Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Delegeler Çalıştayı, bu yıl ilk kez İstanbul’da düzenlendi. TİM Başkanı İsmail Gülle’nin ev sahipliğinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın katılımıyla gerçekleştirilen Çalıştay’a, TİM üyesi 71 bin ihracatçıyı temsilen 440 delege katıldı. Geniş bir katılımın olduğu Çalıştay’da ihracatçıların sorunları ve önerileri masaya yatırıldı. 

Çalıştay açışında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay “Yatırım-üretim-istihdam-ihracat değer zincirini ön plana çıkaran, Ar-Ge, yenilik, tasarım ve markalaşma odaklı bir yaklaşımı öne çıkarıyoruz. Ve bu yaklaşımla yeni devlet destekleri kurguluyor, mevcut desteklerde iyileştirmelere gidiyoruz. Bunun yanı sıra ihracatçılarımıza sağlanan hizmetlerde basitleştirmelere gidiyor, hizmetlere daha hızlı ulaşılmasına dönük çalışmalar sürdürüyoruz. Her ne pahasına olursa olsun orta gelir tuzağından kurtularak, yeni bir ruh ve atılımla yeni bir hikaye yazacağız. Bu çerçevede, üretim ve ihracata dayalı büyüme hedefimiz yüksek teknolojiye dayalı ve yüksek katma değerli ürünlerimizle hayata geçmelidir.”
Küresel konjonktürdeki tüm olumsuzluklara rağmen önemli başarılar sergileyebilen Türk ihracatçısının, önümüzdeki süreçte yeni başarılara imza atacak güce sahip olduğunu söyleyen Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ise “Biz de Bakanlık olarak, ihracatımızı hem nicelik hem de nitelik açısından artırmak adına politikalarımızı kararlılıkla yürütecek, sizlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu toplantıyı, ihracat ailemizin bir araya gelip fikir alışverişinde bulunabileceği, önümüzdeki zorlu ama ümit vadeden sürece yönelik istişareler yapılabilecek önemli bir buluşma olarak gördüğümü belirtmek istiyorum. Önümüzdeki süreçte güçlü bir Türkiye’nin varlığı için çok daha fazla çalışmamız, çok daha fazla akıl yormamız gerekmektedir. Bu yeni dönemde hepimize büyük iş düşüyor. İnanıyorum ki sizler de bu düşüncelerimi paylaşıyorsunuz ve bu dönemde de bizimle birlikte yürüyeceksiniz.” dedi. 

“BU YIL REKOR KIRILACAK”
TİM Başkanı İsmail Gülle de konuşmasında ihracat ailesinin Türkiye’nin yerli gücü ve Türkiye’nin milli gücü olduğunu belirtti. Eylül’de aylık bazda tüm zamanların en yüksek ihracatına ulaşıldığını hatırlatan Gülle, Ekim ayında da şimdiye kadar ki en yüksek aylık ihracat rakamlarından birini duyuracaklarını belirterek bu yıl 170 milyar doları aşarak yeni bir rekor kıracaklarını söyledi. Devlet Yönetimindeki yenilik taleplerinin hayata geçtiği Genel Seçimlerin arkasından, İhracat ailesinin de değişim için irade göstermesinin bir rastlantı olmadığını söyleyen Gülle; “İhracat, Türkiye’nin değişim ve gelişim unsurlarından biridir, mütemmim cüzüdür. İhracat olmadan gelişim, değişim olmaz. Değişim ve gelişim yoksa ihracat olmaz.” şeklinde konuştu. 
Gülle, 30 Haziran’da iş başına gelen TİM’in yeni yönetimin hedeflerini “Güçlü Altyapı, Güçlü İnsan Kaynağı, Güçlü İhracat, Güçlü Ekonomi ve Güçlü Türkiye” olmak üzere 5G ile özetleyebileceğini belirterek 100 günlük eylem planı çerçevesinde hayata geçirilen projelere ve çalışmalara değindi. Gülle, göreve geldiğinden bu yana TİM’in tarihinde ilk kez Kadın Konseyi oluşturduğunu, TİM İhracat Endeksi’nin kurulduğunu, Türkiye Tanıtım Grubu’na daha fazla işlerlik kazandırıldığını, TİM fonlarının Eximbank’a kullandırıldığını, bankalarla diyaloğun artırıldığını ve TL ile ticaretin teşvik edildiğini anlattı. “Biz ihracatçılar, ülkemizin en önemli ticaret elçileriyiz.” diyen Gülle, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sektörlerimizi, ürünlerimizi, tüm dünyaya tanıtma misyonunu, bizler üstleniyoruz. Bu misyonla, kısa sürede birçok faaliyet gerçekleştirdik. Ülke ülke gezerek ihracatımızı, sektörlerimizi anlattık. Ticaret heyetlerimizin vizyonunu değiştirdik. Rekor katılımla 76 ülkeden 106 diplomatik temsilciyi Kapadokya’da buluşarak ticaret diplomasisinde çıtayı yükselttik. Yeni bir Türkiye Ticaret Merkezi Modeli üzerinde çalışıyoruz. Aktif TTM sayımızı 35’e çıkarmayı hedefliyoruz.” 

