Selnikel Yönetim Kurulu Üyesi ve İş Geliştirme Müdürü Metehan Hızıroğlu Endüstri Radyo’da yayınlanan Enerjisini Üreten Fabrikalar programında Derya Kumtepe’nin konuğu oldu. Yeni dönem hedefleri ve yatırımları ile ilgili bilgi veren Hızıroğlu, “Geçtiğimiz yıl içerisinde personel yatırımlarımızla birlikte ciddi anlamda makine yatırımı da gerçekleştirdik. Artan iş hacmimiz neticesinde kapasite artırmak için bu yatırımlarımıza 2023 yılında da devam edeceğiz. Emek yoğun bir iş yapıyoruz. Özellikle kazan üretimi oldukça meşakkatli bir süreç. Kaynak proseslerini ve iş akışını hızlandırabilecek her türlü makine yatırımını uygulamaya geçirmeye çalışıyoruz. Tüm bu yatırımlarımızla hem Türkiye’nin hem de yurt dışı pazarlarının ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde cevap vermeyi hedefliyoruz” dedi. 

Firmanızın kuruluşundan ve sunduğunuz hizmetlerden kısaca bahsedebilir misiniz? 

Selnikel firması 1955 yılında dedem Faik Hızıroğlu tarafından kuruldu. Şu anda da ikinci ve üçüncü kuşak olarak birlikte çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ürettiğimiz ürünlerimiz arasında; alev duman borulu ve su borulu tipte buhar/kızgın su kazanları, endüstriyel fanlar, brülörler ve toz toplama filtreleri bulunuyor. Fan ve kazan konusunda Türkiye’nin ilk üreticisiyiz. Bu sene sektördeki 68’inci yaşımızı kutluyoruz.  Sanayinin pek çok farklı kolunda hizmet sunuyoruz. Enerji ise ürünlerimizde ve tüm proseslerde merkezi bir rol üstleniyor. Birçok enerji verimliliği projemiz bulunuyor. 

2023 yılıyla ilgili iş gündeminiz hakkında bilgi verebilir misiniz? Şu anda hangi konu başlıkları üzerinde çalışıyorsunuz? 

Ben 2016 yılından beri Selnikel bünyesinde çalışıyorum. Eğitimimi tamamladıktan ve başka iş tecrübeleri edindikten sonra Selnikel bünyesinde çalışmalarıma başladım. 2016 yılından beri belki de en yoğun günlerimizi yaşıyoruz. Global resesyon beklenmesine rağmen şu anda hem Türkiye'de hem de civar bölgelerde çok ciddi sanayi yatırımları bulunuyor. Planlarımızı yaparken hem yurt içine hem de yurt dışına odaklanıyoruz. Ciromuzun yüzde 50’ye yakınını ise ihracattan elde ediyoruz. Çalıştığımız bölgeler arasında ise Uzak Doğu, Türki Cumhuriyetler, Afrika ve Batı ile Doğu Avrupa ülkeleri bulunuyor ve farklı lokasyonlarda şantiyelerimiz devam ediyor. Projelerimiz içerisinde atık ısı kazanları ve kojenerasyon sistemleri bulunuyor. Özellikle kojenerasyon sistemleri son dönemde oldukça revaçta. Ayrıca biyokütle kazanları konusunda da çok talep alıyoruz ve bu alanda önemli sevkiyatlar gerçekleştirmeye başladık. Türkiye’de de artan önemli yatırımlar bulunuyor ve Türk sanayisi hızla gelişiyor. Üreticilerin yaptığı önemli çalışmalar sayesinde hem enflasyon hem de Türkiye’nin dış cari açığının azalması hedefleniyor. Türk sanayisinin üretim grafikleri yükselmeye devam ediyor. 

Sahada yaptığınız görüşmelerden kısaca bahsedebilir misiniz? Size nasıl talepler geliyor? 

Bizim ana ürün gamımızı oluşturan endüstriyel kazanlar, buhar kazanları ve kızgın su ısıtma kazanları sayesinde farklı biyogaz uygulamaları yapılabiliyor. Buradaki en önemli konu yakıtı verimli kullanmak ve tasarruf sağlayabilmek. 

