Sürdürülebilirliği iş yapış biçiminin merkezine koyan global moda markası DeFacto, Entegre Raporlama Derneği Türkiye iş birliğiyle hazırlanan 2024 Entegre Raporu’nu yayınladı. DeFacto'nun çevresel, sosyal ve ekonomik alanlardaki etkisini bütünsel bir bakış açısıyla ele alan, şirketin ikinci entegre raporu olma özelliği taşıyan rapor, şirketin stratejik vizyonunu sürdürülebilirlik odağında yeniden şekillendiren “Triple D” (Doğa, Dönüşüm, Değer) yaklaşımıyla hazırlandı. Bu raporla DeFacto, yalnızca performans verilerini değil; kurumsal stratejisiyle entegre sürdürülebilirlik anlayışını, değer zinciri boyunca yarattığı etkiyi ve uzun vadeli dönüşüm vizyonunu da paydaşlarıyla şeffaf bir şekilde paylaşıyor.

Sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda dijitalleşme ve kapsayıcı büyüme alanlarında önemli adımlar atan DeFacto, 2024 yılında yalnızca teknolojik altyapı yatırımlarını artırmakla kalmadı; aynı zamanda yurt içi ve yurt dışında açtığı 47 yeni mağaza ile istihdamı ve ekonomik erişilebilirliği destekledi. Global marka, hayata geçirdiği dijital irsaliye ve satış belgesi uygulamaları sayesinde 5 milyonun üzerinde belgeyi dijital ortama taşıyarak hem operasyonel verimlilik sağladı hem de kağıt tüketimini ciddi ölçüde azaltarak çevresel etkiyi minimize etti. DeFacto’nun 2024 yılı performansının detaylı şekilde ele alındığı rapor, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda hazırlandı.

“ÜZERİMİZE DÜŞEN SORUMLULUĞU ÜSTLENİYORUZ”

DeFacto CEO'su İhsan Ateş,Sürdürülebilirliği yalnızca çevresel bir sorumluluk olarak değil, aynı zamanda ekonomik dayanıklılığı artıran ve toplumsal eşitliği teşvik eden güçlü bir araç olarak değerlendiriyoruz. Gezegenimize ve geleceğe karşı bir borcumuz var. Bu bilinçle çalışıyor, sürdürülebilir dönüşümümüzü kararlılıkla sürdürüyoruz. Entegre düşünce yaklaşımını tüm iş yapış biçimimize yansıtmaya gayret ediyoruz.” dedi.

Ateş, iklim kriziyle mücadeledeki kararlılıklarına değinerek, "SBTi (Science Based Targets initiative) uyumlu uzun dönem hedefleri onaylanan Türkiye Tekstil Perakende sektöründeki ilk ve tek şirket olma gururunu yaşıyoruz. Sürdürülebilirliğe hizmet eden dijitalleşme yatırımlarımızı %71 artırarak yaklaşık 247 milyon TL'ye çıkardık ve rejeneratif pamuklu koleksiyonlarımızla toprağın korunması, biyoçeşitliliğin desteklenmesi, su kaynaklarının verimli kullanımı gibi alanlarda kalıcı etki oluşturduk.” şeklinde konuştu.

“KAPSAYICI BİR SOSYAL DÖNÜŞÜM AĞI OLUŞTURUYORUZ”

Elektrifikasyona Geçiş Adil ve Kapsayıcı Olmalı
Elektrifikasyona Geçiş Adil ve Kapsayıcı Olmalı
İçeriği Görüntüle

Sürdürülebilirliği iş yapış biçimlerinin temel bileşeni haline getirdiklerini ve bu yaklaşımın, DeFacto DNA'sının ayrılmaz bir parçası olduğunu vurgulayan Ateş, sözlerine şöyle devam etti:

"İçinde bulunduğumuz dönem, sadece büyüme odaklı olmaktan çıkarak çevresel ve toplumsal sorumluluklarımızı en ön sıraya koymayı zorunlu kılıyor. Bu çağrıya güçlü bir şekilde karşılık verdik. 'Doğa, Dönüşüm ve Değer' (Triple D) yaklaşımımız rehberliğinde; çevresel ayak izimizi etkin bir şekilde yönetiyor, çalışanlarımızdan tedarikçilerimize uzanan kapsayıcı bir sosyal dönüşüm ağı oluşturuyor ve teknolojik yeniliklerle sürdürülebilirlik alanında çığır açan çözümler üretiyoruz. Biz, sadece trendleri takip etmiyor; gezegenimiz ve insanlık için kalıcı bir değer yaratıyoruz."

TÜRKİYE TEKSTİL PERAKENDE SEKTÖRÜNDE BİR İLK

2024 yılında yaklaşık 100 iç ve dış paydaşın katılımıyla gerçekleştirilen önceliklendirme analiziyle stratejik sürdürülebilirlik yol haritasını pekiştiren DeFacto, iklim krizine karşı da güçlü adımlar attı. CDP İklim Programı performansını iki kademe artıran marka, SBTi (Science Based Targets initiative) ile uyumlu 2030 ve 2050 emisyon azaltım hedeflerini 24 Ocak 2025 itibarıyla onaylattı. Böylece DeFacto, Türkiye tekstil perakende sektöründe SBTi onayı alan ilk ve tek marka oldu. Su yönetimi ve çevresel etkileri azaltma konularında da çalışmalarını derinleştiren DeFacto, tasarım aşamasından itibaren tüm üretim süreçlerinde su verimliliği ve atık su yönetimi konusunda sektörüne öncülük ederek Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin girişimlerinden CEO Water Mandate’i imzalayan öncü markalardan biri oldu. Rejeneratif pamuk kullanımı, biyoçeşitlilik ve su verimliliği alanlarında derinleşen çevresel stratejiler sayesinde, sürdürülebilir özelliklere sahip ürün oranı %35’e ulaştı.