Pandemi ile birlikte e-ticaret talebi hızla artarken ve işgücü kıtlığı yoğunlaşırken, yapay zeka destekli robotlar, tercih unsuru olmaktan çıkarak bir gereklilik haline geldi. Bu robotları kontrol etmek için yazılım geliştirmeye çalışan birçok girişimden biri olan Covariant, en yakın rakibi Osaro gibi moda, güzellik, ilaç ve market gibi sektörlerde hızla yükselen bir talep gördüğünü söylüyor. Bir zamanlar pilot programlara dahil olan müşteriler, yapay zeka destekli robotları üretim hatlarına kalıcı olarak entegre etmek için harekete geçiyor.
ENDÜSTRİNİN DÖNÜM NOKTASINDAYIZ: HER DEPODA EN AZ 10 ROBOT OLACAK
Bir depo lojistik teknolojisi şirketi ve Covariant'ın ilk müşterilerinden biri olan ve 2019'un sonlarında teknolojiyi denemeye başlayan Knapp, artık eski depoların güçlendirilmesi ve Covariant'ın robotuna yardımcı olmak için optimize edilmiş tamamen yenilerinin tasarlanması da dahil olmak üzere dünya çapında "tam bir proje hattına" sahip olduğunu söylüyor.
ABI Research'te endüstriyel robotik pazarını analiz eden Rian Whitton, şu an için yaklaşık 2.000 AI destekli robotun konuşlandırıldığını ve tipik bir depoda bir veya iki tane bulunduğunu tahmin ediyor. Ancak endüstri yeni bir dönüm noktasına ulaştı ve her deponun yakında 10'dan fazla robotu barındıracağını ve önümüzdeki birkaç yıl içinde toplamı on binlere çıkaracağını tahmin ediyor. “Oldukça hızlı bir şekilde büyüyor. Kısmen, pandemi tarafından hızlandırıldı." diyor.
YENİ BİR OTOMASYON DALGASI
Son on yılda, çevrimiçi perakendecilik ve nakliye endüstrileri, büyük oyuncuların öncülük etmesiyle, giderek daha fazla depolarını otomatik hale getirdi. 2012'de Amazon, raflarda ürün taşımak için sektörde AMR olarak bilinen otonom mobil robotlar üreten Massachusetts merkezli bir robotik şirketi olan Kiva Systems'ı satın aldı. 2018'de FedEx, Vecna Robotics adlı Massachusetts merkezli farklı bir girişim tarafından tasarlanan kendi AMR'lerini dağıtmaya başladı.
Ancak bu erken otomasyon dalgalarının öncelikle AMR'ler biçiminde gelmesinin bir nedeni var. Teknik açıdan bakıldığında, nesneleri A noktasından B noktasına taşımak, çözülmesi en kolay robotik zorluklardan biridir. Çok daha zor olan zorluk, nesneleri raflardan ve çöp kutularından çıkarmak veya kutulayıp poşetlemek için manipüle etmektir, insan işçilerin elleriyle çok çevik bir şekilde yaptığı gibi.
Bu, Covariant ve Osaro gibi en yeni nesil robotik şirketlerinin uzmanlaştığı şeydir ve 2019'un sonlarına kadar ticari olarak geçerli olmayan bir teknolojidir. Şu anda bu tür robotlar en çok nesneleri alıp kutulara yerleştirmek gibi basit manipülasyon görevlerinde yeteneklidir. Ancak her iki girişim de robotların kırışık, dayanıksız veya yarı saydam malzemelerle çalışmasını gerektiren otomatik torbalama da dahil olmak üzere daha karmaşık hareket dizileri üzerinde müşterilerle zaten çalışıyor. Birkaç yıl içinde, daha önce gerçekleştirmek için el gerektiren herhangi bir görev, kısmen veya tamamen otomatikleştirilebilir.
Bazı şirketler, bu yeni yeteneklerden daha iyi yararlanmak için depolarını yeniden tasarlamaya şimdiden başladı. Örneğin Knapp, zemin düzenini ve malları hangi tür işçinin (robot veya insan) farklı ürünleri taşımada daha iyi olduğu faktörüne göre yönlendirme şeklini değiştiriyor. Net bir misket torbası veya hassas çanak çömlek gibi robotları hala zorlayan nesneler için, merkezi bir yönlendirme algoritması onları insan toplayıcıların olduğu bir istasyona gönderecek.
Knapp'ın Almanya'nın Berlin kentindeki bir depoda pilotluk yaptığı Covariant özellikli ilk robot kollardan biri.
Osaro'nun kurucu ortağı ve CEO'su Derik Pridmore, moda gibi sektörlerde, tam otomatik depoların iki yıl içinde çevrimiçi hale gelebileceğini tahmin ediyor, çünkü giyim robotlar için nispeten kolay.
Bu, tüm depoların yakında otomatik hale geleceği anlamına gelmez. Bilgi teknolojilerinin ekonomi üzerindeki etkisini inceleyen McKinsey Global Institute'un ortaklarından Michael Chui, dünyada bunlardan milyonlarca kişi olduğunu söylüyor. "Bütün bu tesislerin güçlendirilmesi bir gecede gerçekleşemez" diyor.
OTOMASYONU BENİMSEYEN ŞİRKETLER DAHA REKABETÇİ
Bununla birlikte, en son otomasyon hamlesi, bunun işler ve çalışanlar üzerindeki etkisi hakkında soruları gündeme getiriyor.
Önceki otomasyon dalgaları, araştırmacılara ne beklemeleri gerektiği konusunda daha fazla veri sağladı. Otomasyonun firma düzeyindeki etkisini ilk kez analiz eden yakın tarihli bir araştırma, robotları kendi sektörlerinde diğerlerinden önde benimseyen şirketlerin daha rekabetçi hale geldiğini ve daha fazla büyüdüğünü ve bunun da daha fazla işçi işe almalarına yol açtığını ortaya koydu. Makalenin yazarlarından biri olan Wharton'da profesör olan Lynn Wu, "Herhangi bir iş kaybı, robotları benimsemeyen şirketlerden kaynaklanır" diyor. “Rekabet güçlerini kaybediyorlar ve ardından işçileri işten çıkarıyorlar.”
Ancak Amazon ve FedEx'teki çalışanların zaten gördüğü gibi, insanlar için işler farklı olacak. Paketleme kutuları ve çantalar gibi roller yer değiştirecek ve bazıları doğrudan robotların bakımı ve denetimiyle ilgili, bazıları ise genişletilmiş lojistik ve teslimat operasyonları gerektirecek daha fazla siparişi yerine getirmenin ikinci dereceden etkilerinden kaynaklanan yenileri ortaya çıkacak. Başka bir deyişle, düşük ve yüksek vasıflı işler lehine orta vasıflı işgücü ortadan kalkacak diyor Wu: “Kariyer basamaklarını yıkıyoruz ve ortasını oyuyoruz.”
Ancak uzmanlar, otomasyon eğilimini durdurmaya çalışmak yerine, çalışanların yeniden beceri kazanmasına yardımcı olarak ve kariyer gelişimi için yeni fırsatlar yaratarak geçişi kolaylaştırmaya odaklanmanın daha iyi olduğunu söylüyor. Chui, "Yaşlanma nedeniyle, dünyada iş gücünün boyutunun şimdiden azaldığı bazı ülkeler var" diyor. “Ekonomik büyümemizin yarısı, son 50 yılda çalışan daha fazla insandan geldi ve bu da ortadan kalkacak. Dolayısıyla üretkenliği artırmak için gerçek bir zorunluluk var ve bu teknolojiler yardımcı olabilir.
Kaynak: MIT Technology Review