Siz son dönemde pek çok ülkeye giderek önemli anlaşmalar gerçekleştirdiniz. Dünyadaki uygulama örneklerinden ve hayata geçirdiğiniz uygulamalardan bahsedebilir misiniz? 

İhracatı ve dünyada hayata geçen projeleri oldukça önemsiyoruz. Selnikel, 70 yıllık tarihinde 60’dan fazla ülkeye ihracat gerçekleştirdi. Son dönemde İspanya’da, Romanya’da, Ukrayna’da, Bangladeş’te ve Rusya’da projeler gerçekleştirdik. Ayrıca Türki Cumhuriyetler de bizim için hep aktif bir pazar oldu. Özellikle Özbekistan’da çok fazla proje geliştirdik. Kırgızistan’da da önemli projeler takip ettik. Filipinler, Japonya ve Afrika’da bizim için önemli noktalar arasında. Şu anda Tayland’da bir enerji santralini devreye aldık. Son 3 yıl içerisinde kurduğumuz ikinci enerji santral sistemi oldu. Doğu Avrupa’da takip ettiğimiz kojenerasyon ve trijenerasyon projeleri bulunuyor. O bölgede atık ısı kazanları çok ilgi görüyor. Özellikle kağıt – ambalaj, ilaç sanayisinde aktif projeler yürütüyoruz. 

Yeni dönemde hedeflediğimiz yeni pazarlar olacak mı? 

Latin Amerika ve Güney Amerika pazarında daha aktif rol almayı hedefliyoruz. Çünkü o bölgede çok fazla referansımız bulunmuyor. Bu sebeple rotamızı oraya doğru çevirdik. Afrika, Uzak Doğu ve Avrupa’da geliştirdiğimiz projeler nedeniyle Amerika pazarına çok yoğunlaşamamıştık. Yeni dönemde aktifliğimizi artırmak istiyoruz. Avrupalı firmalarla olan ticaret hacmimiz büyüyor, gittikçe artıyor. Pek çok global markanın, uluslararası faaliyet gösteren firmanın global tedarikçisi konumunda yer alıyoruz. Biz, uygulama Dünya’nın neresinde olursa olsun projemizi tasarlıyor, saha uygulamaları yapıyor, işletmeye alıyor ve taahhütlerimizi yerine getiriyoruz. Çok uluslu bir şekilde faaliyet göstermeye çalışıyoruz. 

Buhar kazanları ile buhar jeneratörleri arasında farklı çok konuşuluyor. Bize avantajları ve dezavantajları hakkında bilgi verebilir misiniz? 

Bu konu tabii bizim de gündemimizde. Müşterilerimizle bu konuları çok görüşüyoruz. Buhar jeneratörü ve buhar kazanının en temel farkı konstrüksiyonlarında oluşuyor. Buhar jeneratörlerinde su ve buhar hacimleri çok daha küçük oluyor. Bizim ürettiğimiz tipte buhar kazanında ise su ve buhar hacimleri daha büyük oluyor. Genel olarak buhar jeneratörleri özel uygulamalar olabilir ama su ve buhar hacimleri kazanlara göre küçük olduğu için 2 ton/saat kapasiteye göre adet başındaki üretimlerde kullanılıyor. Daha yüksek kapasiteler içinse jeneratör miktarı artırılarak kaskat bir sistem olarak çalıştırılabiliyor. Buhar kazanlarında ise bu kapasite kazan yapısı itibariyle çok daha fazla olabiliyor, bu sebeple sanayi işletmeleri için daha uygun olduğunu düşünüyorum, en nihayetinde üreticinin ton başına birim işletme maliyetine bakması gerekir. Bizim Alev Duman borulu kazanlarda 40 ton/saat buhara kapasitesine kadar olan referansımız bulunuyor, şu anda da 55 ton/sa kapasitelere kadar çıkabilir haldeyiz. Bu kapasiteler ADB kazanlarda Türkiye’de üretilmiş en büyük kapasiteler. Ayrıca kazanlar, yüksek buhar kapasitesi nedeniyle jeneratörlere göre pik çekişlere çok daha uygundur. Su sürüklenmesine mahal vermeyecek dizayn ile sistemin trip etmesi söz konusu değildir.  Kullanım ömürleri olarak da iyi işletilen bir sistemde 30 yıl çok rahat yakalanabilir. Sahada 45 yılı aşkın çalışan kazanlarımız bulunuyor.

