilanlarına ciddi rakamlar harcadığı halde hiçbir sonuç alamayan kaç şirket var Türkiye’de?
Elbette bu soruların yanıtı, “iş arayanlarla eleman arayanların sayısı birbirine eşit!” anlamına gelmiyor ama her iki tarafta da ciddi sıkıntılar yaşanıyor.

Nedeni ne olabilir

Peki, arz ve talep birbirine bu kadar uygun olmasına rağmen neden iş arayan da eleman arayan da istediği sonuca ulaşamıyor dersiniz?
İlk akla gelen yanıt “kalifiye eleman eksikliği” oluyor öyle değil mi?
Hatta birçoğumuz, “eleman arayanların çok büyük bir bölümü yetişmiş eleman arıyor, bunun için de gençlerin önü kapanıyor” diye düşünüyor olabilir.
Ancak benim bu konudaki 16 yıllık deneyimim hiç de aynı görüşü yansıtmıyor!
Bakın açıklayayım...

Gereğinden fazla duygusalız

Birçok yazımda da belirttiğim gibi ben sistem yatırımına değil, insan yatırımına inanıyorum. Sonuçta sistemleri kuran da, yöneten de, sürdüren de insandır...
Bu bakış açısıyla 16 yıllık iş yaşamımda birlikte çalışacağım mesai arkadaşlarımı tercih ederken, deneyimli olup olmamalarıyla pek ilgilenmiyorum.
Amacım insana yatırım yaparak her insanı kendi vizyonuna göre destekleyerek, sahibi olduğum şirketleri sağlam bir temel üzerine büyütmek oldu.
Bu konuda özellikle okullarından yeni mezun olmuş arkadaşlarla ilgileniyorum. Onlara amacımı ve birlikte neler yapabileceğimizi anlatmaya çalışıyorum.
Ancak başarı oranım oldukça düşük. Çünkü yeni mezun arkadaşlar ille de eğitimini aldığı işi yapmak istiyorlar.
Birçok branşta sürdürülebilir bir iş bulamayacaklarını bile bile gereğinden fazla duygusallık yapıyorlar ve kendilerine zarar veriyorlar.
Öyle ise gelin, yeni bir meslek oluşturalım.

Mühendis Gazeteci...

Tabi ki olur! Çünkü tüm dünyada buna ihtiyaç var...
Ciddi bir sermaye ile hazırlanmış, ticari ahlaka önem veren sektörel yayınlar, kendi sektörlerinin en büyük iletişim kanallarıdır.
Belki gelecekte gazete ve dergi formatından web yayını formatına dönüşecek ama sektörel yayınlar her zaman var olmaya devam edecekler.
Öyle ise, teknik içerikli yayınlarda teknik insanların çalışması gerekmez mi?
Örneğin, bir makina dergisinin içeriğini hazırlayacak olan bir makina mühendisi...
Konulara hakim. Eğitimini aldığı sektörle sürekli iletişim halinde ve bilgileri her zaman güncel.
Bu işi meslek olarak seçmekte tereddüt edenler varsa bu konuda Türkiye’nin en önemli değeri ve Alternatif Yayın Gurubu’nun Genel Yayın Yönetmeni olan Halefşan Sümen hocaya bir sorsunlar. Olmadı, Sektörel Tanıtım Dergileri’nin editörü olan Murat Tanık’la bir konuşsunlar.
Öğrensinler bakalım bir teknik insan için “Mühendis Gazeteci” kavramı nasıl bir mesleki tatmin sağlıyor?