“GERÇEK İHRACAT RAKAMIMIZA ULAŞMAK İSTİYORUZ”
“Türk ihracatçıları olarak dünyadaki ve komşularımızdaki bu karmaşık ve olumsuz koşullara rağmen devletimize güvenle yola devam ediyoruz, edeceğiz.” diyen Gülle, 2023 hedefleri doğrultusunda bundan sonra atacakları adımları şu sözleriyle sıraladı: “Katma değeri yüksek sektörlere öncelik verecek; ihracatımızı Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma temeline oturtarak girişimciliğe yoğunlaşacağız. Sektörlerimizin tek bir pazara bağlı kalmaması için pazar çeşitlendirmesi çalışmalarına ağırlık vereceğiz. İhracatın tüm ülkeye yayılması ve Anadolu illerimizi ihracata teşvik etmek için yeni ihracatçılar yaratacak bir mentörlük çalışması başlatacağız. Şu anda transit ticaret ve e-ihracat ile ilgili sağlıklı verilere ulaşamıyoruz. Biz bunların kayıt altına alınması için çalışmalar başlattık. Verileri Bakanlığımız öncülüğünde geliştirerek gerçek ihracat rakamımıza ulaşmak istiyoruz.”

“EXİM 10 MİLYAR DOLAR DAHA DESTEK VERSİN, BİZ İHRACATI 20 MİLYAR DOLAR ARTIRALIM”
“Cumhurbaşkanlığı politika kurullarından birisinin doğrudan ekonomiyle ilgili olması da son derece isabetli bir karar olmuştur. Bu kurulun görev alanı içinde ihracatçılarla görüş alışverişinde bulunulmasının yer alması, Türkiye'nin önümüzdeki dönemde çok daha büyük bir ihracat sıçraması için gerekli altyapıyı oluşturacaktır.” diyen Gülle, ihracatçıların yaşadığı sorunlarla ilgili şunları söyledi: “KDV alacaklarının düzenli ödenmeye başlanacak olması, ihracatçılarımızı finansal olarak rahatlatacak ve rekabet güçlerini artıracaktır. KDV konusunda düzenlemeler yapılıncaya kadar firmaların KDV alacaklarının teminat olarak kullandırılması ve bu alacakların nemalandırılmasını talep ediyoruz. Ayrıca yeni yatırımlara ihtiyacımız var. Bunun önünün açılması için düşük faizli ve miktar sınırlaması olmadan kredi sağlanmasının, son derece faydalı olacağı kanaatindeyiz. Eximbank’a ihracatçılarımıza sağladığı olanaklar ve 2018’de 40 milyar dolara varacak olan destekleri için teşekkür ediyoruz. Bankanın verdiği desteklerin artmasını bekliyoruz ve burada sizlerin önünde şu sözü veriyoruz: Exim 10 milyar dolar daha destek versin, biz ihracatı 20 milyar dolar artıralım. Son olarak, Atatürk Havalimanı’nın taşınmasıyla boşalan arazinin mümkün olan en iyi şekilde değerlendirilmesi, önem arz etmektedir. Bu arazideki binaların olduğu bölümlere, İstanbul’umuza yakışır bir fuar alanı inşa edilmesinin, ülkemiz için önemli bir prestij unsuru olacağına inanıyoruz.”