Daha güçlü şirketler, daha güçlü ekonomi ve bunların sonunda da güçlü bir ülke…
Ama olmadı! Tarihler boyunca Türkiye’de şirket birleşmeleri birkaç örnekten öteye geçemedi.
Örnek teşkil eden birleşmelerin çok büyük bir bölümü de yabancı şirketlerle olan evlilikler.
Yabancı şirketlerin Türk firmalarının büyük hisselerini satın almaları sonucunda ortaya çıkan birleşmeleri de saymazsak sonuç oldukça üzücü.

Neden olmuyor

Küçük ve orta ölçekli firmaların bir araya gelerek birlikte iş yapmalarının yararı ortada olmasına ve birçok firmanın da bu konuda istekli davranmasına rağmen bu birleşmeler neden gerçekleşmiyor?
Bana göre bunun önündeki en büyük engel, ‘güvensizlik ve güçlü alışkanlıklarımız!’.
- “O firma benden ayrılarak kuruldu! O benim ürünlerimi taklit ediyor! Neden şirket yönetimi onda olacakmış ki! Ben o adamla değil ortak olmak yan yana bile gelmem!” gibi güvensizlikler ya da “Bu yaştan sonra disiplin altına giremem!” gibi profesyonellikten uzak güçlü alışkanlıklar… İşte şirket birleşmelerinin önünde duran en büyük engeller bunlar.

Ne yapmalı

Açıkçası ben Türkiye’de şirket birleşmeleri konusunda gelecekte de pek bir değişiklik olacağını sanmıyorum.
Ama yapılabilecek başka işler olabilir.
Mesela ortak yatırımlar yapılabilir.
Herkes kendi şirketini muhafaza ederek, ‘ortak fayda sağlayacak konularda’ birlikte yatırımlar yapılabilir.
Örneğin üretim esnasında en büyük gider kalemi olan ve dışarıdan satın almak zorunda olduğu ürünleri üretecek bir yatırım mesela!
Yani 15-20 makina imalatçısının birleşerek kurabileceği bir demir-çelik fabrikası!
Nasıl olur?