Yeni dönemde hangi sektörlere hitap etmeyi planlıyorsunuz? 

Bizim ana üretim gamımızda kazan ve fan olmak üzere iki önemli ürünümüz bulunuyor İki ürün gamımızı birleştirdiğimizde buhar ihtiyacı olan tüm sektörlere hitap edebiliyoruz. Enerji santralleri, gıda, içecek, ambalaj, kağıt, tekstil, kimya, petrokimya, cam, demir – çelik, lastik, MDF, tütün üretimi gibi geniş bir alana yoğunlaşıyoruz.  Büyük kapasiteli sistem üretimi yaptığımız için merkezi ısıtma sistemlerinde toplu konutlar, havalimanları, üniversite kampüsleri, devlet kurumları gibi alanlar öne çıkıyor. Burada bizim için esas olan uzun ömürlü, güvenli çalışan ve verimli bir sistem sunmak. Bütün bu sektörlerde hizmetlerimizde her türlü projemiz performans garantisiyle taahhütler ile müşterilerimize sunuluyor. Sektörlerin talep ve ihtiyaçları da bu noktada etkili oluyor. Örneğin koronavirüs salgını döneminde gıda ve içecek sektörü için çok fazla proje gerçekleştirdik. Atık ısı uygulamalarımızda ise kağıt üreticilerinin ihtiyaçlarına yoğunlaştık. Türki cumhuriyetler ise tekstil alanında aktif olduğu için o bölgenin ihtiyaçlarına odaklandık. Biz üreticilere hizmet vermeyi sürdüreceğiz. 

Selnikel’in üretim tesislerinden bahsedebilir misiniz? Modern ve büyük bir tesisiniz bulunuyor. Kapasite artırmaya yönelik bir yatırım yapmayı planlıyor musunuz? 

TATLIPINAR ENERJİ 5 YILDA 1000 MW’I HEDEFLİYOR TATLIPINAR ENERJİ 5 YILDA 1000 MW’I HEDEFLİYOR

Selnikel olarak kurulduğumuzdan bu yana üçüncü fabrikamızı açtık. 2015 yılının mayıs ayında taşındığımız son fabrikamız 24 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 33 bin metrekare bir alanımız bulunuyor. Arka taraftaki arazimizle birlikte bu alan 40 bin metrekareye ulaşıyor. Sektörümüzün en modern tesisine sahip olduğumuzu düşünüyoruz. Tesisimiz birçok global firma tarafından da denetlenmiş ve onaylanmıştır. Bu husus oldukça önemli; çünkü global anlamda bir tedarikçi olabilmek için tasarım uygulamalarınızdan iş akışlarınıza, malzeme stok alanlarınızdan imalat kalitenize, İSG uygulamalarına kadar pek çok farklı alanda denetim uygulamalarından geçmeniz gerekiyor. Bu süreçte kalite süreçlerini, yönetim sistemini, üretim tekniklerinizi yerinde görüyorlar. Üretim tarafında ciddi bir yoğunluğumuz olduğu için üretim kapasitemizi artırmayı planlıyoruz. Personel yatırımıyla birlikte ciddi anlamda makine yatırımı da gerçekleştirdik. Bu yatırımlarımıza 2023 yılında da devam edeceğiz. Emek yoğun bir iş yapıyoruz. Özellikle kazan üretimi oldukça meşakkatli bir süreç. Kaynak proseslerini ve iş akışını hızlandırabilecek her türlü makine yatırımını uygulamaya geçirmeye çalışıyoruz. Tüm bu yatırımlarımızla hem Türkiye’nin hem de yurt dışı pazarlarının ihtiyaçlarına hızlı bir şekilde cevap vermeyi hedefliyoruz.